Çerçeve Yayınları

Halk kültürünün yapı taşları kadınlarımızdır. Ağıtlar, niniler, boğaz çalmak, kadın oyun ezgileri gibi gelenek göreneklerimiz kadınlar tarafından yaşatılmaktadır. Kadınlarımızın erkek araştırmacılara kapalı oldukları bir gerçektir. Kadın elamanlardan oluşan derleme heyeti vasıtasıyla halk kültürünün gizli kalmış yönlerinin açığa çıkması önemlidir. Kültür bir toplumun aynasıdır. Halk kültürü içeris..»»

Dünyanın saklı kalmış bir bölgesinde dört bir yanı tehlikelerle dolu, aşılmaz denilen Beyaz Dağ ile çevrili, düşsel bir ülke. Rahipler, halkı Beyaz Dağ’ın ötesinde bir hayat bulunmadığına, dünyanın sadece bu ülkeden ibaret olduğuna inandırmışlar. Buna rağmen kuşaklar boyunca birçok kişi Beyaz Dağ’ı aşmaya çalışmış, ancak dönen olmamış. Yolculuğa çıkmaları engellenenler ise delirmiş. Beyaz..»»

Altı genç, liseyi bitirdikleri gün verdikleri sözü tutmak üzere beş yıl sonra Antakya’da bir araya gelirler. Tiyatro, hukuk, tarih gibi farklı alanlarda eğitim görmüşler ve farklı coğrafyalarda hayata atılmışlardır.Dostlukları , sevgileri ilk günkü gibi tazedir. Kraliçe Kent Antakya ve çevresindeki tarihi mekanları gezmekle kalmazlar , aynı zamanda efsaneler arasında da bir yolculuğa çıkarlar. Yaz..»»

Ah yüreğim, kokladığın güller kanatır seni. Uçup giden turnaların izi kalır sende, kanatlanan kelebeklerin rengi... Öğretmen olmak yetmiyor işte, yetmiyor; anne de kokmalısın. Ne büyük savaşın acımasız meydanındasın meğer! Şimdi anlıyorsun değil mi, şu yakında duran Yusuf Hocanın bir ay önceki sözlerini! Şimdi, aşkın kanatları örseliyor seni. Galiba çileye talip oluyorsun.»»

Kıyafetler giyinilmiş, baba, Aras ve Maviş evlerinden, birkaç yüz metre ötede semtin tek parkına doğru yol alırlar. Semtin dar ve araçların yoğun kullandığı yollar sıkıntıyla aşılır ve zahmetli bir yürüyüşten sonra üçlü parka ulaşır. Parka ulaşmak için yürüdükleri ve geçtikleri sokakların sıkıntısı hem Arasın hem de babasının yüzüne yansımıştır. Baba: Offf be! Çok zorlu bir yürüyüştü! Aras: Evet b..»»

Tamam Tamam! Sonuna kadar haklısın! Ölmeye çalışmıyordum aslında, düşlerimin gerçekliğini arıyordum. Şartları fazla zorladığımı söyleyebilirsin ama inan hiç pişman değilim. Tükendiğimi her hissettiğimde, ben bittim, diyerek pes etseydim bugün ikimiz de çok farklı noktalarda olurduk. Bunu en iyi sen ve ben bilebiliriz. (Tanıtım Bülteninden) »»

Televizyonun olmadığı, radyoların ancak elektrik olduğunda çalıştığı çocukluğumun kuşkusuz en önemli anları; soba başında Happa ninemin anlattığı masallardı. Annesinin ve ninesinden dinlediği ve kendisininoğlu ile torunlarına anlattığı bu masallar çocuk dünyamın unutulmaz karelerindendir. Kızkardeşim Fatoş Akkiraz ilebu masallarıyeğenlerimize anlatıyoruz hala. Sonra neden bu masalları paylaşmıy..»»

Necle Çandağ; Yüreği sevgi, düşleri umut dolu çocuğun, ufacık parmaklarıyla gizli bir araştırmayı çözüvermesini paylaşıyor, öykü kitabının her sayfasında... Masal gibi bir gerçeği okurken de yeni umutlara yelken açıveriyorsunuz... (Tanıtım Bülteninden) »»

Kıyafetler giyinilmiş, baba, Aras ve Maviş evlerinden, birkaç yüz metre ötede semtin tek parkına doğru yol alırlar. Semtin dar ve araçların yoğun kullandığı yollar sıkıntıyla aşılır ve zahmetli bir yürüyüşten sonra üçlü parka ulaşır. Parka ulaşmak için yürüdükleri ve geçtikleri sokakların sıkıntısı hem Aras'ın hem de babasının yüzüne yansımıştır. Baba: Offf be! Çok zorlu bir yürüyüştü! Aras: Evet ..»»

Ah yüreğim, kokladığın güller kanatır seni. Uçup giden turnaların izi kalır sende, kanatlanan kelebeklerin rengi... Öğretmen olmak yetmiyor işte, yetmiyor; anne de kokmalısın. Ne büyük savaşın acımasız meydanındasın meğer! Şimdi anlıyorsun değil mi, şu yakında duran Yusuf Hocanın bir ay önceki sözlerini! Şimdi, aşkın kanatları örseliyor seni. Galiba çileye talip oluyorsun. (Tanıtım Bülteninden) ..»»