Marx, Nietzsche ve çağdaşları henüz dünyanın küçük bir parçasının modern olduğu bir zamanda modernliği bir bütün olarak algıladılar. Yüz yıl sonra, modernleşme süreci dünyanın en uzak köşesindeki insanın bile kaçamayacağı ağını üstümüze attıktan sonra ilk modernistlerden öğreneceğimiz çok şey var; kendi çağları değil bizim çağımız hakkında. Onların, gündelik hayatlarının her anında, yaşayabilme..»»
Ruh kendisine bir aynadan bakmazsa kendini bilemez; ruhun kendini tanıma çabası, doğru siyasal eylemin dayanağıdır.
Bedeninize dikkat ettiğiniz zaman, benliğinize dikkat etmiş olmazsınız. Benlik giyim kuşam, araçlar veya mülkler değildir. Benlik bu araçları kullanan ilkede -bedenin ilkesinde- değil, ruhun ilkesinde bulunur. Kendinize özen göstermenizin temel etkinliği ruhunuza özen gösterme..»»
Batılı toplumlarda hayat standardı yükseldikçe, insanlar kendini daha fazla risk altında hissediyor. Öyle bir noktaya varılmış durumda ki, âşık olmaktan el sıkışmaya, asansöre binmekten uçak yolculuğuna, duygusal/toplumsal yaşamın ve teknolojik gelişmenin en sıradan unsurları önemli risk faktörleri olarak görülüyor artık. Sovyetler Birliği`nin yıkılması ve Çin`deki değişmelerden sonra yükselen ..»»
Gilles Deleuze`ün yaşarken yayınlanmış son kitabı Kritik ve Klinik Türkçede.
20. yüzyılın ikinci yarısında `Fransız Düşüncesi` olarak tanımlanan felsefi tavrın en yaratıcı isimlerinden biri Deleuze. Onun başka sahalara, edebiyata, sinemaya, müziğe, bilime yaklaşımı, bu alanları okuma, anlama, açımlama biçimi, kendi alanındaki işlevinden yani konseptler yaratan, icat eden filozofun eylemind..»»
Komünist Manifesto bilimsel sosyalizmin en yaygın yapıtıdır. Sosyalist dünya görüşünün kısa, çarpıcı ve özlü bir anlatımını içeren Komünist Manifesto, Marksizmin ortak kurucuları Karl Marx ile Friedrich Engels tarafından 1848 yılında yazılmıştı. Yazıldığı günden bu güne dünyanın tüm kıtalarındaki pek çok ülkede defalarca basımı yapılan kitap, yaygınlığı bakımından kutsal kitaplar İncil ile Kuran..»»
Neredeyse yirmi yıla yayılan müzakere metinlerini biraraya getirmek neden? Müzakereler o kadar uzun sürebilir ki, hala savaşa mı yoksa artık barışa mı ait oldukları hiç bilinmez. Felsefenin çağa karşı duyulan bir öfkeden olduğu kadar, bize sağladığı bir dinginlikten de ayrı düşünülemez olduğu doğrudur. Felsefe yine de bir Güç değildir. Dinler, devletler, kapitalizm, bilim, hukuk, kamuoyu, telev..»»
İspanyol felsefeci Fernando Savater`den, yaklaşık çeyrek yüzyıldır tutkuyla okuduğu, tartıştığı, yorumladığı Friedrich Nietzsche üzerine, kendi deyimiyle "ne akademik ne de bilimsel" denilebilecek bir eser Nietzsche`nin İdeası. 20. yüzyılın düşünce dünyasını etkileyen, rotasını belirleyen en önemli figürlerden biri olan Nietzsche`ye dair çalışmaların sayısı düşünüldüğünde, geleneksel kalıplar i..»»
"Bize mazohizmde asıl döven kişinin baba olduğu söylendiğinde, şunu da sormalıyız: Öncelikle dövülen kimdir? Baba nerede gizlenmiştir? Öncelikle dövülende gizli değil midir? Mazohist suçluluk duyar, kendini dövdürür ve cezasını çeker; ama hangi suçtan dolayı ve ne için? Onda minyatür hale getirilen, dövülen, alay edilen ve aşağılanan tam olarak baba imgesi değil midir? Cezasını çektiği şey, bab..»»
Sosyal sermaye kavramı, ilk başlarda, ailenin eğitim hayatını nasıl etkilediğini ortaya çıkarmak maksadıyla kullanıldı. Ancak zaman içinde bu kavram; ulusların, toplumların ve bireylerin neden zengin ya da yoksul olduklarını açıklamaya muktedir bir araca dönüştü. Dünya Bankası'nın "kalkınmanın kayıp halkası" olarak tanımladığı sosyal sermaye, Rusya'dan Üçüncü Dünya'ya ve oradan da Kuzey Amerika'..»»
Michael Lebowitz'e göre "iyi bir toplum, insani potansiyelin tam bir gelişimine olanak sağlayan toplumdur". Kısa, berrak ve anlaşılır bu kitapta Lebowitz, böyle bir toplumun mümkün olduğunu ikna edici bir şekilde ileri sürüyor. Kapitalizmin bu iyi toplum kavramından ne kadar uzak olduğu, temel özelliklerinin üstünkörü bir şekilde incelenmesiyle bile görülebilir. Kapitalizmde öncelik tanınan, ins..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.