5
Yorum
11
Beğeni
4,9
Puan
1794
Okunma

de!..!
oraya gelecez
gece ğündüz Feyzi Ağbiye
“ortak olcaz” deye
didindig durduk anasına sata(yı)n
o ğene evine file ğediyodu da
biz mütemadiyen orda
paramız Tokmacıklı Göde Feyzi’de birikiyodu..
!!
bi ğün çıkağeldi
höyle gapıda görüvürünce
afalladım galdım ne de olsa köyümüzün adamı
ne vakıt olmuş köyden gedeli
hayal-mayal hatırlayvıdığımda
eli boş, gönnü hoş bi çocuğudu
görsem bilemezdim, emme
sıması Gara Boladı ansıdıp duru
baya bildiğin,
Gara Velinin Sucu
getmiş deye bi duyduğudu
unuttum getdim
kimbili(r) kaş yıl oldu
bi sarılmışıyın
bi a(ğ)layvıdım, bi a(ğ)layvıdım
ta öyle
burnun direği sızlarımış meğerem
i(n)san a(ğ)larkana gözleri acırmışımış hakkaten
o nası(l) titreye titreye a(ğ)layo
onu öyle gördükçene ben
bana bakdıkçana o..
..
baya bildiğin
Okarı Çeşmenin havızını dıkayıp doldurup da
en ücra harımlara gadak götüren,
sahat dutup sıracaklayın
gece ğündüz gavda nize ede ede
göğerileri suladan;
Sucu!
kaş gişilerinen gavga etdiyse
bir bir, sordu sordu a(ğ)ladı
köy gözünde tütüyomuş meğerem
en sevmediklerine bile hasiret getmiş zavallı..
“-burada ne işiniz var oğlum ya
gedin varın..
köyü.. çocukluğunuzu yaşan doya doya
ne o köy
ne o çocukluk bi de geri gelmeycek!”
senin Sucu o ğün beni aldı,
evine ğötürdü
yolda bile aklıma gelmedik adamları sordu
“Gara Musduk hapisde mi” dedi
“hiş girmedi ki abey”
“..”
“-o orada burada kaçarkana
Sarı Mulla “sulf” etdirmiş”
“sulf mu” dedi
“-hı hı” dedim
“-“anafor” dediler”
..
“-çok para yedirmiş
epili ürüşvet vermiş” dediler
“feleğe söğdü”
çocukluk işde
“-Feleğ Emminin ne suçu var Sucu abi” dedim
..
“-ben fele(ği)n çarkına söğüyon” dedi
“-dayıma zenginden,
güşlüden, puş(t)dan
paralıdan yanna döner” dedi..
“-bu gonuşduklarımızı kimseye deyiyme” dedi
“-şartlar şart osun demen
dersem iki gözüm öğüme aksın
üşden dokuza şart ossun demen” dedim..
evine varana gadak
elimi sıkı sıkı dutdu..
hiş goyvumadı
ev dediğin de hah işde
o zaman gözümüzde baya bildiğin evidi de
hinciki ğözümünen pirket bi oda
!!
horda bi betun hamamlık..
bulaşığı da orda yuyo
bi gazoca(ğı)
bi çencere
iki üş gap-gacak
yerde kıyatların üsdünde yazılı bi(r) yatak
dabanı toprak..
Allah ırazı olsun
beni kendi eliynen yüdü,
gaz tenikesinin içinde su ısıtdı da
fark etdim ki yazzık, a(ğ)lamış,
kimbili ne derdi varıdı garibin
ben fehmedincekleyin
seni sabınnarkana
gözüme sabın gaşdı dedi
onun verdikleriynen
asvaplarımı değişdirdim
geşmiş gün bana bi gazak keydirdi,
mavı, cedit yeni
boğazı bireç genişidi ya varsın ossun
Allah bi deği bin kere razı olsun..
köydeki herkeşi sordu
tek tek..
böyük güçcük
maceralar annaddık, gülüşdük
zabbaha gadak gonuşduk
okardan aşşa,
sıra bi(r) eve ğelince durduk
ikimiz de biliyoduk
ne o sordu,
ne ben annatdım,
o maragdan ölüyodu işin aslı biliyodum
ben de “deyen” deye canatıyodum..
herkes biliyodu
biz de biliyoduk
gelin oldu gurbete,
geşdi getdi artık
susuşduk
hele benikinden aslaa
yatdığ
uyudug..
uyumadan önşe
habarımız yok gibi
ikimiz de
çinizimizi çeke
çeke a(ğ)layoduk
ürüyamda o gız..
..
halam
anam
agam
ebem…
ertesi ğün Sucu ağabeyynen Feyzi A(ğa)ya vardık
“-bobası gelsin deye habar etmiş,
ben Memedi köye yollaycan
hesabını görüvü” dedi
“-nalet olsun demez olaydı
Feyzi A(ğa) bi hesap çıkardı kiyne
bu ne taksi..ne taksisi len
gelirkene bindiğimiz ise;
bizi bindirdi de kendi yörüdü mü
..
Alla(h)p da bel okuna versin
başdan aşşa her şeyi yazmış
…
bu ne kira !
bu ne yemek!
aş, ekmek, yağ, duz, garabüber
terlik, traş,
gazocağına gazya(ğı), çakmakdaşı
sanki otelde yatıp-gakıyoz
aşcı dükgeninde gönlümüzün isdediğini yeyoz
anamın köyden gatdığı
bulgur, nofut, mercimek
bişiriyoz-daşırıyoz, yeyoz-yüyoz
bizim yö(v)miye bi kira etme(ye)cek
atöllenin bi gıranında serili
kendi yata(ğı)mızda yatıyoz-gakıyoz
aşıtlatdıkda ıçcık kesdirivirelim dedik miydi
zılgıdı yeyoz
gece yarısından sonura bile
eğraltı canımız geçivimişise
Feyzi A(ğa) “-ben gediyorun
istop etdiriseniz,
sogorta attırısanız
ip gopa(r)tdırısanız dininizi ..kerin” deye
peş-peş fırça atıp
gazı verip gediyo
bi oraya, bi buraya seğidiyon gari
gupay ğibi
neytçe(ği)mi şaşıyon
imkan mı var gözünü gırpacan”
beşinci ğün müydü ne;
Sülemen de gaçınca bi başıma ğalmışıyın zati
meğerem oda iki sokak aşşaya gaşmış
cumartesi dedimiydi
haftalığını alırımış
valla benden akıllıymış;
sora sora Sucu’yu tanıyan birine ıras gelmiş
ilk haftalığını alınca
çalışdığı yere getmiş Sucu’yu bulmuş
durumu ona annatmış
benim habarım mı var
neyise de
Feyza A(ğa)ya gelcez
normal zamanda uyurkana bile
beni hafakannar basardı
ürüyamda bile çıbartırdı her yerimi
gan-ter içinde fırlardım yerimden
acırdı-sızılardı yüzüm
dayak yemişiyin gibi
işin aslı Feyzi Abi beni
hakkaten hiş döğmedi
Allah razı olsun,
amma!
bakışı yeterdi ki,
gopçaları salarsın bi dee
işden atarsa deye ödüm sıdıyodu valla
nere getçen gocaa İsdambolda,
“İstambol insanı yutar” dedilrerdi köyde
beni yudalı ne vakıt olmuş gerçe(ği)
hani yok mu Sülemen düğün uçu da olsa
Öteyüz’e aşdı.. düğün de olsa Arızlı’yı gördü ya
çok gezen bilir dedikleri bu
salahana da ossa Sülemen İsdambul’a dutundu
anasının gözü de ossa Gara Memet yuduldu
nayeti senin Göde Feyzi
“-ben bi hesabını çıkarayın bi
…………..
bobasına yolların” dedi
………….
elini öpdüm “hakkınızı halal edin” dedim
adam başımı ovşadı
“-halal osun” dedi..
“-ne zaman çalışmağ isdersen gel”
“-tamam abi” dedim
“-burası senin evin sayılı”
“……….”
“-burada emeğin var”
“……………..”
“-burası senin sayılı”
“………..”
“-sana bu işin eciğini-cücüğünü ö(ğ)retdim
..
emeğim mar üsdünde emeğim”
sırtladım çenteyi,
elleşdik baleyi..
haydi
vurduk kendimizi Bayrampaşa köprüsü
Sucu Abi beni kendi eliynen götürdü
Topgapı Garacına,
biladımı alıvıdı
epili bi bekledikden sonura
sahatından çoook, çok sonura
kagdı bizim otopus
işi gücü de varıdı belki emme
sahatlarca bekledi
“abey ben gederin” deye izbar etdim
ı ıhh
beni uğurlaycak kimsem olmadı Memet
heş değil uğurladığım biri osun
hu fakır hayatımıza”
..
“vardım deye bana habar et”
“-uykum gaçar benim”,
“-imkanın olusa bi(r) habarım osun
başga bişi isdemen senden”
..
“-nekdip yaz sakın mola yerlerinde inme
dıkkat et..
sapıdırsın
otopusu gaçırısın”
yanımdakı Yalavaş’lıya
sıkı sıkı tembih etdi beni
“-aman deyen abey..
bizim biladere sahap çık
eyi göz-gulağ ol
köyden dışarıa çıkmadı
yol iz bilmez” deye..
“-Yalavaca varınçaklayın doğru Cöbe Emmiye get
bu abey biliyomuş evini, onnar da yatarsın
bazar arabasıynan köye gerdersin
emme sakın Göğcelli Köprüsünde enerin de
köye dırmanırın deye aklına ğelmesin
imi asdanım”
belki ikki sahat sonura gakdı otopus
gakana gadak bekledi
otopus çalışınca barabar bi sarılışdık
bi a(ğ)ladı kii, herkeş bize bakdı
herkeş a(ğ)ladı valla kimse gonuşmadı
hanı fakıt..
geşmiş gün Feyzi abi bişi yollamadı tabi de
belki.. borşlu çıkdık haralda ki
nası utlandık
“ya köyüne ğelince bizim köye geli(r) de
agamın yakasına yapışırsa” deye
gene de Allah razı olsun
alacağını da isdemedi
belki fiti fifti
belki de vizdanı elvermedi
de
borcumuzun üsdünü silividi
neyise..
adam, yol boyunca hep bişiy sordu durdu
emme ben ona ne annadayın
iplik bükümünden başga
duraklarda adam zorunan endirdi
tufalete ğetdim, parası ondan
yemekler bahalı olduğundan kimse yemezimiş de
“bozuğ olurumuş”
o yüzden birer çorba işdik
emme bilmen ya;
bi ekmekden fazla yedim valla
basdım gara biberi..
bandım somun ekme(ği)
bizim otopus ha deyinçe gakmadı
belki ikki sahat bilmen neyeydi
yörüdük, apdashaneye ğetdik
o amca beki üş dört cığara işdi
bana sakın “cığara işme” dedi
“ben başım dönmesin deye içiyon”
“beni anamınan garım buhale getirdi”
“ikisi de tahtalı köyü boyladı emme fakırlık” dedi
“o(ğ)lunu evlatlık vermiş İsdambola”
ordan geliyomuş
“gurtulu i(n)şallah” dedi
“i(n)şallah” dedim
adam habire bişiyler annatdı emme
ben fira Yasemini düşündüm …
halama gediyon deye seviniyon
yasemin neyder kine deyon
yol boyu
Yasemin
DİPNOT
ansıtmak: andırmak, siması benzemek,
eğraltı: eğreti, birazcık, azıcık, hafif,
gupay / kupay (kopay kopoy):av köpeği
gopça / kopça : tel düğme, kanca (mec: çok korkmayı ifade eder, altına salmak gibi)
utlanmak: borçlu sorumluluğu, utangaçlığı, çekingenliği
KATKILARI İÇİN SN MEHMET ÇAY (GOZİR) A TEŞEKKÜRLER
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)