0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1852
Okunma

Ey benim Kayıp Gülüm;
Yeniden hoş geldin..
Yitik kalbime aşkın sembolünü getirdin gelişinle
Tecelli eyledi viran kalbimdeki aşk tohumları şimdi
Ege’nin, o taptaze inci mercan güzelliğine
Yöneldim ya bir kez daha
Aşkla ifade edilir cümle oldu bu aşk, kainatta.
Ne zorluklar çekildi kavuşmanın kaldırım taşları arasında
Aşk yolculuğun bile, miraç olduğu kimsesizler kervanına
Gelişinle yollar, kandan irinden ibaret deryalardan temizlendi
Kan kokulu ayrılığı
Dört bir yandan yokluğa sürükledi.
Saf saf dizildiler sanki melekler, her bir yol basamağına
Eller alkış tutmaya odaklandı gelişinin haberiyle
Karanlık, alelacele gündüze çevrim yaptı
Üstelik, daha üzerinden zifiri karanlığın marmurluğunu bile
Atamamıştı.
Olsun Kayıp Gülüm;
Sensizlikten yananlar rahatsızlık bile duymadı,
Gri fonda raks eden dolu yağdırmaya amade bulutlar
Kardar beyaz renkleriyle süslediler
Pamuktan, tüyden bile hafif yastıklarını.
Güneş en uzak mesafeden öyle bir geldi k i
Soğuk ve sert esen ruhlara şifa veren şualarıyla
Gündüzün can alıcı her anında
Hem de her bir noktasında
Gökkuşağı renklerini yağdırdı, gelişinin habercisi olarak
Yol verdi bulutlar sana
Karşıyaka bağıstanında açtı güller diyerek
Türküler çağıırdı Efelerin Efesi
Namıyla.
Ay sevincinden salıncak kurdu bize,
Sallanıp
Sema’yı ve arzı, o muhteşem güzelliğinden
Onlara yansıyan ışıltılarını seyretmemiz için
Atmosfer bıraktı zehrini
Kan susayan ve aşkı kıskanan
Hasedinden çatlayan köhne zihinlere
Bilinçli.
AL bu da benden sana saçlarına toka olsun diyerek
El sallayan yıldızlar uçuştu başımızda
Uçuşurken o gözlerinde beliren heyecanla
Hoş geldin Kayıp Gülüm.
Ey benim Kayıp Gülüm;
Ne zaman yalnızlık rıhtımını aratmayan
Şarkıların bile bile dile geldiği o yürüyüş yoluna uğrasam
Özlemle gözlerim hep seni arayıp durdu
Sayısız hatıranın saklı olduğu o geçmişin getirdikleri hayaller
Yıkıp perişan etti beni.
Seni düşünmediğim anların acısını çıkardı sanki
Hayallere gem vurmak istediğimde
Dökülmüş perişaniyetimin habercisi oldu sevgin
Sevginle ayakta kaldım ama nereye kadar ey kalp azmin.
İş böyle düşünüp inim inim inlerken yokluğunda
Veryansın etti çevremde dost bildiğim insanlar
Sıcak bir gülüşe muhtaç şu gönlüme
Hep iyi günlerimde üşüştüler yaban arısı gibi
Bilerek soktular beni,
Bilmiyorum diyerek akıttılar zehirlerini.
Ama hayalin rehberimdi, bir gün kavuşma gününü
İple çekerken garip halimle
Işığının denetiminde döküldüm yollara
Uğradım ışığının rehberliğinde kokunun olduğu her bir mekana.
Şekil değiştirdim belki bir gün çıkarsam karşına diye
Süslendim gülünün o en taze renkleriyle.
Sen benim aşka kavuşmamda
Bir mihmandar gibiydin Kayıp Gülüm.
Bazen her bir yok oluşa doğru gidişlerimde
Gizlice müdahale ettin hep
Görünmez elini, dualarınla benliğime işleyiverdin
İlmik ilmik, dantela gibi nakşetmiştin yine aşkını
Hem pürüzsüz, hem de kusursuz
Araya elçi bile sokmamıştın üstelik
Biliyordum yeniden açacaktın ama belki eskisi gibi
Belki eskisinden de kötü
Kimbilir, eskisinden bile dah azize.
Ben ümitvarlık kuşağını bağlamış kuşanmıştım savaşa gider gibi
Belki de sensizlikle bir savaştı bu kılıç kuşanmam.
Bu yolculukta Kayıp Gülüm;
Nice engellerle, meşakkatlerle karşılaştık ikimiz
Gayret, azim ve yılgınlık göstermemecesine
Bizim kılıcımızdı sadakat
Sadakatle birlikte yanından ayrılmayı bile düşünmeyen
Aşk….
Neydi geri dönüşününün tılsımı sence, söyler misin?
Gelişinin muştusuyla adını duyunca yanmak mıydı
Yokta ateş deryasında yüzerken ismini ateşe söylediğinde
Ateşin
İsminin heybetinden sönmüz volkana dönmesi miydi
Yoksa Karun’ un servetini önüne yığsalar
Dönüp araya bakmayı arsızlık sayarak
Servet bataklığından o gül kokunun özenle korunduğu
Has Gül Dairesine edeple giriş, saygı ve tazimmiydi
Sessizce.
Ama yokluğunda bu gönül Kayıp Gülüm;
Bitkin bir halde, boynu bükük ve boynu tasmalı bir fakirdi sanki
Nihayet geldin ve hoş geldin
Bir var oluş mücadelemde dar ağacından kurtardın ya beni
Yolculuğun esnasında aşkın hep taptaze kaldı
Korudu izzet-i şerefini
Muhafaza etti iffetini.
Köprüleri kurduk ya yeniden seninle
Hoş geldin gönlüme.
Yayıl artık sere serpe gönlümün çayır çimen yeşilliğine
Kokun yansısın Doğu’ların, Ege’lerin şehrine.
Ümitsizlik kırıldı bak artık, ümitsizlik engeli aşıldı yeniden
Dualar kabul olundu göklerde
Kuruyan dimağlar ıslandı
Gül’ünün gelişiyle.
Bir yanmanın eşiğinden dönüldü bir kez daha
Kaybetme korkusu dumanla yazdı isminin her bir harfini
O muhteşem semalara
Kördüğümdür bu aşk, kimsenin gücü yetmez ayırmaya,
Rabbim kabul eylesin bu aşkı senle birlikte yaşamaya.
Ben AMİN diyorum yenidne
Aminler sana üfül üfül essin
Sen de bu duama AMİN derken
Aşkımıza yüz sürer misin?....
Murat AYDIN
5.0
100% (3)