desem ki gerçeklere
biraz uzaklaş yanımdan, kaç
başakları salınan
ekin tarlalarına dalacağım
gelincik gelincik bakacak gözlerim
üstümde doğup batacak güneş
rengini alacağım
buğdayın


burada çağla mevsimi
yine tepesine çıkacağım
bahçemizdeki zerdalinin
umutlu şarkılar söyleyeceğim
sıkıca sarılacağım ağaca
sırtımı sıvazlayacak
anne sıcaklığında bir gün
yine çayda çamaşır yıkayacak kadınlar
sesim ulaşacak
düzgün akan sulara


taş fırlatacak birileri
içimdeki hayal sularına
taş taşı fırlatacak
görüş menzilimin içinde
dışında olanları düşüneceğim yine
çay demleyeceğim söğüdün altında
yine gelmeyeceksin ama
hep bekleyeceğim
gel duasına çıkacak kuru toprağım
bir damla yağsan
kıvanacak


neden hala yanımdasınız gerçekler
yüzünüzde alaycı bir hal
açan gelinciği solduran
inanmıyorsunuz hayal sularına
şarkıma
hiç masalınız yok mu sizin
Zümrüdüanka’yı kafdağından uçuran!..



02. 05. 2016 / Nazik Gülünay