Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
XİSOR AŞİRETİ Adıyaman'ın Kızıl Hızırları (Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları) Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
61. Bölüm

Bölüm 11: Tanzimat ve Orta Anadolu'ya Zorunlu İskân (1830-1880)

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu için köklü reformların (Tanzimat) ve merkezi otoritenin güçlendirilmesi çabalarının dönemiydi. Bu çabaların en önemli hedeflerinden biri, devlet kontrolü dışında hareket eden, vergi toplamada ve asker almada zorluk çıkaran göçebe aşiretlerin yerleşik hayata geçirilmesiydi (İskân). Reşvan aşiretinin Orta Anadolu'ya (Ankara ve Konya çevresi) yerleşmesi, bu zorunlu iskân politikalarının doğrudan bir sonucudur.

Göçebe Hayattan Vazgeçme Girişimleri
yüzyılın başlarında, Ankara ve Konya çevresinde göçebe bir hayat süren Reşvan üyeleri, Tanzimat'ın bir parçası olarak Osmanlı hükûmeti tarafından yerleşikleştirme girişimlerine maruz kaldılar. Merkeziyetçilik politikasını uygulayan Osmanlı idaresi, göçebe yaşamın artık devlet düzeni ve asayiş için bir engel teşkil ettiğine inanıyordu.
İlk Girişim (1830): Yerleşikleştirme yönündeki ilk somut girişim 1830 yılında gerçekleşti. Yetkililer, Anadolu'nun Reşvan reislerine, aşireti Sivas çevresine yerleştirme planlarını bildirdiler.
Aşiret Direnişi ve Müzakeresi: Bu plan, aşiret liderleri arasında hoşnutsuzluğa yol açtı. Liderler, Sivas yerine halihazırda göç rotalarında olan ve daha tanıdık bir coğrafya olan Konya ve Ankara çevresini yerleşim alanı olarak önerdiler. Osmanlı yetkilileri, aşiretin direnişini kırmak ve isyanı önlemek adına bu teklifi kabul etti.
Maddi Direniş: Diğer yerlerde, kabile üyeleri yerleşikleşmeye doğrudan direndi. Hatta yarı göçebe hayatlarına devam etmek için yetkililere rüşvet verdikleri ve tüm mülklerini (hayvanlarını, birikimlerini) vererek iskândan kaçınmaya çalıştıkları belgelenmiştir. Bu durum, göçebe kimliğini korumanın aşiret için ne kadar kritik olduğunu gösterir.

Yerleşikleşme Süreci ve Dağılma Stratejisi
Osmanlı, Reşvan aşiretini yerleşik hale getirirken iki temel strateji izledi:
Yeni Köyler İnşası: Yetkililer, Reşvan mensupları için yeni köyler inşa ederek yerleşik hayata geçişlerini kolaylaştırmaya çalıştı.
Bölme ve Dağıtma (Tevzi): En önemlisi, herhangi bir isyanı azaltmak ve aşiretin gücünü dağıtmak amacıyla, kabile üyelerini bölüp halihazırda var olan köylere veya farklı yerleşim yerlerine dağıtacaklardı. Bu "böl ve yönet" stratejisi, aşiret bağlarını zayıflatmayı ve merkezi otoriteye bağımlılığı artırmayı amaçlıyordu.

Haymana Örneği ve Sonuç
Bu zorunlu iskân süreci, 19. yüzyılın ortalarında somut sonuçlar vermeye başladı:
1859 Belgesi: Bu tarihe ait bir belge, kabilenin yaklaşık 500 hanesinin Haymana'da yaşadığını ve 43 köyde yerleşik olduğunu göstermektedir. Bu, Reşvan'ın Orta Anadolu'daki yerleşik nüfusunun önemli bir göstergesidir.
Yerleşikleşmenin Tamamlanması (1880): 1880'e gelindiğinde, aşiretin bu Orta Anadolu bölümü büyük ölçüde yerleşik hale gelmişti. Artık eski göçebe hayatları büyük ölçüde sona ermiş, ana geçim kaynakları hayvancılıktan tarıma kaymıştır.

Orta Anadolu'nun Yeni Kürtleri
Bu yerleşikleşen kabile üyeleri, aslen Güneydoğu Anadolu'daki köklerinden kopmuşlardı; Adıyaman, Islahiye ve Gaziantep'ten gelmişlerdi (Bölüm 10). Orta Anadolu'ya zorunlu iskân, Reşvan aşiretinin tarihi coğrafyasını kalıcı olarak değiştirmiş, Güneydoğu ve İç Anadolu'da iki ayrı kültürel ve demografik kol oluşmasına yol açmıştır.
Tanzimat'ın iskân politikası, Reşvan aşiretinin direncini kırmış, ancak aynı zamanda aşiretin ismini ve kültürünü Anadolu'nun en ücra köşelerine taşıyan, Orta Anadolu Kürtleri kimliğinin doğuşuna zemin hazırlayan dönüştürücü bir süreç olmuştur.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL