Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
XİSOR AŞİRETİ Adıyaman'ın Kızıl Hızırları (Tarih, İnanç, Kimlik ve Direniş Yolları) Hüseyin TURHAL
Bir toplumun tarihi, yalnızca resmî belgelerden ve iktidarın kaleminden çıkan satırlardan ibaret değildir. Gerçek tarih; çoğu zaman görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan ve hafızanın en derin köşe...
14. Bölüm

Bölüm 10: Xısor ve Siyaset: Sağ ve Sol Ayrımı

15 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

10.1. Aşiretin Geleneksel Siyasetle İlişkisi
Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri merkezi otoriteye mesafeli duran Xısor Aşireti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte siyaset sahnesine yeni bir aktör olarak dâhil oldu. Aşiretin ilk dönem siyasi ilişkileri, pragmatizm ve yerel patronaj (himaye) ilişkileri üzerine kuruluydu.

Patronaj Sistemi: Köy hayatında siyasi tercihler, genellikle ideolojik bir tercihten ziyade, aşiret liderlerinin veya bölgedeki güçlü ailelerin desteklediği partilere yönelirdi. Amaç, merkezi devletten hizmet (yol, okul, su) almak ve yerel sorunların çözümünde destek sağlamaktı.

İhtiyatlı Duruş: Alevi ve Kürt kimliğinden dolayı tarihsel bir baskı tecrübesine sahip olan Xısor, devletin resmî ideolojisiyle uyumlu ana akım partilere karşı daima ihtiyatlı olmuştur. Buna rağmen, bölgedeki diğer Sünni Kürt veya Türkmen gruplarla siyasi rekabet içinde kalmamak için zaman zaman Adalet Partisi (AP) ve sonrasında Doğru Yol Partisi (DYP) gibi merkez sağ partilere de destek vermişlerdir. Ancak bu destek, genellikle sadece taktiksel bir hareket olarak kalmıştır.

CHP ve Laiklik: Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) laiklik vurgusu, teorik olarak Alevi kesime hitap etse de, CHP’nin aynı zamanda ulus-devletin katı asimilasyon politikalarının temsilcisi olması, Xısor’un politik tercihlerini dengelemeye zorlamıştır.
10.2. Alevi Hareketinin Yükselişi ve Siyaset
1980 sonrası dönem ve büyük kentlere göç, Xısor Aşireti’nin siyasetini yerel aşiret bağlarından çıkararak ulusal Alevi kimliği etrafında birleştirdi. Bu, Alevi kurumlarının siyaset sahnesine çıkmasıyla doğrudan ilişkilidir.
Cemevlerinin Kuruluşu: Şehirlerde kurulan Cemevleri ve Alevi Vakıfları, sadece ibadet mekânı olmakla kalmayıp, aynı zamanda siyasi örgütlenme ve kimlik bilinçlendirme merkezleri haline geldi. Xısor topluluğu, bu kurumlarda aktif rol alarak, geleneksel siyasetten çok, inançlarının tanınması ve yasal statü kazanması taleplerini siyasi gündeme taşıdı.

Tek Bir Ses: Alevi kurumlarının, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması ve Cemevlerinin ibadethane sayılması gibi konularda ortak bir duruş sergilemesi, Xısor üyelerinin de bu kurumsal Alevi hareketine entegre olmasını sağladı.
Siyasi Partilere Baskı: Alevi sivil toplum örgütlerinin gücünü fark eden siyasi partiler, Xısor gibi Alevi aşiretlerin oylarını almak için politik söylemlerini yumuşatmak ve Alevi taleplerine yer vermek zorunda kalmıştır.

10.3. Genç Kuşak ve Sol Siyaset: Eşitlik Arayışı
Xısor Aşireti’nin genç ve kentleşmiş kuşakları arasında 1960’lardan itibaren başlayan ve özellikle 70’lerde ivme kazanan Sol/Sosyalist hareketlere katılım, aşiretin siyasi tarihinde önemli bir kırılmadır.
Marjinal Kimliklerin Kesişimi: Xısor, Alevi inancının getirdiği tarihsel mağduriyet ve Kürt etnik kimliğinden kaynaklanan ayrımcılık ile sürekli dışlanan bir kimliğe sahipti. Sol ideolojiler; ezilenlerin, yoksulların ve ötekileştirilmişlerin eşitlik mücadelesini savunduğu için, Xısor gençliği bu hareketlerde kendilerine bir yer buldu.
Kentleşmenin Etkisi: Göç edilen büyük şehirlerdeki (özellikle İstanbul ve Adana) sınıfsal ayrımcılık ve işçi sınıfının zorlukları, gençlerin Marksist ve Sosyalist düşünceleri benimsemesini kolaylaştırdı. Alevi ve Kürt kimliği, Sol hareketlerin içinde “çifte ezilmişlik” olarak kendini ifade etti.
Halk Ozanları ve Uyanış: Alevi ozanlarının (örneğin Mahzuni Şerif, Neşet Ertaş) deyişlerinde sıklıkla dile getirilen yoksulluk, adalet ve eşitsizlik temaları, Xısor topluluğunun inançsal ve kültürel damarıyla Sol siyasetin entegre olmasına zemin hazırladı.

10.4. Kürt Siyaseti ve Kimlik: İki Yönlü Çekim Gücü
Xısor Aşireti’nin Kürtçe Kurmancî konuşan bir topluluk olması, siyasi tercihlerini belirleyen en güçlü ikinci faktördür. Özellikle 1990’lardan sonra Kürt siyasi hareketinin güçlenmesi, Xısor’u yeni bir ikilemle karşı karşıya bıraktı.

Kürt Siyasi Partilerine Eğilim: Etnik kimliğin inkârı politikasına tepki olarak, Xısor Aşireti’nin büyük bir kısmı, hak temelli siyaset yapan pro-Kürt partileri (HADEP, DEHAP, BDP, HDP/DEM Parti) desteklemeye başladı. Bu destek, özellikle Adıyaman'ın köylerinde ve göç edilen metropollerin belirli mahallelerinde (örneğin İstanbul’daki Esenyurt) belirgindir.

Alevi-Kürt İkilemi: Xısor'un siyasetinde zaman zaman bir Alevi kimliği - Kürt kimliği gerilimi yaşanmıştır. Bazı Xısor üyeleri, Kürt hareketinin tamamen laik veya Sünni Kürt kimliğine odaklandığını düşündüğünde, öncelikli Alevi taleplerini savunan Sol partilere yönelmiştir. Ancak genellikle iki kimlik de ayrımcılığa karşı mücadele noktasında birleşmiş ve siyasi tercihlerde ortak zemin bulunmuştur.

Sonuç: Xısor Aşireti'nin siyasal kimliği, ne tek başına geleneksel ne de tek başına ideolojiktir. Bu kimlik, Alevi inancının direnişi, Kürt etnik kimliğinin tanınma talebi ve Sol siyasetin eşitlik arayışı olmak üzere üç temel direk üzerinde şekillenmiş, dinamik bir yapıdır. Aşiretin siyasal geçmişi, Türkiye'deki merkez-çevre geriliminin ve azınlık kimliklerinin siyaset sahnesindeki mücadelesinin en somut örneklerinden biridir.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL