ZAMANI SORMA BANA
Hani güz yağmurları başlamadan gelecektin
Yapraklar sararmadan.
Hani ellerin değince ellerime
Yer gök kavuşacaktı birbirine.
Bütün şiirlerini benim için yazacaktın hani?
Seller sürükledi yüreğimi
Kim bilir taa nerelere…
Dalındaki son yaprak da düştü
Dün geceki fırtınada.
Boş sayfalar bile gelmedi şiir yerine.
Yer gök küstü ebediyen birbirine.
1999

Eskici
Vazgeçme.
Yitirme umudunu eskici.
Eskimeye yüz tutmuş torbandaki erdemlere
Çıkmasa da alıcı.
Sen dolaş yine sabırla sokak sokak
Alıcısı bulunan onca çirkinliklere inat.
1974

Miras
Aşk olsun baba size!
Hiç dünya malı bırakmadınız
ailenize
Taşınmaz mallar diye geçecekti
terekemize
Götüremezdik gittiğimiz her
yere
Kabul görmezdi hem
herkesçe
Öyle bir miras bıraktınız ki
onun yerine bize:
Yükte hafif pahada
ağır.
Adı onur.
1968

Gel Gözlerime Yaz Aşkı
Aşk!
Şiirlerde aşkı yazmak
Tutulmayan vaatlerde bulunmak
Dizelere ilham perisi aramak değil
Adam gibi sevmeyi bilmektir aşk

Aşk!
Verilen sözleri yerine getirmek
Sevgiliye erişebilmek
Ellerini sıkıca tutup sevdasını
Haykırabilmektir

Aşk!
Yalancıların şaşkınların korkakların
Karşısındakini aptal yerine koyanların
Değil!
Dürüst onurlu ve cesur insanların
Başarabileceği gerçek bir devrimdir!
Ve
Sevgiliden uzak yaşamaktansa
Ölümü yeğlemektir Aşk
Tüm tabuları yıkmak
Prangaları kırmak
Sabahları aynı yastıkta uyanmak
Ve
Şiirleri gözlerine yazmaktır Aşk!
2016

Çay Ve Sen
Bir bardak açık çay olsa
Bu güzel günde
Otursak vapurun güvertesinde
Seni seyretsem bardağın öte
Yüzünde
Açık çay sevmem
Ama;
Demli çayda seni göremem
Sonra...
2012

Sanık
Bitirdim gözde yaşı gönülde yası
Çarpı koydum yaşadığın kentin üstüne
Sildim haritadan
Seni yüreğimden sildiğim gibi
Baktığın dokunduğun gülümsediğin
Önemsediğin her şey herkes
Düşmanım şimdi!
Ne büyük haksızlık faturası oysa
Bu ağır suçun sen değilmisin tek zanlısı
Aslında?
1998

Hükümsüzdür
Yiten hiç bir şeyin hükmü yoktur
Ömür iki kirpik arası bir yolculuktur
En güzel düşlerin orta yerinde
Ansızın durduruverir zamanı
Artık Güneşin de hükmü yoktur...
1999

Bu Sevda Benim
Dilime dolanan bu şarkı benim
Hülyalı bakan bu gözler benim
Söylemeye utansa da bu dilim
Başıma gelen bu sevda benim
1996

İki Damla Gözyaşı
İki damla gözyaşı asılı durur
Göz bebeklerimde…
Büyüdükçe büyür
Ağırlaşır
Ancak düşmezler yine de
Acı çile ve umutsuzlukla beslendikleri
Besbelli
Ve
Anladım ki;
Huzur ve mutluluğa kök salmak için
Toprağa düşmeyi beklerler
Kutsal bir tohum gibi…
2013

Sen Ben Yaşam
Enginlere yelken açmaktır rüzgarsız
Uçmaktır gökyüzüne kanatsız
Kazanmaktır oyunu hilesiz zarsız
Yaşamaktır dört mevsimi zamansız
Hayallerin gerdeğine girmektir
Telsiz duvaksız
1997

Sen!Kelebeğim
Dokunsam incinir misin
Sevsem gücenir misin
Kanatlanıp seninle uçsam
Bana kızar mısın
Ömrümü sana adasam
Kırılır mısın
Seni evrene sığdırmaya kalkışsam
Sığarmısın…
2001(Kendime ithafımdır!)

