0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2301
Okunma

Ben seni her şeyden çok
Her şeyden biraz katarak
Sesine sarılıp uyuyacak kadar Sevdim
Seni böyle severken gittin
Sen gittin
Kendimi kaybettim Her gece
Keder yastığım, hüzün yorganım oldu
Kırılacak dalları kalmamış
Kupkuru bir ağaç gibiyim şimdi Çıplak
Hava çok soğuk, kanım donuyor
Üşüyorum sensiz
Sabaha yakın saatler
Odamda yalnızlığın voltaları
Cebimde bir kaç kuruşun ezgisine ritm tutuyor ellerim
Parmak uçlarıma batıyor hayal kırıklarımın kırıntıları
Sen gittin ya
Kendimi öylece bıraktım hayatın boşluğuna
Odamdan çıkmaz oldum
Bakınıyorum dört duvara
Duvarlar soğuk
Gözlerim takıldı
Duvardaki resimlerimize
Gözlerim takıldı
Bardağımda izi kalmış dudak izlerine
Hüzünlü, sessiz, gözlerim buğulu
şimdi
Bir mesaj atsam iletilmeyecek kadar uzaksın
Ya da görülse bile, sende
Cevap vermeyecek kadar yabancı
Öyle
Öyle kaybetmişiz ki birbirimizi
Bulamadım
Ne seni
Ne de
Bende ki beni
Sen gittin ya yar
Bende kalan hırkan, saç tokan
Burnumda unuttuğun kokun
İçime düşürdüğün acı ne olacak?
Sen gittin ya
Etraf o kadar kalabalıkken
Ben yapayalnızım
Acelen neydi sevgili?
Daha yaşayacak o kadar güzel şeylerimiz vardı
Seni tanıdım ve dedim ki
Bu kadından anne olur
Ve öyle ki
Ben ölsem gitsem
Benim yerime baba da olur
Sen doğmamış çocuklarımı benden aldın
Hayatın böylesi işte sevgili
Ben her zerre’ne muhtaçken
Sana güneşi armağan ederken ilk bahar tadında
Sesini, bakışını gülüşünü alıp gittin
Benim canımın nasıl yanacağını
Mutluluğumu
Uykularımı ve sol yanımı hiç hesaba katmadan
Yağmurlu bir ömür bıraktın bana
Sen gittin ya
Ay oldu, yıl oldu
Hala yıktığın dünyamın enkazı altından çıkamadım
Günler geçiyor da dünler geçmek bilmiyor
Geçmeyen her dünde biraz daha sen oluyorum
Biraz daha yok oluyorum
Biraz daha çürüyorum
Çürüdüğüm yerde yine sen filizleniyorum
Sen, sen, sen
Gitmedin hep bendesin.
A. Haluk Fidan / Sen Gittin 13.03.2016