3
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
969
Okunma

kimselerin uğramadığı, kimselerin adım atmadığı,
kimselerin başlamadığı yollara çıkıyorduk şehrin dehlizlerinden
düşmeyesin diye, senin elini ilk tutan bendim
sen ve ben, tutuna tutuna yürümüştük
ümitlerin mavi gözlerine
seviyorum ,sevilmekten daha çok
başkasının seni sevmesinden de çok
herkesin yokluğunu kanıksayacağından
seni unutacağı zamandan daha çok
aynı hasretin çilesindeyim,
sende görüyorum,sende buluyorum umudu
yeniden var oluyorum senin yanında
sana geldikçe, seninle yan yana yürüdükçe,
sürgünlerin uzağına düşürüyorsun sancılı bekleyişleri
ben seni sır diye tutarken kalbimde,
sen beni tutup kalbinin çöllerine atıyorsun
sancılı gecelerin karanlığında yitirilmiş
son güzergahımsın
çaresizliğimin sesini duy artık
bunca ayrılıklar değil beni mutsuz eden
bir ummansın sen, sevgin uğuldar derinliklerimde
bir şahikasın sen , şevk ile yürürüm yokuşlarında
kalbi bir yakınlıksın
sen benim göğsüme koyuyorsun başını,
ben senin saçlarını tarıyorum
sessizce tutup iki yakasından kalbimin
ümitli bekleyişlerini anlatıyorum sana
iç çekişlerim senin bakışında değer buluyor sadece
birbirimize tutunuşumuz ne güzel öyle
katıyorum nefesimi ,sevgice bir tevekkülün dizi dibine
teslim alıyorsun ruhumu gizli sancılarla
söylenmemiş arzuları kar tanesi yumuşaklığında avuçlarına indiriyorum
tutunuyorum sana, adını söylediğim her fısıltıda
susatıyorsun beni ama kimseye dert yanmıyorum
sade sana gösteriyorum dudağımın çatlağını
suyum oluyorsun ,sustuğum sen ,susadığım sen
ekmeğim oluyorsun, çorbam, tadım tuzum…
bir rüyanın görülme safhasında
önce yumalım gözlerimizi, uyuyalım, uyuyalım,
ruhumuzun bütün imkansızlıklarından arınıp
gidesiye kadar uyuyalım
mutlu düşlerin, parlak gümüşlere döndüğünü görelim
bakışların tatlı gülüşlere durduğunu yaşayalım
ayak altına kor değmiş karlar gibi eriyelim
aynı sırra tutunup ,sonsuz akibetlere akalım
ne kuytularda, ne gölgelerde, ne kapılar ardında
ne duvarlar arasında
beraber örüyoruz saklı bahçemize giden yolu
hayallerimizi, sevdalarımızı, heyecanlarımızı birlikte saklıyoruz
deli dolu zamanlarımızı beraber
çiziyoruz şehirleri, denizleri, gölleri, nehirleri,
umutlar senin avuç içlerinde büyüyor
dönüşlerin hepsi sana ,hayaline, hatırana
yürüyorum sessizce şehrin kaldırımlarında
ak köpüklü bir deniz gibi alıyorsun beni
mavi gözlerine katıyorsun
derinlere çağırıyorsun kum tanesi ümitlerimi
geçiyorum başka ummanlardan
terk ediyorum sığ suları
elimde fırça aynı, boyalar aynı,
aynı tabloyu tamam etmekteyim hala
aynı aynanın gamzesine düşüyor nazarım
aynı zamanı harcıyorum nefes nefes
aynı sokağa aynı hasretle bakıyorum durmadan
yüreğimin terini aynı hasretin içine düşürüyorum
toprak ve ateş kadar doluyum
sevmeyi en çok hak eden kadar dolu dolu
sevildiğini bilenlerin farkında olduğu kadar
redfer