Al bayrağa sarılmış tabutun önde,
Durmuştu imam ile cemaat kıble yönünde.
Sıra sıra oldu insanlar hocanın ardında,
Şehit kardeşimin resmi vardı herkesin yakasında…

Büyük boy bir resim tabut önlerinde,
Özenle taşır insanlar çünkü şehit ellerinde.
Henüz yirmi yaşında gençliğin baharında,
Bir bere vardı mavimsi o temiz başında…

Bütün cemaat ağlıyor gözyaşları olmuş sel,
Hafiften esen bir rüzgar sanki hüzünlü yel,
Senin ağırlığını taşıyamaz bükülecektir bel,
Ana basar feryadı “şehidim gitme” geri gel…

Yükseldin omuzlarda göğe değer başın,
Sanki canlı gibi dimdik durur mezar taşın,
Toprak nasıl çürütür o mübarek naşın,
Ölmedin şehidim daha gençtir yaşın…

Benim şehit kardeşim sen ölmedin anla,
Bu vatan topraklarına ismin yazıldı kanla.
Sana silah çeken el kırılacaktır bir gün,
Bu vatan ona dar gelir edilecektir sürgün…