XİSOR AŞİRETİ
Adıyaman'ın Kızıl Hızırları
(Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları)
Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
Bu bölüm, Xisor Aşireti'nin tarihsel kayıtlara giren ilk önemli siyasi eylemine odaklanmakta ve 20. yüzyılın başlarındaki tahmini gücünü ortaya koymaktadır. 1. 20. Yüzyıl Başında Nüfus ve Güç Aşiretin tarihsel gücünü anlamak için elimizdeki önemli bir veri, 20. yüzyılın başlarına ait nüfus tahminidir. Kaynaklar, bu dönemde Xisor Aşireti'nin yaklaşık 600 aileden oluştuğunu belirtmektedir. Toplumsal Anlamı: O dönem koşullarında 600 aile, Xisor'un sadece kalabalık bir yapıya sahip olmadığını, aynı zamanda belirli bir coğrafyada siyasi ve ekonomik güç oluşturacak düzeyde organize ve yerleşik olduğunu gösterir. Bu aile büyüklüğü, aşiretin geniş bir alana yayılan bir etki gücüne sahip olduğunun kanıtıdır. 2. 1577 "Düzmece Şah İsmail Ayaklanması" Xisor Aşireti'nin tarihsel kayıtlarda yerini sağlamlaştıran en kritik olay, 1577 yılında meydana gelen ve "Düzmece Şah İsmail Ayaklanması" olarak bilinen isyandır. Ayaklanmanın Bağlamı yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında Anadolu ve Mezopotamya üzerindeki hegemonya mücadelesinin en yoğun yaşandığı dönemdir. Bu mücadele sırasında, Anadolu'daki Alevî (Kızılbaş) topluluklar genellikle Safevî yanlısı bir tavır sergilemiş veya bu tür isyanların odak noktası olmuştur. Xisor'un Katılımı 1577'de Adıyaman ve Elbistan merkezli olarak gelişen bu isyana Xisor Aşireti, yalnız katılmamıştır. Bölgenin diğer güçlü aşiretlerinden olan İzol Aşireti ve Kavi Aşireti ile birlikte aktif rol almıştır. Motivasyon: Xisor Aşireti'nin tümüyle Alevî inancına mensup olması, bu ayaklanmaya katılımın temel manevi ve siyasi motivasyonunu açıklar. Ayaklanma, Sünni Osmanlı yönetimine karşı Alevî kimliğini savunma ve Safevî etkisine sempati duyma hareketinin bir parçasıdır. Stratejik Konum: İsyana katılımın Adıyaman ve Elbistan gibi stratejik bölgelerde gerçekleşmesi, Xisor'un bu coğrafyada sadece yerleşik değil, aynı zamanda askeri ve siyasi kararlar alabilecek kadar etkili olduğunu göstermektedir. Bu ayaklanma, Xisor Aşireti'nin sadece manevi bir topluluk değil, aynı zamanda tarihin kritik anlarında büyük siyasi olaylara yön verebilecek güçte bir aktör olduğunu kanıtlar. Bu tarihsel eylem, aşiretin diğer Kürt ve Alevî aşiretleriyle olan ittifak ve dayanışma ağlarının ne denli güçlü olduğunu da gözler önüne sermektedir.
Sonraki bölümde (Bölüm 4), 1577 isyanının aşiret üzerindeki muhtemel sonuçlarını, Osmanlı yönetimi ile ilişkilerini ve bu erken dönemdeki sosyal/ekonomik yaşam pratiklerini (tarım, hayvancılık, göç) ele alarak tarihi derinleştirebiliriz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.