Karaca Kitabı - Karaca Kitapları

2-3 aylıkken bir kaza sonucu gözlerini kaybetti. Kendisini himayesine alan halasının yanında büyüdü. Hafızlık eğitimi sonrası İstanbul'a gelip Üsküdarlı Hafız Ali Efendi'nin öğrencisi oldu. İlk musıki derslerini Saadettin Kaynaktan aldı; ondan tüm ses nazariyatını ve önemli eserleri öğrendi... »»

Yeminler, intikamlar, acılar, sırlar, fedakarlıklar ve aşk…Bilmediklerinin acısını çeken Karaca yürekler.Kimisi kinine üzülecek, kimisi sakladığına. Sonra kaybolan zaman ile birleşecek yürekler. Arkın, intikamın pençesine düşmüş yaralı bir aslan; kim iyileştirebilirdi ki onu bir ceylandan başka?Maral, bilinmezliğin ve keşkelerin içinde kaybolmuş bir ceylan; kim kurtarabilirdi ki onu bir aslanda..»»

Romanya’da bir köy evi nasıl görünüyor biraz anlatmak gerek. Yanımızda kılavuzla evin önüne vardığımızda… “Valer, annenle beraber, yalnız mı yaşıyorsunuz?” Annesi hemen: “Ah Valer’e bir kız bulabilseydik! Zamanın kızları hep şehirde yaşamak istiyorlar, köyde yaşamak istemiyorlar. Oysa burada hiçbir noksanımız yok. Valer de köyü bırakıp gitmek istemiyor, ne yapalım?” Konuşma bir süre bu ko..»»

Prof. Dr. İzzettin Dğan kitap hakkında şöyle diyor: Kendisini 21. Yüzyılda günün gereklerine göre yeniden yapılandırmakta olan Alevilik, geçmişi ile bu defa kayıtlı ve belgeli biçimde tanışmak, öz değerlerini bugünün, bu çağın anlayışı içinde ortaya çıkarmak, anlamak, anlatmak, öğrenmek ve öğretmek sorumluluğu içindedir. Ehl-i Beytin geliştirdiği Hoca Ahmet Yesevi'nin kurumlaştırdığı, bugün iç..»»

Zeynel Güney öykülerini okurken benim gibi şaşıracaksınız belki. Değişik olsun, okur sarsılsın düşüncesiyle yazılmış öyküler değil bunlar. İlk öykülerini okuduğumda bilinen öykü anlayışı kalıbına uymayan bir yapıyla karşılaştım. Zeynel Güney’e sorduğumda “içimden geldiği gibi yazıyorum” dedi. İçinden gelenin insanlığın sesi olduğunu anlıyordunuz. Bu ses öykülerde kimi kanayan kimi utandıran kimi a..»»

Karaca bir hafta sonu dedesiyle ninesinin evine gider. Orada, daha önce hiç konuşmadıkları bir konu gündeme gelir ve tarihe doğru sımsıcak bir yolculuk başlar.Ödüllü yazar Ömür Kurt bu eserinde, Türk ve dünya tarihinin en büyük eğitim devrimi olan Köy Enstitüleri’nin gerçek hikâyesini anlatıyor.»»

Karaca, Karadeniz'in küçük ve şirin bir kasabasında yaşıyor. Ailesi, arkadaşları, sevimli hayvan dostları, okulu ve tüm sevdikleri burada. Üstelik konuşan ağaçlarla dolu sihirli ormanı da… Fakat o gün olağanüstü bir şey oldu. Önce ormandaki ağaçlar arasında dedikodular başladı. Sonra da bütün kasabaya yayıldı. Herkesi bir telaş almıştı. Bütün çocuklar, hayvanlar, kasabalılar ormana doğru koşuşu..»»

Karaca, Karadeniz’in küçük ve şirin bir kasabasında yaşıyor. Ailesi, arkadaşları, sevimli hayvan dostları, okulu ve tüm sevdikleri burada. Üstelik konuşan ağaçlarla dolu sihirli ormanı da… Fakat o gün olağanüstü bir şey oldu. Önce ormandaki ağaçlar arasında dedikodular başladı. Sonra da bütün kasabaya yayıldı. Herkesi bir telaş almıştı. Bütün çocuklar, hayvanlar, kasabalılar ormana doğru koşuşu..»»

Karaca, bir gün eve sevinç içinde gelir. Ailesine, Yalova’ya yapılacak okul gezisini haber verir. Aldığı iznin heyecanıyla bavulunu hazırlar. Tarih öğretmeninin söylediğine göre tüm öğrencileri, sürprizlerle dolu bir gezi beklemektedir. Ömür Kurt, gerçek olaylardan yola çıkarak yazdığı bu kitapta, hem Yürüyen Köşk ve Sığırtmaç Mustafa’nın öyküsünü anlatıyor hem de okurlarıunutamayacakları tarihi b..»»