|
|
AltınPost |
| |
|
Sitemizde AltınPost isimli yayınevine ait Toplam 16 kitap bulunuyor.
"AltınPost" hakkında
henüz bilgi girişi yapılmamış..
|
|
Son Yayınlanan Kitapları |
Nathaniel Hawthorne
AltınPost
New England yakınlarında,yan sokaklardan birinin ortalarında eski bir ahşap ev vardır.Farklı yönlere bakan keskin uçlu yedi çatısı ve ortada da toplu halde yükselen bacalar bulunur.Sokak,ismini bu eski Pyncheon Evi'nde alan Pyncheon Sokağı'dır.Kapının önünde duran iri siyah ağacı da semtte doğan herkes Pyncheon Kara Ağacı olarak bilir.Bu şehre yaptığım her ziyaretimde sırf bu iki tarihi değerin,bu.. »»
Edgar Wallace
AltınPost
Belinham kütüphanesinde iki bayan memur çalışıyordu. Martin biri ile görüşmek üzere kütüphaneye gitti. Kütüphane biraz nemli ve yüksek kitaplıklardan oluşuyordu. Genç bir bayan masada kitapları fişlemekle uğraşıyordu yavaşça yanına geldi; Merhaba ben Scodland Yard'dan geliyorum adım Martin bir hırsızlık ihbarı için geldim. Konuşurken gözleri raflardaydı. Karşı cinse saygılıydı fakat çok ilgilenmez.. »»
Edgar Wallace
AltınPost
Uzak bir yerden gelip köye yerleşen kişiye kuşkuyla bakılırdı. Bu kişi yıllar yılı dürüst hareket ettikten sonra ki bilgili yahut hünerliyse herhangi bir yanlışı görülmezdi. Diğer yandan köylünün alışılmadık şeyleri görmesi onları korkuturdu. Bunun için konuşmak ve anlaşmak onlar için önemliydi. Köylüler yavaş ve olağan şeyleri bildikleri için hızlı ve beceri isteyen işlere yabancıydı öyle ki onla.. »»
Gürsel Karataş
AltınPost
Fark eder mi gönül, yanında yar olmayınca...
Ha kış, ha bahar yada yaz olduğunda.
Hazanda yapraklar tek tek döküldüğünde,
Sen yine gelmişsin son seyran.
Mevsimleri sensiz yaşıyorsa bu can,
Neye yarar gecemde olsa ayçam.
Düştü yapraklar sanki ömürden,
Sen yine gelmişsin son seyran.
Gözleri açıp kapatıncaya kadar yıllar geçmiş
Geride bırakma sakın gençlik elden de gitmiş.
Görmeden geld.. »»
İlhan Koruyucu
AltınPost
Yazar İlhan Koruyucu yaşamı boyunca edebiyata tutkulu iyi bir okur ve deneyimli bir yazar olmuştur. Yazdığı eserlerine kendince can katarak aynı ruhu okuyucuya geçirmeyi hedeflemiş üstün sezgi ve şiire olan sevgisiyle tüm eserlerini benimsemiştir.
Yazar bu kitabında siz okuyuculara aldığı eğitimlerle ve ruhunun hassaslığı ile yazdığı, yazarken yaşadığı tüm duygularını aktarmış, kendince hayatı, a.. »»
İsmail Doğan
AltınPost
ÖMRÜMÜN SON FAHİŞESİ
Humuslu toprak gibisin
Bire beş veren
Hercai kokular saçan
Gülümsün, bir değil yedi veren
İsyanı öncesi İblis'in ruhu
Çileler, vefalar güruhu
Her şeye rağmen
Seni terk edip unutacağım
Nokta (.)
Şimdi yeni bir cümleye başlayabilirsin
Kusursuz, Fütursuz, Dumrul'suz
(Tanıtım Bülteninden)
»»
Musa İşleyen
AltınPost
Naçiz bir hatıradır bu resmim
Bakıldıkça hatırlana cismim
Dokuz yüz elli beşte doğmuşum
Nüfus kaydında Musa'dır ismim.
(Arka Kapak)
»»
Muammer Özdayıoğlu
AltınPost
Tevfik Karabulut
AltınPost
Yine hazan vakti geldi dayandı
Ağaç hüzünlendi dal yarelendi
Mevsim döndü artık bağlar bozuldu
Bülbül hüzünlendi gül yarelendi
Işıkları biraz soldu gözlerin
Ağrıları uç veriyor dizlerin
Keyfi kaçtı cümlelerin sözlerin
Ağız hüzünlendi dil yarelendi
Başlar eğik artık omuzlar düştü
Eller hüzünlendi kol yarelendi
Adımların hızı bile değişti
Ayak hüzünlendi yol yarelendi
Birer birer d.. »»
Necati Kırış
AltınPost
Önce iyiler hayır, kötüler de şer idi;
Şerlerin bazıları şimdi ehven sayıldı.
Ne kadar yüksek değer varsa içi oyuldu;
Yüce aşkın yerine yazık, şehvet koyuldu
Bilge, âlim, hocalar bir kenara itilip
Sahte unvan sahibi cahillere uyuldu.
Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir;
Eş ve dost zengin oldu sahipsizler soyuldu
Rantçılar, fırsatçılar ihaleyi kapınca
Zevkten dört köşe olup .. »»
Kenan Olpak
AltınPost
Mine eski iş yerinin karşısındaki pastaneye erken gelmiş, arkadaşlarını bekliyordu.
Tülin, Nilgün ve Sema, bu sabah işe gelir gelmez toplanmışlar, Mine'nin neden onları çağırdığına dair kafa yoruyorlardı. Nilgün ***Yine bir aşk hikâyesidir*** deyince Tülay ***Aman bizi karıştırmasın***, Sema da ***Az sıkıntı çekmedik onun eski aşkından*** dedi. Üç arkadaş masalarına dönerken eski olayları şöyl.. »»
Murat Gökhan Dalyan
AltınPost
Eski çağlardan Sanayi Devrimi'ne kadar kervanlar, ulaşım ve ekonominin olmazsa olmaz çarkıdır. Sanayi toplumlarında kervan soymak bir kahramanlık ve bir cesaret işi olup çevreye nam salmaktır. Köroğlu, Bolu Dağları'ndaki ününü bir anlamda kervanları soymakla kazanmıştır. Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki figürlerden Bay Püreoğlu, yurtlarına gelen bir kervanı soyguncuların elinden almakla ***Bamsı Beyr.. »»
|
|