0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma
Sen doğmadan yazılmıştı fermanın çöl sıcağında
Kumlar kadar kuru fırtınalar içerisinde
Sen doğarken deniz suyu sıçramıştı yüzüne
Dilinde tuzu kalmıştı sadece, bozuk bir tadı vardı işte…
Oyunlar oynardın gecelere kadar kahkahalar içerisinde
Gözün önünü seçebildiği kadar.
Bilmediğin bir ses tonuyla konuşurlardı evin büyükleri
Tedirginlik hakimdi tv karşısında bekleyenlerde
Uzaktan duyardın önceleri “güüüüm” sesini
Belki de havai fişeklerdi düğünün birinde
Düğünler her gün daha da yaklaşmakta
Helikopterden havai fişekleri patlardı her gece
Şeker dağıtan yok eğlenen yok diye hayıflanırdın oysaki
Bir “güüüm” sesi…
Uzun bir sessizlik
Yaz ayının bir gününde sıcaklar içerisinde
Kızaran güneş altında,
Toz bulutları içerisinde yükselen is
İs’in ardından başlayan yalnızlık,
Ekmek kuyrukları,
Bitiş düdüğü çalınmış oyunlar,
Gecenin geç saatleri,
Siren sesleri içinde,
Yarım uykular,
Battaniyeye sarılmış umutlar,
Umutlar yükletilmiş altınlar,
Organ mafyaları,
Ve senden habersiz karmaşalar...
Annenin çeyiz altınları, birkaç birikmiş dinar.
Hepsi babanın sırtında, yüklenilmiş gamlarla birlikte
Mavi yolculuk için insan tacirleriyle derin pazarlıkta
Ve sen bunlardan habersizdin
Sabah ezanı vaktinde herkes ayakta
Eller havada bir şeyler istenmekte
Senin bilmediğin birinden.
Gözyaşı…
Hep çocukta gördüğün, bugün büyüklerde gördüğün…
Sınırlar çekilmiş ülkenin toprağına,
Ayaklar altında çiğnenirken telleri,
Gözlerin mavide mülteciydin artık sen…
Mavi yolculuk başlıyor istemesen de…
Hava nemli ensende kara bulutlar
Bot küçük doldurulmuş çaresizlerce
Güneş kalleşçe döndü sırtını
Karanlıklar, kanser gibi yayılıyor boşlukta
Rüzgârlar delice,
Dalgalar hırçın
Savruluyor insanlar denizde
Uzun bir sessizlik…
Sessizlikten sonra bilirsin işte çocuk
Zamanlar ölür o anda
Gözyaşların kaybolur su ve gam deryasında
Sesin kaybolur erir yutan dalgalarda
Hatırladın mı çocuk şimdi
Dilin ucunda kalan tuz tadını veren,
Metal kokardı şarapnel,
Yüzünde çalkalanan deniz suyunda.
Çırpınma çocuk
Bırak kendini denizlere
Uçarak git boşluklara
Bulutlar üstündeki yükseklere…
Çırpınma ki çocuk denizler utanmasın
Bir kucak boyunla sığmadın dünyaya tabutlar utanmasın
Atma kendini sahillere ressamlar çizipte ağlamasın
Selam ver dünyaya çocuk
Sen açken tekrar yemek yemek için kusanlar
Nimetten utanmasın…
5.0
100% (1)