Sabahın karanlığı daha şafak atmamış,
Kuşların cıvıltısı köyümüzü kaplamış.
Amcam cami dönüşü avlusunu dolanır,
İki odun alınca kapıları kapanır.

Gün ağarırken kapılar, birer birer açılır
İşinde, uğraşında aylaklıktan kaçınır
Bacasında duman, ağılda hayvanı var
Bağında, bostanında onu bekler işi var

Köyler kalabalık; cıvıl cıvıl çocuklar
Kimi tavuk peşinde, kimi kedi kovalar
Mektebliler erkenden okul yolu gözlüyor,
Koşun yavrum koşun, âti sizi bekliyor.

Ahırlar boşalınca deprem olur sanırsın,
Bizim köyün malını çok uzaktan tanırsın
Semizleşmiş malımız hem bereketli tarlamız.
Bağında, bostanında kasa kasa meyvamız.
Bu vatan uğruna kurban olmuş atamız..

Kimi kardeş çocuğu, kimi yakın akraba
Rubâsı yoktur hiç, gönül çalan müstesna
Gençler yağız pehlivan, kızları birer Râbia
Yaşlısı ehl-i uhra, orta çağı zûrefa

Hep böyle ümid ettim, bu ecdadın ahfadını.
Hep böyle şevkli, hep böyle sâhi

Aslı meğer şöyleymiş!

Seher vakti köylerim, zikr-i hafi söylermiş
Bacalarda baykuş, yarasalar tünermiş
Bülbülün, sakanın numunesi bulunmaz
Birtanesi rastlasa, yakalamadan durulmaz

Yaşlısı, genci gece yatmak bilmiyor
Müskiri çok kaçırmış sabah kalkmak bilmiyor.
Caminin kapısını hoca bile açmıyor,
Sabah ezanını merkez cami okuyor

Kin ve nefret olunca sevgi, şefkat barınmaz,
Çocuğu alıp bağrına öpüp bir kez koklamaz,
Sevgisiz evlerde iki çocuk bile bakılmaz,
Yani bizim köylerde çoluk çocuk oynamaz

Köylünün ekseri câhil ve kaba
Delikanlısı şaki, kerimesi saki
Dedesi sakur, ninesi sakil
Hal harab, âti çorak

İstikbâli kim düşünür, ânı kurtarmak derdi.
Miras kalmış dededen, ne kazandı kendi?
Para lazım olursa, yer satıp geldi,
Bir yetmişlik uğruna yüz dönüm yerdi.

Bir kaç cılız tavuk, beş tane keçi, biraz da davar,
Sığır, manda arama keçi kadar inek var
Ne bağ verir mahsulü, ne de tarla eken var
Her tarlanın başında belki on tane hınzır var.

Evler harab ruhu kaçmış ma-fat
Gazab-ı ilahi olmalı bu, bu umumi afad!
Köyler matemhâne, şerha şerha gönüller
İki kişi birleşip üçüncüsünü yerler

Musibetin aslı bu
Musibet dine gelmiş yâhu!
Kulaklar sağır, kalbler kör, aklı da yok mu?
Bu meyyit köylere bir duacı yok mu?

Ya Rab, neydi bu musâb’a sebep
Beşer zulmetti, adlin var elbet
Yeniden ihyayı bizlere bahşet
Habibin, şefi’imiz Rahmet`e sebeb