Togan Yayıncılık

Bir Sümeroloğun kaleminden Mensubu olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığınca kendisine görev olarak verilen dış görevlerde Hitit tabletleri ve Boğazköy Sfenk’inin yurdumuza getirilmesi hususunda yaptığı Unesco Konferansları ve Unesco üst düzey delege görevleri ile ilgili ilginç anılarını yalın ve mizahi bir üslupla okuma fırsatı bulacaksınız.»»

Hepimizin başına her gün değişik olaylar geliyor. Biribirimizle konuşuyoruz, iletişim kuruyoruz, o gün kimseleri görmesek bile televizyonda seyrettiğimiz bir program, radyoda duyduğumuz bir şarkı, gazetede, dergide okuduğumuz bir yazı, pencereden baktığımız kısacık bir an dahi bizde bazı duyguların, bazı fikirlerin su üstüne çıkmasına neden oluyor ya da bilinçaltımızda kalıp sonra çıkacak şekilde ..»»

Bu eser; Devletin yanlış yönetildiğini, başta maliyede açık bütçe uygulaması ile Türkiye Cumhuriyetinin büyük borçların altına sokulduğunu, Türkiye’nin bölünme sınırına getirildiğini, etnik grupların birbirlerine nasıl baktıklarını, mezhep kavgasının körüklenmesinin, belirli aydın kesimler tarafından irdelenmesini anlatmaktadır.»»

Bu kitaptan asıl amacım Türk’ün tarih içindeki görkemli başarılarının ve çöküşünün sebeplerini ortaya koyarak, çıkış yolunu göstermek. Türk dünyasının her bireyinin bu kitabı okuması ve Trük gençlerine temel kitaplardan biri olarak salık verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu söylüyorum çünkü kendimi kitabın yazarı olarak görmüyorum. Benim yaptığım çok değerli araştırmacı, bilgin yazarların topta..»»

“……küreyi sömürerek küresel güç olanlarla Türklerin mücadelesini, hiçbir tarihi olayı atlamadan incelemiş ve günümüze getirmiş. Öyle ki, bu eseri okuyup bitirdiğiniz zaman, 15 Temmuz’da Türkiye’yi çökertmeye yönelik darbe girişiminin arka planı daha net ortaya çıkıyor.” 1815 ile 1923 arasında geçen tarihi olaylar anlaşılmadan 1923 ile 2006 arasında ki tarihi olayları anlamak mümkün değildir. Al..»»

her ayrılık bir yok oluşturbilirimyitirirsen kıvılcımını cevherininyaşam sadece yaşamak değildirçözüldüğünde tılsımı rüzgarının Almanya'da yaşayan yazar, orada sık kullanılan bir yazım türü formatında, eserini yazmış. Okuyunca sizlerinde beğeneceğini umduğumuz bu eser 1968 den günümüze kadar yaşanmış, sosyal içerikli olayların şiirsel bir şekilde, tarihe şerh düşen bir belge»»

Sakinleşmek istercesine derin bir nefes aldıktan sonra, önünde duran suyu içti. “Şimdi” dedi, durakladı. “Şimdi onlar diyorlar ki, her türlü vahşeti yaşatarak Türkleri yok edeceğiz!” Gözleri tiksinti ve öfke içinde bakarken, yüzündeki her detay, az sonra büyük bir yıldırımın düşeceğini haber veriyordu. “Gök mü çöktü, yer mi yarıldı?! Yüce Tanrı (Tengri) bizden vaz mı geçti?! Kasırgalar mı durdu..»»

  »»