8
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
2382
Okunma
susuşunda ağıtlanmış bir ülke
soluksuz bir kayıbım
biat etmedim diye ellerine
oysa tanıdıktır bütün çöller
deve hörgüçleri
ve savaş atlarının öpülesi toynakları
yasalara aldırmadan yürüyorum
omuz atarak tüm putlara
kalbimin kuşlarıyla söyleşiyorum
muştulu bir fethin şarkılarını...
-ki sapanımda esrik bir mezopotamya-
kolay değil yel değirmenleriyle çarpışmak
ve hürriyet sanmak uçkun hayalleri
haritalar çizmek şarkulavsata
dizginlenemez ölümlerle sevişmek
calutların fışkırdığı kurak toparaklarda...
-direnen bir yılgınlık var insan suratlarında-
sesinin terkisinde yurtsuz bir seyyahım
bakışında yesrib var
konuşmazsan
hicrete uzanır ayaklarım
heybemde hiradan kalma bir yalnızlık
alnım kanlı bir küfe
zemzem biriktiriyorum
kınsız kılıçlar sakladığım sesimde...
söz verdim Allaha
kalbimde ihanet biriktirmeyeceğime
ve anneme söz verdim
ilişmeyecek diye kimse hüznüme
ve elbette beyaz gömleğime
pirupak uyanmak için
yağmurlu bir mahşer seheriyle...
-yıpranmış kelimelerden
muharref bir tarihe düşüyorum-
düşürsem de heybemdekileri
kirletmeyeceğim kalbimin kuşlarını
bir kardeşlik ırmağı
akarken dilden dile
ufkumda karanlığın ayak sesi
ufukta ölümün kararlılığının tanıdık resmi....
- sesim metrûk bir ülke-
5.0
100% (20)