bayram
bir nevi süni çiçekli saksı
kokusu mechul
dikeni kayıp
su
gereksiz
gübresiden de bir nevi bihaber...
takmaz güneşi
yel rüzgar gel geç hanı
mesele kandırmaksa bizi
aynen
yüz yıllardan beri olduğu gibi...
değişen ne
tılsımı nerede
yoksa eksilerimize
günah keçisi mi lazım
teselli teselli teselli
diye içimiz deki sesler mi bağrışıyorlar
feryatlarımıza ortak gerek misali,
görüyorum ki
maalesef
öyle...
ve
geçtikten sonra
aynı tas aynı hamam
aynı ahmet aynı ayşe
aynı ziya aynı fatma
daha ne bekliyorduk ki
ama
zararın neresinden dönersek
kardır derim
mesela
yaşadığımız her günü bayram yaparak
hatta hatta her anımızı
sevdiklerimizle
güzelliklerle...
göreceksiniz ki
o
zaman
içimiz de çiçekler açacak
kokusu insan
güneşi sıcacık
yağmurların altın da
sevgisi çoşarken büyüyecek çığ gibi
esen yellerin gıyabın da,
aslında her şey çok yakın
çok basit
yalnız
tek sen iste
istemeye bir an önce başla
başla
ki,
bir an
önce varasın
olmadan çok geç yarın...

(Berlin,05.07.2016)

Talat Özgen