Grafiker Yayınları

Türk Halk Biliminde Derleme - Çalışmalar, Tartışmalar adını taşıyan bu kitap, folklor çalışmalarının “ilk adımı” olarak nitelendirilebilecek derleme çalışmalarının tarihi içerisinde nasıl ve ne şekilde değiştiğini ortaya koymayı hedeflemektedir. Halk bilimcilerin derlemeleri hangi amaçlarla gerçekleştirdikleri, malzemeyi nasıl topladıkları ve nasıl sınıflandırdıkları bu kitabın öncelikli ilgi alan..»»

1953 Köşektaş doğumlu. İlköğrenimini köyünde, ortaokulu ilçesi Hacıbektaş’ta, Öğretmen Okulunu Kırşehir ve Gümüşhane’de okudu. İktisat fakültesi kamu yönetimini bitirdi. On dört yaşında Akşam gazetesinde çıkan bir yazısından dolayı sorguya çekildi. On altı yaşında sürgün edildi. Öğretmenlik yaptı, turizmle uğraştı. Yerel gazete ve dergilerde yazdı. Avanos’ta yaşıyor. “Gün Sürüyor Yıldızlar” adlı ş..»»

Elinizdeki kitap, 18. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan hayatı, sanatı ve eserleri hakkında kaynaklarda hiçbir bilgiye ulaşılamamış bir şairin hayatını ve tespit edilebilen tek eseri olan Divançe'sini gün ışığına çıkarıyor… Fenni Divançesi, İstanbul'un Bebek seyirlerinden Rodosçuk'taki yaşayışa, şiir meclislerinden şairin iç dünyasına, halk kültüründeki uygulamalardan argoya kadar farklı a..»»

Türk kültüründe renkler başlı başına bir evrendir. Bu evrene ait renkler cümbüşü, günlük konuşma dilinden sanatın her şubesinde yükselmiş abidelere kadar hemen bütün ufuklarda ışıldar durur. Renk isimlerinin oluşturduğu söz varlığımız, ancak köklü ve büyük kültürlerde görülebilecek genişliktedir. Öyle ki yalnızca renk sözcüğü ile türetilmiş deyimler bile, usta şairlerin dilinde ölümsüz dizelere dö..»»

Din hizmetleri bireylerin din ile ilgili işlerinin yürütüldüğü bir alandır. Bireyin hayatını anlamlandırma sürecinde önemli bir etkisi olduğu düşünülen din ile ilgili işlerin ehil ellerde, belli yeterlik ve becerilerle donanık olarak yürütülmesi gerekir. Din hizmetleri doğal olarak rehberlik hizmetlerini çağrıştırmakla beraber bu alanda hizmet veren profesyonellerin rehberlik alanında kendilerini ..»»

Sanayi kentlerinin tek tipleşme karşısında nefes alabileceği bir alan olarak görülen kültürün, günümüzde kent yaşamının deneyimsel olarak yeniden tasarlanmasında popüler bir konu haline geldiği görülmüştür. Özellikle günümüzde birçok kentin sürdürülebilir ekonomik kalkınması için yeni arayışlar gündeme gelmektedir. Bu arayışlar neticesinde özellikle kentlerin karşılaştıkları ekonomik krizle birlik..»»

Selanikli Yüzbaşı Hüseyin Hüsnü Efendi kaleme aldığı günlüğünde, Çanakkale’ye geldiği günden başlayarak Haziran ayı ortalarında yaralanması ve bu nedenle cepheden ayrılmasına kadar geçen zaman diliminde şahit olduğu veya iç dünyasındaki duygularını aktarmıştır. Günlük her ne kadar bir subay tarafından kaleme alınsa da, günlüğün dili oldukça edebi ve insan merkezli yazılmıştır. Çanakkale Savaşı’nın..»»

Kilis, yetiştirdiği sanat, fikir ve devlet adamlarıyla Türk kültür tarihinin önemli kültür coğrafyalarından biridir. Zihni, bu kültür coğrafyasının manevi atmosferinde yetişmiş olan 19. yüzyılın önemli sairlerindendir. Vasfi Mahir Kocatürk’ün ifadesiyle Zihni, İstanbul dışında yetişimiş en güçlüşsahsiyetlerden biridir. Kilis’teki Baytazoğlu Naksibendi tekkesine bağlı olan ve Abdullah Sermest Efend..»»

Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme ideallerini, geniş halk kitlelerine ulaştırmak amacıyla 1932 yılında kurulan halkevleri, 1951 yılına kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Sosyo-kültürel etkinliklerle ön plana çıkan bu kurumlar, özellikle taşra vilayetlerinde devleti temsil eder biçimde çok yönlü işlevsel içeriğe sahip olmuşlardır. Çanakkale Halkevi, 19 Şubat 1932 tarihinde açılan ilk 14 ..»»

Şairler vardır… Sanatın toplum tarafından beğenilme endişesi taşınmadan icra edilmesi gerektiğine inanan… Anlaşılıp anlaşılamama kaygısı gütmeden yüreklerinin en derinliklerindeki ürpertileri kâğıda döken… Şairler vardır… Hedefine insanı koyan... İnsana ulaşmayı, insanı kazanmayı asıl gaye edinen… 16. yüzyılın önde gelen mesnevi şairlerinden olan Taşlıcalı Yahya Bey, insanlığın manevi inkişafı ..»»

Çocuk edebiyatı alanında nitelikli ürünlerin sayısı giderek artmaktadır. Ancak içerikte çocuğu basite alma ve iletiyi doğrudan verme eğiliminin az da olsa hâlâ sürdüğü söylenebilir. “Çocuk ne anlar?” geleneksel yaklaşımının bütünüyle terk edemediğimiz bir gerçek. Bu kalıplaşmış düşünceyi “Çocuktur, anlar” biçimine getirdiğimizde metinden ileti çıkarmayı da çocuğa bırakmış olacağız. Çocuk edebiy..»»