Küçük iştikakla birbirinden oluştuğu anlaşılan ‘kelam’ ve ‘Kalem’ hangi meramların tercümanı olabilir ki? Kendinden mayalı bir gönlün mayaladığı bir gönülcüğün fısıltısı ve en içkin avazı olarak ‘Sözün özü’nün ‘Özün sözü’ olması umut ve aşkıyla…»»
Bir inkılap tarihi hocası, Nutuk hakkındaki kitabının (Sabahattin Özel, Nutuk’a Bir Bakış “Tertip ve Çeviri Hataları” (İstanbul, 2015, 136 s. Derin Yayınları) önsözünde Nutuk, kendi ifadesiyle Büyük Nutuk'u liseden sonra ilk tercihi olarak girdiği İÜ. Tarih Bölümü’ne kaydını takiben Osmanlıca çalışmak için okumaya başladığında (s. VII) tanıştığını ifade ettikten sonra bu kitabını şöyle takdim etme..»»
2. Meşrutiyet Dönemi’nin hareketli atmosferinde birçok kurum gibi okul da siyasal ideolojinin nüfuz ettiği politik bir mekâna dönüşürken; çocuklar bu ideolojinin vazettiği bilgi, değer ve becerilerle geleceğin vatandaşları olarak hazırlanmaktaydı. Bu bağlamda 2. Meşrutiyet Dönemi vatandaşlık eğitiminin amacı; her ne kadar çocukları bir vatandaş olarak geleceğe hazırlamak olsa da gerçekte çoğu yerd..»»
Bu kitap, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin bir bölümünün Pontus ya da Pontos olarak adlandırılmasındaki tarihi yanılgıları ortadan kaldıracak arkeolojik ve tarihsel kanıtları yerel, ulusal ve batı kaynaklı eserlere dayanarak ortaya koymakta ve bu adlandırmaya dayalı sözde bir Pontus Meselesinin propaganda ve yanlı bir politika ile uluslararası düzeye nasıl çekilmek istendiğini tartışmaktadır. Bu çerçeve..»»
Vatanını savunmak için kariyerini bırakıp İsviçre’den Türkiye’ye gelen ve çete (müfreze) oluşturarak Millî Mücadele’ye katılan bir bağımsızlık savaşçısı! İktisat Bakanı olup iktisat ve tarım alanında ilklere imza atan bir halkçı! Adliye Bakanı olup Atatürk’ün onay ve görüşleriyle Türkiye’yi çağdaşlaştıran, medenî milletler arasına sokan bir çağdaş hukukçu!
Kapitülasyonların kaldırılmış olmasına..»»
Anadolu’da “el verenler” denir yed’i verenlere. Bilimden ilime, irfana ve sanata kadar Yaradan’ın bahşettiği hediyelerini, kendi gibilerine aşkla gönüller açılsın diye veren Hace’lerdir yed’i verenler.Abdurrahman Hace, aşkın bir aşkla yoğrulan gönlünden güçlü bir sezişle bildiklerini, suyun üstüne serptiği boyalara aşkını katarak gönlüne giden yola revan olmaya çalışan Damla’ya akıtır. Ebru sanatı..»»
Baktığı, yöneldiği, algıladığı her şeyi Yegâne Bir'in tecelli ve tezahürü olarak görür ve anlar. Onun bilgisi artık menkulat ve rivayetle öğrendiği değil, bildikleri ise "bilmeklikten "yakîn''e aşkınca oluş biçimleridir. Görünene ve görüleceğe bir kaderî bakışla hâkimdir. Onun görüşleri basit bir optik algılamanın ötesinde, hep basiret hep basiret olmuştur. Allah nuruyla baktığı ve anladığı İçin a..»»
Japon zihninin temelindeki geçicilik düşüncesi, Batı’daki nihilizme benzemediği gibi, Buddhizm felsefesinin temelindeki ‘boşluk’ düşüncesinden de farklıdır.
Dünya yaşamının inkar edilemez ve kaçılamaz bir gerçeği olarak dünyanın faniliği düşüncesi, çıkış noktası itibarıyla, kurtulunması gereken bir dünya yasası olarak görülürken, zihindeki güncel karşılığı ‘değişim’ olmak üzere, Japonlar tarafı..»»
Kur’an-ı Kerim tüm alanlarda olduğu gibi tıp ilmi ve sağlığı koruma noktasında’ da ‘’ kendisine’’ müracaat edilmesi hususun da insanoğluna apaçık işaretler sunmuştur. Kur’an-ı Kerim, insanın oluşum, gelişim ve biyolojik süreçlerini en ayrıntılı bir şekilde ayetlerle anlatmıştır. Meryem suresinde anlatılan hurmanın; üremedeki rolü ve içeriğindeki Oksitosin , Hz. Meryem’in doğumunu kolaylaştırmak iç..»»
Eserde, İkinci Dünya savaşı yıllarında Hitler’in himayesinde 6 Ekim 1942 tarihinde oluşan İdil-Ural Lejyonunca 3-5 Mart 1944’te Almanya'nın Greifswald şehrinde gerçekleşen İdil-Ural Kurultayı kaleme alınmıştır. Bu tarihi kurultaya İdil-Ural halkları Tatar, Başkurt, Çuvaş, Mari, Mordvinler başta olmak üzere üst düzey Alman yetkililer, Doğu Bakanlığı adına prof. Von Mende ve Kırım Tatar, Türkistan v..»»
Türkler, geçmişte bozkırın yetenekli savaşçıları olarak bilinmekteydiler. At üzerinde dörtnala giderken, öne ve arkaya ok atabilen harika askerlerdi. Savaşlarda özellikle sürate ve teşkilatlı biçimde hareket etmeye dayanan askeri stratejileri uygulamaktaydılar. Bu yüzden başka toplumlarca, korkulan düşmanlar olarak tarif edildiler.
Üstelik bu yetenekler, onların savaş alanlarındaki başarıları k..»»
Din adamları Ermeniler diye anıla gelen değişik toplulukları grupları Gregoryen tarikat/mezhebi/cemaati öğretisi dairesinde içinde tutabilmeyi kendilerine vazife addetmişler. Gregoryen din adamları Bizans Pers rekabeti alanında varlıklarını sürdürebilmek için kilise öğretisinin dışına çıkıp hayatın bütün safhalarıyla ilgilenmeyi adeta cemaate kol kanat germe ihtiyacı hissetmişlerdir. Ermeni din a..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.