0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
790
Okunma
Arzın tüm sırrına bürünen şehir
Ezelden, ebede yol alan beşer
İster Üsküdar’dan, Topkapı’dan gir
Sorma sen, İstanbul nereye düşer
Yanık yüzümüzde deniz köpüğü
Alın terimiz de asma köprüler
Güzeller gezinir birer kuş tüyü
Her sokakta başka zamanlar güler
İstanbulsuz yapamazsın bir daha
Genzine kaçmışsa deniz kokusu
İster sevaba gir, ister günaha
Günahta, sevap da, burda yalnız su
Dibine vururlar burda kederin
İman da yularsız kalkıyor şaha
Sesin de sarhoşken minarelerin
Naz ve niyaz ulaşıyor Allah’a
Uzun hava, hoyrat, çiftetelliler
Kaptırıp kendini dalga sesine
Her sabah güneşle açılır güller
İç çekerek düşer yar sinesine
Hayrettin YAZICI