Adın Vuslat Olsun Senin

Adın bahar desem senin
Sen ondanda güzelsin
Bir mucize misin nesin
Adın Vuslat olsun senin
(Kızım Vuslat’a) 2014

Bekliyorum Seni...
Ruhumun nağmesi gönül sultanım
Ömrümün rüyası ezeli aşkım
Batmayan güneşim sevdam tek eşim
Bekliyorum seni moda burnunda

İster yıldızlardan gizlice göz kırp
ister martı olup coşup kanat çırp
İster bir takadan sürpriz yapıp çık
Bekliyorum seni moda burnunda

Dört mevsimi sende yaşarım bil ki
Aşkımı kainat duydu inan ki
Gözlerimde ismin yazılı sanki
Bekliyorum seni moda burnunda
2012

Yağmur Bulutu
Mutlu olmak varken bu hayatta
Her şeye rağmen
Ve
Mutlu etmek insanları ayırım
Gözetmeden
Nedendir bu hüzün içimde?
Bir yağmur bulutu gözlerimde?
20014

Aşkların En Güzeli
Nasıl çocuklaşırdık biz
Birlikteyken
Zaten hiç ayrılmadık ki
Birbirimizden
Gök yüzü bizimdi
Masallar bizim
Biz masalların iki
Kahramanıydık
Büyümedik hiç
Hep çocuk kaldık
Sevgimizin saflığını
Koruduk.
2014

Aşkım!
Ne güzel şey seni
Sevmek
Sana bakmak
Seni seyretmek
Ak düşen saçlarının
Her telini koklayıp
Öpmek!
2013

Tahta Konak
Kararmış tahtalarda gizlidir hüznüm
Yalnız ben duyarım iç çekişlerini
Her fırtınada bunların
Cam kırıkları gezinir durur ruhumda
Yeşil dalların uzanmasını beklerim
Umutla
Ninniler söylemek için
Huşuyla…
2001

Martı Ve Deniz
Gün batımı akşamlar dolmadı kadehime
Okşamadı saçları meltemin esintisi
Yağdı yağacak sanki gözlerim bulut yüklü
Beni bu mavilikler dönülmez ufka saldı

Şiir gözlü martılar terk etti limanları
Gemiler rotasını çevirdi uzaklara
Deniz küstü mehtaba yakamozlar yas tuttu
Bana bu mavilikten sonsuz bir hüzün kaldı
2013

Erguvanlar Açarken Gel
Erguvanlar açarken gel
Yad edelim o günleri
Aşkımızın üzerine
Ettiğimiz yeminleri

Ömrü kısadır bilirsin
Aşkımızda kaldı yarım
Her Erguvan mevsiminde
O günleri hatırlarım…
2004

Ah Kalbim!
Herkese söz geçirdim bir senden başka
Ne kadar uyardımsa dinletemedim
Kaç defa söyledim bunu ben sana
Yanarsın sonradan karışmam diye

Mağrur ciddi zarif içli halinle
Gururum oldun gizli mabedimde
Hiç aklıma gelmezdi ey masum kalbim
Aşık oldum! diyeceğin doğum günümde

Şimdi ağlıyoruz yine birlikte
Kırılmış yıkılmış savrulmuş halde
Ah biçare kalbim bu dert çaresiz
Öğrenmiş olduk bak sonunda işte!
2014

Üç Mavi Elma
Gökten üç mavi elma düştü
Biri umutları
Biri düşleri
Biri dünyayı maviye
Boyadı.
Yaradan seyretmeye
Doyamadı...
2014

Bambaşka!
Bilinmeyen bir yolculuğa çıkmak isterim
Kimsenin bilmediği kimsenin gitmediği
Yolu başka yönü başka izi başka
Renkler başka deniz başka gök başka
Sözler başka sesler başka hayat başka
Çayır başka çimen başka aşk başka
İnsanları bambaşka…
2008