4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1227
Okunma

"-Hacalığızı üç baş gişiyne bizi
üç ekme(ği)nen ayırıvidi
az beri gocaycak değilimişiyin emme
durduk yerde mi geldik bu hale,
ağşama ğadar tarlada dırnakladım daa,
ağşam eve ğelinşe barabar..
“-gelin” dedi
“hura bak bii”
hızmat ilazım deyelek seğitdim mardım,
yönü geri
“-sizi ağıla ayırıvıdık” dedi
zuvutdum galdım..
aya(ğı)m merdimene basmadı
döndüm gerisin geri..
sürü damına..
“ağıl” dediysen damı yıkık
bi yanda geçi yatıyo
çiti kakdım
bi yanda yarım hasır
bi ğat yatak
yarım çuval un
bi kese bulgur..
yok-yoğsul olsa gene yüre(ği)m yanmazdı
…
höyle bi köşede görümcem oturup-duru(r)
bi de görümcem varıdı
de ki yatalak
onun gocasının gızı da
benim gocamınan bi gan bağı yok ha!
emme netçen “sevap olu(r),
ona da gatlandık..
kendi başımızın çarasına da bakdık
emme yazzık..
bize bi eziyeti yoğudu
gocam; “emer galmış”
zati anasından
Hacalığızının öğey evladı
ha olmadan gedeydi..
öğey evladı, -öte sözün beri başı-
evladı değil miydi?
emme öyle değil işde dağdakı donuz
ondan gıymatlı
O’nu da yanaşma ğibi,
gapılarında meçcane çoban
bellemişler yılın yılı
dedim a! bi de görümcem var yanımızda
marazlı mı, marazlı
başında sağ, has-öz bobası varıkana
bobası deği(l) de öğey ağası bakarıdı
yani ben..
anası olmayanın, bobası da olmaz derler yalan deği(l)
ha var ha yok, ha sağ, ha ölmüş var mı farkı..
dirayeti olmadıkdan sonura
insan ganından, sulbünden olana sahap çıkma mı?
bi dee zengin olunşa garı
Allah kimseyi düşürmesin onun durumuna
acınmak aklıma bile gelmez vallaha
zati bobası ölene bişiy olmaz kı
anasının vardığı olu(r), bobası
emme bi çocuğun anası öldü mü anası
çocuk ortada galı(r)
neyise Allah onnara sorar
onnardan alı(r) cüvabını
ha!
gapılarında olduk
gocam onnarın gapısında gelmiş o yaşa
emme eyi, emme kötü
emme az, emme çook
iki sunum ekmeklerini yedik
çok şükür, bin şükür olduğumuz hala,
benden yana gatın-gatın halal olsun
emme ben halal edince
“halal” olur mu bilemen
okarda Allah var..
orası O’..nun bilce(ği) iş
bize süal olmasında..
çok şükür.. bin şükür..
ona ırgat olduk,
şona amele,
buna ortakçı
da!
ev etdim, Hacalıkızının yıkık ağılı..
sabaha ğadar, el(ler)e ekmeğetdim de
gonu-gonşu yarım ekmek verdi
çoluk-çocuğumun garnını ac gomadım
gene de
gursaklarına, haram lokma girmedi,
evel Allah
keçi yatağı değil mi, e(vi)mizde
bit-pire gaynardı
hasırın, çulun, keçenin üstünde
süpürür de atardık dışara
o zamanlar ilacı-garacı bilen mi varıdı
ne zamandan sonura fıskaynan ilaç atdılar
hökümetin adamları DDT dağıtdılar da
bitin-pirenin
hakkından geldik,
illallah etmeden gurtardılar
eh! çok şükür olduğumuz hala
çok şükür olduğunuz hala
yolma tarlasından geli(r)kene yolda
dünyaya getirdim ilk çocuğumu
eve geldim,
ekmeğ ederiken
unuduvumuşuyun doğurduğumu
ertesiğün bi elden bi ele
Çataltepeye vardım gün doğumu
adam eynelin götünde
bi yandan başlamış
ötebaşdan beri yolup duru
adam "-neğ o ğız" dedi,
"-yo(k)nusa boşaldın mı"
eyneli çıkdık da öyle
o zamanın göreseği öyleydi..
"-o(ğ)lan mı, ğız mı"
"-eli aya(ğı, düz mü"
deyelek sordu
"-eyi bakalaım."
dedi.
eyi bakalım."
eyi bakdık, eyi gördük;
gün geldi,
çoluk-çocu(ğ)ada gavışdık
kedi-köpeğede
gün geldi;
geçimiz de oldu goyunumuz da
südümüz, peynirimiz, yoğurdumuz da
tavığımızda oldu, yumurtamız da
ine(ği)miz, öküzümüz, eşşe(ği)miz
atımız, beygirimiz
çift de sürdük an başından an başına
öküz öldü,
koşuldum boyunduruğun öte yanna
düğenimiz olmadıysa,
tokuçuna döğdük deneyi
el tarlalarını başşakladık,
bir bir başşak topladık da,
öyleynen kaynattık gölleyi
hona bi ısdar dokuyuvudum
ondan galdı iki belik iplik,
çalılara dakılmış
bi dutam goyun yunu
yuvak-yuvak , erinmedim,
eğsiklenmedim, kibirlenmedim
el ne deycek diye aklıma getirmedim
deşirdim,
yudum-yaykadım
eğirdim kirmende,
çorap ördüm, gözedim..
ötekine heybe-çuval sırıyvıdım ,
ondan..
berikine yorgan teğelleyvidim
de galan ipinen
ala-bele golan dokudum
onunan sırtıma ebişdi çocuğum
şona kıl eğirividim,
o verdi iki dutam çöpük
yasdık doldurdum,
kara çul dokudum altımıza yazdım
çuval dokudum
içine zehre gatdım
güpe-ğündüz elin işine-gaydına seğirtdiysem
zabbaha gadak kendime
böğün çul, yarın çuval
ertesi ğün yatak-yorgan
ellerinkinden âlâ oldu yasdığım,
yorganm, döşşe(ği)m
ben de gız gelin etdim,
ağa kızlarından eğsik değildi çenizleri
ağa kapılarından gelin aldık,
geri galmadık, urbasından, başlığından
tam çalgı çaldırdık ağalar gibi
bizim de yaddan yabandan okucumuz geldi
o(ğ)lumun-gızımın herbirinin;
hasırını, çulunu,
yasdığını, yatağını,
namazl(ığ)asını, he(y)besini, sandığını,
kendi ellerimne dokudum,
tırnağımınan gazandım
evlatlarımın heş birini el sırasından
geri go(y)madım
her birinin geçimi eyi osun deye
onnardakı öte-beri ben de yok
evelallah, neye..! he!
el içine garışcaklar..el içine
eller esgerden geldi de !!
ö(y)leyken everemedi evladını
ben onbeşinde everdim bobanızı
’erken galkan yol alırımış
erken evlenen döl alırımış’
bu köyde güçcü(ğü)ken bi bobanız evlendi
bi de Bedel’in Memedali
ağan ya bi çuval çıkaramasın
ya da bi işin hakından gelemesin
"-ben senin yaşındaykan evliydim" derdi
emme bana galırsa siz siz olun
esgerciliğinizi yapmadan
eliniz yarım ekmek dutmadan
götünüzü dövlete dayamadan
evleneyin demeyin
eliniz yarım ekmek dutdu mu(y du)
size kim olursa geli(r)
ağada bey de gız mı yok
bobası verme(z)se gaçar geli(r)
ağa da olsa eliynen getiriviri(r)
ağanın gızını istemeye gedersin
veri(r)se alır geli(r)sin
vermezse döner geli(r)sin
yeterki eliniz ekmek dutsun
bırağın sizi dilediyse
kendisi ğelsin
bi ğıza gırk gişi talip olmuş isdetmiş de
gız bi gişiye varmış
kulun nasibindeki neyse
gaşşığında o çıkarımış
mal sa(hi)abı mülk saabı demiş
hanı bunun ilk saabı
mal da yalan, mülk de yalan
var birez de sen oyalan denilmiş
helbet var bi hekmeti
bunu deyen durduk yerde mi dedi
zahar bakdı gördü
ne, “benin” deyen ağalar, beyler, göşdü
o da düşündü düşündü,
düğümü çözdü
“hanı bunun ilk sahabı”
dünne iki ğapılı bi hanımış
bi ğapıdan giren öteykinden çıkarımış
kimler geşdi ğetdi deği(l) mi
birezde biz oyalanacaz
bizde gatar edecez göçü
……… sıra bize ğeldimi
bi de mürüvetinizi gördüm mü
Allah’dan ne isdeyen hinci
her şey nasip-gısmet işi
nasibine gayıl olmalı gişi
nasip-gısmet varısa da
birez de galgımacık va(r)
galgıdın gene olmadı
kadere gahretmecen,
“ne senden ürüku ne benden kıyam,
selamın aleykim aleykim selam”
demecen
bi gapıyı gapadan Allah
kırk gapı açar ertesi sabah
yeterki do(ğ) ru yoldan ayrılma
tevekkül et Ta-al Allaha
do(ğ) rulukdan şaşma,
neye biliyon mu
bi yetimin tüyü bitmedik
sabi sübyanın hakkını bile-bile ye, olu nu?
valla çoluk cocu(ğu)nda çıkar,
bi defa ne demişler
bobası eder
o(ğ)lu öder
bu dünya böyledir
ademoğluu,..
çoluk-çocunda çıkar
Canab(ı) ı Allah böle gurmuş düzeni
vardır bi bildiği bizim aklımız ermez
neye dersen
ana-boba olunca görüsün
dünyada evladan gıymatlı bişiy yokdur
ki demiş Hak Teala
sizi birez de evlatlarınızdan imt(ih)an etcen
bu olmasa düzen mi oludu len,
din mi galıdı yau”
“-bak eyi dinne, ben sana deyviren bi,
dova ederkene “-Allahım” de
“-do(ğ) ru bildikleriyin
mutlu gıldıklarıyın yolundan ayırma”
gerisinin vardır bi hekmeti..”
ne isdersen isde,
“-herşeyin hayırlısı” de
neye dersen, neyin hayırlı olup,
neyin olmadığını Allah’dan başka
kimsecikler bilemez ona ğöre
ne demiş “sizin hayır bildiğiniz de şer,
şer bildiğiniz de de bi hayır vardır
onu ben bilirin”
işdee sen de onu dile,
kahretme feleğe, işler yolunda getmeyince
neye dersen
her şey kendiliğinde getceğse
dünne de sana ne etiyaş var
söz temsili, su yolunda akar geder emme
su bekçisine de etiyaş var
herkeş Allahın gulu!
..
işdee meseleme bu
………
DİPNOTLAR
yakılmıştır.
emer kalmak: bebek, anası tarafından emzirildiği dönemde anasının ölmüş olması
yanaşma: uşak, devamlı işçi
marazlı: hastalıklı,
acınmak : şikayetçi olmak, halinin perişanlığını anlatmaya bir sürü sebep saymak, birini diğerleri gözünde aşağılamak kötü göstermek, kov, dedi-kodu
hona: ona, (buna)
yuvak-yuvak : zaman içinde, defalarca kendiliğinden birikmiş, yuvalanmış
sırımak: sıkı sıkı, çok sık dikiş
ala-bele: renk-renk, belli bir ahenk olmaksızın,
ala-bele: düzensişz, kalitesiz, oradan buradan (ekin yolmak, temizlemek için)
çöpük: koyunun paçalarındaki pislikli, çöpelli kullanışsız kısım
çöpel : çöp
zehre: zahire, tahıl, arpa-buğday vd.
oku: davetiye, düğüne buyurun mesajlı havlu, bez, gömlek vs.
okucu: düğüne köy dışından gelen davetliler
gayıl: razı
EVİMİZDEN YUN YASDIK YÜZÜ
Anamın el emeği
gonuşan ıramatlık eben Döndüce
ÇALI/ Sh: 1609
5.0
100% (6)