XİSOR AŞİRETİ
Adıyaman'ın Kızıl Hızırları
(Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları)
Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
Cihannümâ ve Eşkıyalık İddiaları yüzyıl, Reşvan aşiretinin Osmanlı merkezî idaresiyle olan ilişkisinin daha da gerildiği ve aşiretin "isyancı" bir imaj kazandığı bir dönemdir. Bu imajın resmî kayıtlara geçişi, Osmanlı'nın önemli âlimlerinden Kâtip Çelebi'nin (Mustafa bin Abdullah) eseri Cihannümâ aracılığıyla olmuştur.
Cihannümâ'da Reşvan Kürtleri Kâtip Çelebi, 1648 yılında yazmaya başladığı ünlü coğrafya kitabı Cihannümâ (Dünyanın Görünümü) ile Anadolu'nun demografik ve coğrafi yapısına dair kapsamlı bilgiler sunmuştur. Çelebi, Reşvan Kürtlerini tanımlarken, aşiretin dini ve coğrafi dağılımına dair önemli ipuçları vermektedir: Dini Kimlik Vurgusu: Çelebi, Reşvan Kürtlerini açıkça Yezidiler olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, aşiretin 1207 yılındaki Yezidi Mişûru'ndan (Bölüm 2) bu yana süregelen kadim dini kimliğinin 17. yüzyılın ortalarında hala baskın olduğunu göstermektedir. Coğrafi Dağılım: Reşvan Kürtlerinin yaşadığı bölgeler olarak Ufacıḳlı, Baḳrāṣlı ve Behisnī (Besni) bölgelerini zikretmektedir. Bu, aşiretin 16. yüzyılda (Bölüm 4) kaydedildiği Adıyaman çevresindeki yoğunluğunu koruduğunu teyit etmektedir.
N Malatya, Kürtler ve "Eşkıyalık" İddiaları Kâtip Çelebi, Malatya bölgesine ilişkin gözlemlerinde Reşvan aşiretini olumsuz bir sıfatla kaydetmiştir: "Ayrıca Malatya halkının çoğunun Kürt olduğu ve bu bölgelerdeki kabilelerinden birinin 'uslanmaz isyancılar' ve 'eşkıya' olduğu belirtilmektedir." Bu sert niteleme, aşiretin merkezî otorite ile olan gergin ilişkisini yansıtmaktadır. Bu imajın oluşmasında etkili olan temel faktörler şunlardır: Göçebe Yaşamın Getirdiği Çatışma: Göçebe aşiretler, vergi ödeme (Bölüm 4), askerlik ve yerleşik nüfusun topraklarını kullanma konularında sürekli olarak Osmanlı idaresi ve yerleşik Türkmen/Kürt topluluklarıyla çatışıyordu. Vergi Direnişi: Sürekli hareket halinde olan Reşvan'ın, vergilerini (özellikle ağnam vergisini) düzenli ödememesi veya ödeme denetimine direnmesi, Osmanlı defterlerinde "asi" ve "eşkıya" olarak damgalanmasına yol açmıştır. Yezidi Kimliği: Yezidilik, Osmanlı İmparatorluğu'nun Sünni İslami idaresi için "sapık" (zındık) veya "kâfir" olarak görülen bir inançtı. Bu dini kimlik, aşiretin her türlü idari direnişini, merkezî otoriteye karşı meşruiyetini yitirmiş bir isyan olarak etiketlemeyi kolaylaştırmıştır. Dolayısıyla, Kâtip Çelebi'nin tanımı, Reşvan'ın sosyo-ekonomik zorluklar ve dini farklılıklar nedeniyle 17. yüzyılda devlet nezdinde kontrol edilmesi gereken bir tehdit olarak algılandığını göstermektedir.
Tarihi Bağlamın Önemi Bu dönemde "eşkıyalık" terimi, her zaman basit yol kesicilik anlamına gelmiyordu. Çoğu zaman, merkezin yerleşikleşme ve ağır vergilendirme politikalarına direnen tüm göçebe ve yarı-göçebe grupları kapsayan geniş bir idari ve siyasi suçlamaydı. Reşvan'ın isyancılık olarak nitelendirilmesi, esasen onların merkezî kontrol dışı kalma çabalarının bir yansımasıdır. Bu kayıtlar, Reşvan'ın güçlü yapısını ve coğrafi hareketliliğini koruyarak Osmanlı'nın tam anlamıyla asimile etme ve yerleşikleştirme çabalarına karşı direncini ortaya koymaktadır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.