2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1613
Okunma
yüksek kaldırımda bir küçük kız silüeti düşer saf mı saf
el değmemiş çeyizlik gülüşüne konan papağan gülüşlü erkler sırıtırken
utangaç elma yanaklarından aşağıya göz yaşartıcı öyküsü süzülür
onlarda çocuktu açmamış goncaydı anne koynunda uyuyan güzellikte
ahh kimler geldi kimler geçti
kaç gemiler yaktı dişleri gedik yalanlar
çocukluklarını haraç mezat bir tabak mezeye sattı birileri
kirlendi masumiyetin tüm öyküleri
şimdi hiçliğin çıkınında yakası açılmadık edepsiz düşler lale mevsimi
başı eğik kaldı düşleri lale mevsiminde solan
oda her yağmur yağdığında yıkadı ruhunu ters yüz edip
içi dışı birbirine karışmış yumak yumak boğazında düğümlendi gerçekler
yutkundukça boğuldu umudu bir tek düşleri bakir kaldı
ki masal kuşları çocukluğunu avuttu
gözlerinden üç damla yaş damladığında
unuttu unutuldu bir köşede izmarit lekeli gülüşü
5.0
100% (8)