Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında, üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük... Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti... ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!
sevgilimle el elele dolaşmanın mumkün olmadığı, tramvay sesi, insan gürültüsü, kalabalık çiçek pasajı,ayakkabı boyacıları ve taksime ulaşma hevesi:))))
(bkz: Mephisto)
(bkz: Aznavur)
(bkz: Ara Café)
(bkz: 360)