(…) Bu radyumu uranyum taşından elde ettim
Yaktım elimi onun yasak alevinde ben
Sen ey cennetim benim yüz kez bulunup yiten
Gözlerin Peru’m benim Hint’teki altın kentim
Bu akşam paramparça oldu evren ansızın
Korsanların ateşe verdiği kayalıkta
Baktım deniz üstünde ışıl ışıl yanmakta
Elsa’nın o gözleri o gözleri Elsa’nın»»
Bu kar ışığının aydınlattığı gecede şimdi, yuvası dağıtılmış bir serçe olarak durmaktayım ömrümün penceresinde… Pencerenin pervazında ihanet ettiğim ve ihanetine uğradığım kadınların sureti…
?»»
(…)
Saçlarının rüzgârında soluklanırken
İnsanın belki derviş gibi kalbi olmalı
Mum oldum, karanlığa karşı durdum
Oysa gitmek dünyasından geliyorum
Yârimin kabahat sofrasından kalktım
Ey gündüz ağlayışı, koca suskunluk
Bir bulut kadar, sarhoş olma zamanı
Varlık denizi, kör yazgının aynası
Senden sevginden yalandır gayrisi
Başkasının günahlarıyla yıkanarak
Hiç temize çekemeyiz kendimizi»»
Dilin toplumsal tarihini yazmak mümkün mü? İngiliz tarihçi Peter Burke, dillerle ve sosyodilbilimle ilgilenmesinin ardından ele aldığı bir dizi konunun yer aldığı bu kitapta, böyle bir teşebbüsün mümkün olduğunu gösteriyor. Hem sosyodilbilimin hem de tarihin bileşkesinde yer alan bu çalışma, özellikle dilin toplumsal ilişkiler hakkında ne söyleyeceği üzerine yoğunlaşırken, dil ile toplum arasındak..»»
“Fırtınalarımızdan çekil ey bilge kişi!Bu imparatorluk ki tehlikeli sularda, Yol alıyor, ne dümeni var ne pusulasıSen sakın aldanma, sen sakın kanma ona!Bu gemi senin için bir aralık ayında,
Bir balıkçının kurutmak için ağlarını Gerdiği odasının en ücra köşesinden, Uğursuz bir gürültüyle gece karanlıkta, Ürperen ve yana yatmış direkleriyle, Geçişini duyduğu bir gemi gibi olmalı.”»»
“ (...) Beni ölecek halde gördüğünüz zaman, bir meşenin gölgesine götürün, size vaat ederim ki oradan geri döneceğim.”
Rousseau’nun ölümünden sonra yayımlanan otobiyografik yapıtı itiraflar’ın en belirgin özelliklerinden biri kuşkusuz açık yürekliliği ve cesaretidir. Yazarın doğumundan (1712) 1765 yılına kadar geçen sürenin öyküsünü anlatan eser, bir taraftan samimi anılar üzerinden bize seslen..»»
Bu bir poetika kitabı. Bütün sanatsal varoluşların temelinde bulunan “yapma sanatı” da, “yaşama sanatı” gibi anlatılması ve aktarılması zor ögeler taşır. Her zaman “kendinize özgü”dür herşey, genellik taşımaz, örnek olamaz, doktrin hiç oluşturmaz. Az sayıda da olsa “Şiir Sanatı” ya da “Şiir Yazmak” başlıklı rehber kitap ve ürünlerdeki deneyimlerin tümü de özneldir. Elinizdeki kitap da şiir üzerine..»»
Tarihi ölü bir anlatı olmaktan kurtarıp yaşayan, nefes alan bir canlı haline getiren sosyal tarih anlayışı tüm tarih yazımını kökten değiştirdi. Sosyal disiplinlerin tamamıyla etkileşim halinde olan bu yeni tarih yazımı ile birlikte geçmişte yaşanmış büyük olayların bir izleyicisi olmaktan kurtulan ve onun içinde yaşayan bir özne halini alan “sıradan insan” da bu sayede tarihsel özne konumuna yerl..»»
Bu eser, disiplinlerarası tarihçilik söz konusu olduğunda ilk akla gelen tarihçilerden biri olan Peter Burke’ün dilin toplumsal tarihi ile kentlerin kültürel tarihini iletişim teması üstünden bir araya getirdiği bir dizi makaleden oluşuyor. Nezaket kültüründen çevirmenliğe, kentlerin duyumsal tarihinden kentlerdeki şiddete varıncaya kadar, az çok kapalı kalmış ya da tarihsel analizde üzerinde pek ..»»
Burjuva devriminden sonra siyasetle ve proleter devrimden önce iktisatla ilişkisi içinde sosyolojiyi hem toplumsal bir olgu hem de potansiyel bir bilimsel düşünceler bütünü olarak kavramaya çalışacağız. Sosyoloji Fransız Devrimi’nin yarattığı altüst oluşların ardından yeni bir siyaset yaklaşımı olarak doğmuştur. Militan işçi sınıfı hareketinin gölgesi ve devrimci sosyalizmin –şu ya da bu şekilde– ..»»
İki bilim insanının gerçekleştirdiği Kürt Sorunu Kökeni ve Gelişimi adlı bu çalışma, tarafsızca değerlendirilmesi gereken Kürt sorununa birçok yönüyle büyüteç tutuyor; sorunun kökenini ve olası çözümlerini geçmişten geleceğe uzanan bir zaman yelpazesinde irdeliyor.
Kitap, “etnisite”, “ulus”, “azınlık”, “halk”, “azınlık hakları” gibi can alıcı terimlerdeki karışıklıkları giderirken, okura Türk v..»»
Küresellik fikrini tarih disiplini içinde ele almak, ilk bakışta sadece küreselliğin tarihinin peşine düşmek gibi görülebilir. Gerçekten de işin bir yönü budur. Fakat Küresel Tarih Düşüncesi adlı bu kitapta, alanlarında yetkin isimlerce kaleme alınmış yazıların da göstereceği üzere, esasında küresellik fikri tarih disiplininin bizzat kendisine yöneltilen pek çok eleştirel soruyu da gündeme getirme..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.