AKSİYOMATİK BİR DÜŞ

Uyuduktan sonra
uyanmadan evveldi
senli bir düşün kıyısında
gezinirken anşırttı
müşgülpesent seviler

rüyaların ankebut ss leri
hissederek yüreğimdeki sismik sarsıntıyı
zamanın keskin diliyle geçti anonslar

aşka cılgısız bir baharda
zakkumlar sanki bir cenet
senle ben arası gelgitler
yorgun
parçalar eksik
aksiyomatik bir düştü iki kere ikinin dört edişi
belki de bir hiç

düşlerde mi aranmalıydı
gizlerde mi olmalıydı bütünün diğer yarısı
imlasız imgelere mi düşmeliydi yüreğim
şimdi çölteleniyor dilimin senli heceleri

devramber bile yüz çevirdi güne
kıtalar birleşti aşk için
sen ve ben sevda muhasebesinde
bilanço çıkarılırken aşka
sen artıda
ben ekside kapattık bu defteri
dınlamak istiyorum ölüler gibi


Efkan ÖTGÜN

ANŞIRTMAK: Hissettirmek
MÜŞGÜLPESENT: Titiz, yapmak istediği şeyleri layıkıyla yapan.
ANKEBUT: Rüyalarda sıkıntı verdiğine inanılan bir varlık
CILGISIZ: Hayırsız
ÇENET: Bir bütünün diğer yarısı
AKSİYOMATİK: kanıtlanmamış ama doğru olduğu kabul edilen kavramlara dayalı olan
ÇÖLTE: Kazma
DEVRAMBER: Ayçiçeği
DINILAMAK: Kendinden geçip uyumak