Hayattan, insanlardan ve hatta kendinden cadde cadde, sokak sokak kaçan insanların hikâyesi bir çıkmaz sokakta kesişiyor. Böylelikle gün yüzüne çıkıyor göstermeye korktuğumuz yüzümüz, yaralı yanımız. Burak Çakır bizim sırrımızı fısıldıyor bizlere, çocukluğumuzun masumiyetini, ilk sevmelerimizi, hüzünlerimizi ve tutarsızlarımızı hatırlatıyor. Aslında hepimizin bir şekilde bildiği bu çıkmaz sokakta ..»»
Bugün, herhangi bir edebi metni eleştiri söylemi çerçevesinde değerlendirebilmek için elimizin altında pek çok metot vardır. Gerektiğinde eserin dışsal (sosyolojik, psikolojik, iktisadi, siyasi vs.) ve içsel (yapısal, stilistik vs.) bağıntılarını incelemek için bu her bir metodu istenilen şekilde kullanabilme olanağına sahibizdir. Fakat bu metotların her biri, çalışmamızın “Kuram” kısmında da ele ..»»
Kuşbaz Tahir Efendi ince, uzun endamıyla bu dünyadan belki de hiç geçmedi. O hayalden bir adamdı belki de… Bir kadın, bir gece yarısı düşünde gördü onu. Sormadı, sorgulamadı, varlığından da asla emin olmadı.Yitirilmiş yağlı boya tablolar gibi, elinden fırçasını düşürmüş gölgesiz nakkaşlar kadar hem gerçek hem de masaldı bu öykünün başkahramanı…Kırılırken incecik, kristal peymaneler; acıklı bir nef..»»
Bektaşilik, XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen ve geride silinmez izler bırakan Hacı Bektaş Veli’nin fikir ve düşüncelerinden neşet etmiştir. Sulucakaraöyük’te filizlenen Bektaşilik zamanla Balkanlar’da ve Akdeniz coğrafyasında yayılmıştır. Zümre-i Bektaşiyan adlı bu eserde bir araya getirilen yazılar Kastamonu, Sandıklı ve Tokat gibi Anadolu kentlerinin yanı sıra Arnavutluk ve Kıbrıs’ta ..»»
İnsan yorar insanı en çok… İnsan üzer, insan kırar, insan incitir. Öyle karmaşık bir mücadele veririz ki toplumda, kimimiz sahile vuran deniz kabukları gibi hayatın kıyısına sürükleniriz. Olmayan Hayat kıyıya vuran insanların genellikle hazin öykülerini ele alıyor. Yorulmuş kalpleri, kendi hengâmesinde yenik düşen akılları irdeliyor.Psikoloji bilimine vakıf olan bir kalemden ‘Olmayan Hayat’ların y..»»
Sert kış günlerinin uzun gecelerinde, endişelerini kovalamaya çalışan bir genç; yüce mi yüce bir dağın yamaçlarından alçaklara süzülüyor. Kederleri, çocukluk anıları, yalnızlığı, dostlarına küskünlüğü de onunla birlikte kayıyor bembeyaz karların üzerinde. Kayakçı, cesaret ve korkunun iç içe harmanlanmasından alıyor gücünü.Dostluk dünyanın en kıymetli zenginliklerinden biri. Bazen bir ömür boyu sağ..»»
Karanlık Ülke’nin yamyamları ve Aydınlık Ülke’nin kölelerini ustalıkla idare eden tüccar Alacakaranlıklılar…
Varoluşun özünün sırrını taşıyan bir element Pelosium…
Ben evrenim! Ya da kozmos. Bazı kültürlerde alem ya da fezayım. Kapasitesi sığ olana acun, gerçeğin ötesini keşfetmek isteyene semayım; ama ne olursa olsun artık ben Kaza değilim...
Hiçlik ve hoşluk… İşte tüm sahip olduğunuz bu..»»
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) 3 alt gruba ayrılır. Hiperaktif tip DEHB'yi herkes bilir. Aşırı yaramaz çocuklar onlar… Ama dikkat eksikliği baskın tip DEHB'yi pek kimse bilmez ve çoğunlukla doktorların gözünden kaçar. İşte bu dikkati bozuk kişi hastalığı ile bir ömür geçirir. Dalgın, dağınık, unutkan, dersi ve toplantıları dinleyemeyen, ayakta uyuyan, çabuk sıkılan, başlayan ama s..»»
“Sandıktaki Kimlik”ler hep mi mahzun kalacak? Hep mi kederli, hep mi yıpranmış, hep mi solgun… Bir kadın ağlar, gözyaşlarını titrek parmaklarıyla silerek. Başka bir kadın görür onu; kendi özgürlüğüne, kendi varsıllığına sevinemez. Ilık gözyaşlarına dokunur, mutsuzluk ve yok sayılmışlık yakar ellerini. Kalem ne çok paylaşılmışlığa tercümandır çoğu kez.
İnsana dair sayısız öykü kanat çırpar yaşan..»»
Her mısra bir izdüşümü bırakır kalplerimizde. Kimi hüzne, kimi neşeye dair. Her birinin ardından nice desen kalır gözbebeklerimizde asılı kalan: 40 Mısra 40 Desen.
Daha çok âşık eder bazı mısralar bizi; bazı çizgiler, desenler de öyle… Bazıları yitip giden aşkların küllerini savurur göğe.
Sanat illaki sanat, insanın en insan yanı, görünmeyeni görünene çeviren tılsımlı değnek… 40 Mısra 40 Des..»»
Bir apartman düşünün, hayatın ta kendisi gibi komplike aynı zamanda yalın: İzzet Bey Apartmanı.
Onlarca yıl, onlarca hayat evrendeki sonsuz devri daime benzer bir telaşla akıp gidiyor.
Birbirleriyle hem tıpa tıp aynı hem de tamamen farklı ömürler yaşanıyor bu apartmanda.
Geçmişleri, bugünleri ve gelecekleri birer illüzyonu anımsatan sıradan insanlar. Kederleri, sevinçleri, hataları, pişma..»»
Saphiensler insan türleri içerisinde doğaya en fazla uyum sağlayan tür oldular. En iyi değillerdi ya da en zeki. Destanlaşan kaba kuvvetleri yoktu ya da gelişmiş medeniyetleri... Onlar uyum sağladılar. Açlığa, soğuğa ve zorlu çevre şartlarına dayandılar. Karşılaştıkları diğer ırkları kurnazca alt ettiler ya da uzunca bir süre boyunca alt ettiklerini sandılar.Neandertaller, sanılanın aksine yok olm..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.