Ünü çağının ve yaşadığı coğrafyanın sınırlarını aşan Mevlâna; sufi kimliğinin yanı sıra, âlim,
şair ve mütefekkir bir şahsiyettir. O düşüncelerinin merkezine insanı ve ilahî aşkı yerleştirmiş, bütün dünya insanlığını muhatap alarak eserlerini meydana getirmiştir.
Kelime olarak aşk, sarmaşık demektir. Bir nesnenin bir nesneyi sarmasıdır. Maşuk da âşıkını sarmaşık gibi saracaktır. Bu sarış, âşığın maşukta yok olmasıyla son bulacaktır. Sarmaşık nasıl sarıldığı yeri kaplarsa, aşk da girdiği kalbi, daha doğrusu kalpten başlayarak insanın bütün vücudunu sarar.
Mevlâna, "Aşk deliliktir; biz delinin delisiyiz," der. Aşk duygusu o kadar ulvî bir duygudur ki; fâni varlık karşısında duyulan, hissedilen her şey bu merhalede teslimiyete ulaşacaktır.
"Kimin aşka meyli yoksa, o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!"
Elinizdeki bu
kitap, Mevlâna'nın öykülerinden, rubailerinden,
şiirlerinden ve sözlerinden bir derlemedir. Aşkı arayan, bulan, Maşuk gibi sarabilip, yok olup, bir olmak isteyenler için...
(Tanıtım Bülteninden)