Tanıtım Yazısı
Biz Müslümanlar bütün varlıklara yönelik, zulmü engellemek ve İslâmı insanlara tebliğ etmekle yükümlü kılınmışızdır. İslâmı tebliğ edeceğin insana şunu diyebilir misin: "Ben seninle görüşeceğim, ben Müslümanım, beni tanıyacaksın, dinimi, kültürümü baştan benimseyeceksin, kendinden bahsetmeyecek, renk bile vermeyeceksin, verirsen diyaloğu o anda keserim!" Böyle ön şartlı bir diyalog olur mu? Elbette olmaz. O da kendini tanıtır, sen de. Eğer farklılıkları konuşuyorsanız o da farklı yönlerini dile getirir, sen de. Hasılı amaç, usul, niyet önemlidir; bunları iyi muhafaza ettiğiniz zaman niye diyalog sakıncalı olsun? Bazı yazarların "Bu; bizim dinimize, kültürümüze zarar veriyor. Başta Hıristiyanlar olmak üzere tarafların; dinlerini ve ideolojilerini yaymak için bir araç olarak kullanılıyor" diye bir itirazları, bir endişeleri varsa buna saygı duyarım, ama bunun yolu harp etmek değildir, bir araya gelip derdini anlatmak ve derdini dinletmektir. İyi niyetli olduktan sonra, din de hepimizin olduğuna göre, biz dinimize zarar vermeyecek şekilde bu diyaloğu nasıl yapabiliriz" sorusunun cevabını ararız. Diyaloğun zorunlu olduğunu söyledim, bunu nasıl yürütebiliriz konusunu konuşuruz. Hata, eksik, kusur varsa usulü yeni baştan gözden geçiririz.
(Tanıtım Bülteninden)
(Tanıtım Bülteninden)
daha fazla
Yazar: Hayreddin Karaman
Yayınevi: Mavi Ufuklar Yayınları
ISBN: 756065001
Sayfa: 104s.
Boyut:
Kapak:
Tarih: 1905
Kağıt Tipi: