Ben, Fransızca bölümü mezunuyum 10 yıl Fransızca, 12 yıl da Türkçe öğretmenliği yaptım. Kesinlikle bir dilden başka bir dile çeviri yapıldığında anlam, uyaklar...bozulur. Günün şiiri, kurdelalı şiir falan işlerinden anlamam. yazdığım şiir benim hoşuma gidiyorsa tamamdır. Uyak+ redif şeklindeki ses benzerliği en mükemmelidir. Bazen benim de sadece redifle ses benzerliği oluşturduğum şiirler olmuştur. Tek ünsüz harf benzerliğine "yarım uyak" denir ve tek sesli harf uyak olarak kabul edilmez. Halbuki Üstad Abdürrahim Karakoç " Unutmak kolay mı DEME......Oğlun, kızın olsun HELE " dizelerinde tek sesli ile mükemmel bir ses benzerliği oluşturmuş. Bugün Mihriban topluma mal olmuştur. Halk Edebiyatı şiir türlerimiz: " Güzelleme, Koçaklama, Taşlama ve Ağıt" tır. Alfabemizi değiştiren zihniyet bunları da değiştirmek istedi ve Batı Edebiyatı'nın "Lirik, Epik, Didaktik, Satirik, Dramatik, Pastoral" şiir türlerini edebiyatımıza soktu. Çeviri şiirleri kendi şiiriymiş gibi yayınlamak her açıdan şairin karizmasına zarar verir. İllâ ki durumu fark eden biri çıkar. Bizim Müdür Yardımcısı da 82 yılında Recaizade'nin bir kıt'asını kendi şiirinin içinde yayınlamış. Çankaya'dan bir doktor, kibarca durumu bildirmiş kendisine. Bana durumu incelememi istedi. Gerçekten de o kıt'a Recaizade'ye aitti. Kıt'ayı iptal etti. Yorum yazılıp yazılmaması ya da kurdela falan önemli değildir. Şiirdeki imgelerin Türk şiirine yeni bir şeyler kazandırmasıdır önemli olan. Batı Edebiyatı'nın taklit edilmesine ben karşıyım. Bizim özümüz, düşünce sistemimiz başka, onlarınki başka çünkü.
Sn Göktürmen bugün yeni şiirlerde Sn yusuf Bilge nin "türkçemiz"adlıl şiirine gidip yorumumu ve yorumuma yapılanı da görürseniz çok memnun olurum.sağlıcakla kalınız..
Sn Göktürkmen görüşlerinize aynen katılıyorum.6 cı madde nedir bilmem..Ama bildiğim bu sayfada eğer ödül diye bir şey varsa,seçilmeye layık nice kalemler var.. belirli kişler,belirli şiir üslubu ...gene tenzihlerimle ifade ediyorum...Türkçeye saygımla ,batı şiirlerinin türkçeye çevrimleriyle sayfalarda gezinmemek ümdiyle...
Seçki sallamıyorum, seçseler ne olur seçmesler ne olur! Ben sömürgeleşmenin edebiyata bu kadar bulaşmasına hayret eder haldeyim!
Bir de sizin bahsettiğiniz konu ile bağıntılı olarak, sitenin 6. maddesi varmış, ben bilmiyordum bunu bir şair arkadaş hatırlatıp durdu! Kimse tınmadı, ilkel ve feodal kabile dilleri ile dilimiz eşitlendi, yeni emperyalizm ve yeni ortaçağ işte böyle bir şey galiba!
İnsan; Orwell, Huxley veya Huzinga okur gibi oluyor siteyi ve yazılanları okuyunca :))
Akılsızlık, ağlamalar, sadizm ve mazoşime varan eserlerden edebiyat, zaten sömürülen ağlar değil mi, demek ki ötüşme var !.. Harika valla..