Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
XİSOR AŞİRETİ Adıyaman'ın Kızıl Hızırları (Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları) Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
44. Bölüm

Bölüm 9: Yeni Siyasi Dinamikler ve Cumhuriyet Dönemine Geçiş (1900-1940)

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Xisor Aşireti'nin dört asırlık "sessizlik dönemi", 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü, I. Dünya Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte sona ermiştir. 600 aileden oluşan bu yerleşik aşiret, yeni siyasi ve toplumsal fırtınalarla yüzleşmek zorunda kalmıştır.
1. Savaş ve Zorunlu Seferberlik Dönemi
yüzyılın ilk çeyreği, aşiret hayatı için büyük zorluklar getirmiştir:
I. Dünya Savaşı'nın Etkisi: Aşiret mensubu genç erkekler, Osmanlı ordusunda zorunlu askerlik görevleri nedeniyle cephelere gönderilmiştir. Bu durum, hem aşiret nüfusunda kayıplara yol açmış hem de tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomik yapıyı sekteye uğratmıştır.
Merkezi Otoritenin Zayıflığı: Savaş döneminde merkezi otoritenin zayıflaması, yerel aşiretler arasında rekabeti ve bölgesel çatışmaları artırmıştır. Xisor, varlığını ve topraklarını korumak için yerel güç dengelerini dikkatlice yönetmek zorunda kalmıştır.
2. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu ve Reformlar
1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, Xisor Aşireti'nin geleneksel yaşam biçimini doğrudan etkileyen bir dizi radikal reformu beraberinde getirmiştir:
Aşiret Yapısının Hedef Alınması: Yeni Cumhuriyet rejimi, modern bir ulus devlet inşa etme hedefiyle, bölgesel özerkliği ve geleneksel aşiret yapılarını zayıflatmayı amaçlamıştır. Bu politikalar, aşiret reisi ve dedelerin geleneksel siyasi ve yargısal otoritesini aşındırmaya başlamıştır.
Alevî Kimliğine Yönelik Politikalar: Cumhuriyet, tekke ve zaviyelerin kapatılması gibi kararlarla Alevî inancının örgütlenme ve toplanma biçimlerini (Cemler ve Ocak sistemi) büyük ölçüde kısıtlamıştır. Bu durum, Üryan Hızır ve Serçağlan Ağuçan ocaklarına olan bağlılığı daha da içe kapalı ve gizli bir hale getirmiştir. Dedelerin manevi rehberlik rolü daha da kritikleşmiştir.
Eğitim ve Dil Politikaları: Türkçe'nin resmi dil olarak dayatılması ve zorunlu eğitim politikaları, Xisor köylerinde konuşulan Kürtçe (Kurmancî) lehçesi üzerinde baskı oluşturmuştur.
3. Sessiz Direniş ve Kimliğin Korunması
Xisor Aşireti, bu zorlu değişim döneminde de kimliğini koruma konusunda başarılı olmuştur:
Coğrafi Savunma: Adıyaman ve Çelikhan çevresindeki köylerdeki yerleşik yaşam (Şığlar, Karaağaç, Bulam vb.), aşiretin coğrafi ve sosyal birliğini sürdürmesini sağlamıştır.
Manevi Köklere Sığınma: İnanç ve dil üzerindeki baskılar arttıkça, aşiret üyeleri Alevî kimliğine ve ocak dedelerinin manevi otoritesine daha sıkı sarılmıştır. Bu, kimliklerini korumanın ve asimilasyona direnmenin en etkili yolu olmuştur.
Bu dönem, Xisor Aşireti'ni siyasi ve kültürel açıdan daha temkinli ve içe dönük bir yapıya zorlamış, ancak aynı zamanda gelenek ve inançlarını koruma azmini de pekiştirmiştir.

Sonraki bölümde (Bölüm 10), 20. yüzyılın ortalarından itibaren (1950'ler sonrası) başlayan büyük iç göç hareketlerini, ekonomik değişimleri ve aşiretin metropoller ile kurduğu yeni ilişkileri ele alabiliriz.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL