1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1718
Okunma
Çok uzun zamandır halimi hatrımı soran yok deyip sızlanıyorsun ya hani
ilk selamı sen mi göndersen
rüagarlarla kuşların kanatları çiçeklerin polenleriyle
bir merhabaya iliştirip tebessümünü yare yarene
gün görmez güneş görmez kuytularda nasipsiz
dürtülmek isterse bir miskin
selamdır merhabadır en iyi müsekkin
kıpırdar mı kıpırdamaz mı dalda yaprak
tarlada kaynaşıp duran mübarek toprak
nasibini aramaya çıkarsa kurdu kuşu
tırmanmak mı yokuşu ki düz yola benzemez
nasip ruha huzur bedene şifa günlük nevale
ya da aşk ki
emsalsiz hüdadan emanet ermek için hidayete
şu boşa geçen zamanın bir selam bir merhabaysa nuru ışığı
soluyan nefes alan hayat ruhsuz bir can bir yıpranmış tense
ilk merhabana bir MAVİ KUŞ
ikincisine bir Mavi peygambar çiçeği
bir zeytin dalı bir hurma
çal kapıları aç kapılarını aç bütün pencerelerini ardına kadar
bekle karşı pencereden bir çocuk gülümseyecektır
memleketin sınırlarından beyaz bayraklar dalgalanırken
beyaz bir güvercin salınacak kafesinden
belki bir beyaz insan
kurtulacak kendine olan köleliğinden
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (9)