XİSOR AŞİRETİ
Adıyaman'ın Kızıl Hızırları
(Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları)
Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
Reşvan aşiretinin 17. yüzyıl ortalarında (Bölüm 5) "isyancı" ve "eşkıya" olarak nitelendirilmesine rağmen, aşiretin tamamı merkezî otoriteden kopuk değildi. Aksine, 1683 yılına ait bir kayıt, Reşvan'ın vergi gelirlerinin, imparatorluğun en önemli dinî ve hayır kurumlarından birinin finansmanına tahsis edildiğini göstererek, bu karmaşık ilişkiyi gözler önüne sermektedir.
Atik Valide Camii Vakfı ve Finansman 1683 yılında, Reşvan aşiretinin topladığı vergiler, İstanbul'daki önemli bir yapı olan Atik Valide Camii'nin inşasını ve bakımını finanse eden Osmanlı vakfına dahil edilmiştir. Atik Valide Camii: İstanbul Üsküdar'da, Sultan III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan adına Mimar Sinan'ın son eserlerinden biri olarak inşa edilmiş (1571-1583) anıtsal bir yapıdır. Bu tür büyük cami külliyeleri, hastaneler, medreseler, hamamlar ve aşevlerini de içeren geniş vakıflar aracılığıyla ayakta tutuluyordu. Vakfın Amacı: Vakıflar, Osmanlı Devleti'nin sosyal ve dinî hayatının omurgasını oluştururdu. Reşvan'ın vergi gelirlerinin bu vakfa bağlanması, caminin ve ona bağlı külliyenin (personel maaşları, tamirat, ışıklandırma, hayır işleri) sürekli finansmanını sağlamaya yönelik bir karardı.
Vergi Tahsisinin Anlamı Reşvan aşiretinin vergilerinin bu denli merkezî bir vakfa bağlanması, aşiretin statüsü ve imparatorlukla olan ilişkisine dair birkaç önemli çıkarım sunar: Vergi Gelirinin Önemi: Bu tahsis, Reşvan aşiretinin, göçebe yaşamına ve isyan iddialarına rağmen, toplu olarak İmparatorluk hazinesi için önemli bir vergi kaynağı teşkil ettiğini kanıtlamaktadır. Eğer aşiret tamamen kontrolsüz ve vergisiz olsaydı, gelirleri bir vakfa tahsis edilemezdi. Merkezî Kontrol Mekanizması: Aşiret gelirlerinin direkt olarak bir vakfa bağlanması, merkezî hazine yerine dinî bir kuruma (vakıf) yönlendirilmesi, bir kontrol mekanizması olarak işlev görmüş olabilir. Bu sayede, aşiretin vergi toplama süreçleri daha şeffaf hale getirilmeye ve gelirleri merkezî bir amaç için güvence altına alınmaya çalışılmıştır. Hukuki Tanınma: Bu uygulama, aşiretin Osmanlı hukuk sisteminde bir vergi mükellefi ve idari bir birim olarak resmî tanınmasını pekiştirmiştir. Aşiretin bazı kollarının "eşkıya" olarak nitelendirilmesi, tüm aşiret yapısının meşruiyetini ortadan kaldırmadığı, aksine onun stratejik ve ekonomik değerinin altını çizdiği görülür.
Karmaşık Bir İlişki Bölüm 5'teki Kâtip Çelebi'nin "isyancı" tanımlaması ile bu bölümdeki "vakıf finansmanı" rolü arasındaki tezat, Osmanlı-Aşiret ilişkilerinin ne kadar karmaşık olduğunu gösterir: Bir Yanda Direniş: Aşiretin büyük bir kısmı, özellikle otlak ve yaylak mücadelesinde (Bölüm 7'de ele alınacak Türkmen çatışmaları gibi) otonomi ve hareket özgürlüğü için Osmanlı'ya direnirken. Diğer Yanda Entegrasyon: Aşiretin idari liderliği veya bazı kolları, Osmanlı sistemi ile uzlaşmış, vergi yükümlülüklerini kabul etmiş ve bu yolla İmparatorluğun mali ve sosyal yapısına entegre olmuştur. Reşvan'ın Atik Valide Camii Vakfı'na katkısı, merkez-taşra ilişkisinde hem direniş hem de entegrasyonun aynı anda var olabildiği, tipik bir Osmanlı örneğini teşkil etmektedir. Aşiret, varlığını sürdürmek için bir yandan gücünü korurken, diğer yandan Osmanlı'nın büyük yapısı içinde meşru bir yer edinmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.