Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
XİSOR AŞİRETİ Adıyaman'ın Kızıl Hızırları (Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları) Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
17. Bölüm

Bölüm 13: Tarihsel Mirasın Korunması

11 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Xısor Aşireti’nin kimlik mücadelesi, sadece siyasi veya inançsal arenada değil, aynı zamanda tarihsel ve fiziksel mirasın korunması alanında da sürmektedir. Köyden kente göçün yarattığı tahribat ve kent yaşamının getirdiği kopuş, aşiretin köklerini ve somut kültürel varlıklarını kaybetme tehlikesiyle yüzleşmesine neden olmuştur.

13.1. Adıyaman'daki Xısor Köylerinin Bugünkü Durumu
Xısor Aşireti’nin ata yurdu olan Adıyaman’daki köyler, büyük göç dalgasından sonra ciddi bir demografik ve fiziksel dönüşüm geçirmiştir.
Köyden Kente Göçün Etkileri: Genç ve aktif nüfusun büyük şehirler ve Avrupa’ya gitmesiyle, köylerde genellikle yaşlı ve az sayıda insan kalmıştır. Bu durum, tarımsal faaliyetlerin ve geleneksel hayvancılığın zayıflamasına, köy hayatının canlılığının azalmasına yol açmıştır.

Fiziksel Tahribat: Aşiretin geleneksel yaşam biçimini yansıtan taş evler ve geleneksel mimari yapılar (Bkz. Bölüm 7), bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu evler, sadece birer yapı değil, aynı zamanda Xısor'un tarihsel direnişinin ve kültürünün somut kanıtlarıdır. Köylerin boşalması, Cem yapılan gizli mekânların ve kutsal pınarların da ihmal edilmesine neden olmaktadır.
Yazlık Köyler: Günümüzde köyler, genellikle şehirde yaşayan aşiret üyeleri tarafından yazlık veya tatil mekânı olarak kullanılmaktadır. Bu durum, köyleri yeniden canlandırsa da, geleneksel yaşam biçiminin sürekliliğini sağlamaktan uzaktır.

13.2. Sözlü Tarih Çalışmaları ve Arşivleme İhtiyacı
Xısor Aşireti’nin yüzlerce yıllık tarihi, büyük ölçüde sözlü gelenek (Dengbêjlik ve yaşlıların anlatıları) yoluyla aktarılmıştır. Yaşlı kuşağın kaybı, bu değerli kültürel hazinenin yok olma tehlikesini beraberinde getirmektedir.
Hafızanın Kaybolma Riski: Osmanlı baskılarını, Şah İsmail ayaklanması sonrası kaçışları, göç yollarını ve Ağuîçen Ocağı'nın ritüellerini birinci elden bilen son kuşak hızla azalmaktadır. Bu sözlü tarih kaydedilmezse, aşiretin kendine ait tarihi anlatısı, resmî ve yazılı tarih anlatıları karşısında silinme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Arşivleme Çabaları: Bu tehlikeyi gören eğitimli Xısor gençleri ve dernekler, sözlü tarih projeleri başlatmıştır. Bu projeler kapsamında yaşlılarla Kurmancî dilinde mülakatlar yapılmakta, eski fotoğraflar, tapu kayıtları ve aşiret şecereleri toplanmaktadır. Bu materyallerin dijital ortamlarda düzenlenerek arşivlenmesi, hem akademik araştırmalar hem de genç kuşakların kökleriyle bağ kurması açısından hayati bir gerekliliktir.

Dilin Önemi: Sözlü tarihin büyük bir kısmının Kürtçe Kurmancî olması, dilin sadece iletişim değil, aynı zamanda tarihsel bir veri tabanı olarak korunmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır (Bkz. Bölüm 12).
13.3. Xısor'un Geleceğe Taşıdığı Değerler: Direnç ve Dayanışma
Tarihsel mirasın korunması çabaları, sadece geçmişi muhafaza etme isteğinden değil, Xısor'un kimliğini oluşturan temel değerleri geleceğe aktarma arzusundan kaynaklanmaktadır.
Direnç (Berxwedan) Mirası: Xısor, Safevi döneminden Cumhuriyet dönemine kadar maruz kaldığı tüm baskılara rağmen inancını, dilini ve kimliğini korumuş bir topluluktur. Bu direnç ruhu, genç kuşağın günümüzdeki kimlik bunalımları ve siyasi zorluklar karşısında ayakta kalması için en önemli manevi destektir.

Alevi Dayanışması: Aşiretin en temel sosyolojik ilkesi olan paylaşım ve dayanışma (Rızalık), kent hayatında da Cemevleri ve dernekler aracılığıyla sürdürülmektedir. Bu değerler, aşiret üyelerinin metropollerde yalnızlaşmasını önleyen, güçlü bir sosyal güvenlik ağı işlevi görmektedir.

Kimlik Arayışının Yönü: Mirasın korunması çabaları, genç kuşaklara basit bir "köy romantizmi" sunmak yerine, onlara "Kızıl Hızır" kimliğinin ne anlama geldiğini, yani adil olma, zulme karşı çıkma ve kendi kültürünü yaşatma sorumluluğunu öğretmektedir.

Böylece, Xısor Aşireti, fiziksel coğrafyasından uzaklaşsa da, tarihsel mirasını kurumsal yapılar, arşivler ve en önemlisi sözlü kültür aracılığıyla yaşatma mücadelesi vermektedir. Bu mirasın korunması, kitabın son bölümünde ele alınacak olan Xısor’un gelecekteki konumunu belirleyecektir.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL