7
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1557
Okunma

I
Yürüyorum ,
Adını vermediğim bu şehrin sokaklarında…
Sıvaları dökülmüş, camları kırık
Yerinden firar etmiş ürkek kaldırım taşları…
Kan bulutları kaplamış göğün mavisini
Hüzün yağıyor sırılsıklam caddelerine…
Bakışları kocaman bir tamirci çocuk geçiyor,
Yorgun bir gökyüzünün altında süzülerek…
Akşamı solgun
Gecesinde çığlık sesleri
Radyolarından vurdumduymaz parçalar
Ve bir dilenci parlar kırmızı ışıkta
Yüzünde bir yoksulluk haritası
Umutları tükenmiş
Fitili ateşlenmemiş bir bombadır
Islak gözyaşları
II
Zehir zemberek bir türkü yükselir
Acılı bir annenin çatlayan dudaklarında…
Umutları param parça
Bir yürek kalmış yaşamından geriye
Bir de dinmeyen sessiz çığlıkları…
Duvarları kirli, sözcükleri yasak
Bahçesi çocuk kanlarıyla sulanmış
Çiçeklerinde nahoş bir koku
Gecelerinde puslu bir sessizlik
Ölüm kokar daracık sokakları
Avuçları kan kokarken şafaklarda
Sağanak şeklinde ölümler yağar
Yüreğimin tam orta yerine…
Görmezden gelemem,
Utanırım insanlığımdan
Üşür yüreğim, tutmaz ellerim
Közlenen gözlerimin ısısında
Oturur kendi gözyaşlarımı içerim
Bana sormayın bu şehrin adını
Mimarisi sizsiniz bu şehrin
11.06.2014
5.0
100% (9)