Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ŞAHMARAN BİN MUSA OCAĞI Roman Hüseyin TURHAL
Anadolu'nun kadim topraklarında, Adıyaman'ın kızıl kayalıkları arasında, yedi göbekten gelen bir sır gizlenir: Şahmaran Bin Musa Ocağı. Bu Ocak, sadece bir şifa kapısı değil; Musa'nın asasının yere dü...
21. Bölüm

Bölüm 2: Ebced ve Cifir: Yılanın Asuman Edilişi

6 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Hüseyin Hoca’nın Dergâhı'nda, ilk buluşmanın şoku geçmiş, yerini derin bir manevi çalışmaya bırakmıştı. Ece, köşedeki sedirde, hala ilk bölümden kalan şaşkınlık ve hafif bir umutla oturuyordu. Hoca, önündeki sehpa üzerinde, ceylan derisine işlenmiş gibi duran, ancak özenle katlanmış kâğıt tomarını açtı. Bu, asırlardır Şahmaran Bin Musa Ocağı'nda kullanılan, ebced ve cifir ilmine ait bir başlangıç defteriydi.
Hoca, Ece’nin adını, anne adını ve doğum tarihini sordu. Aldığı bilgileri, loş ışık altında titizlikle not etti. Bu sadece bir kimlik tespiti değildi; bu, Ece’nin manevi evreninin koordinatlarını belirlemekti.
“Kızım,” dedi Hoca, elindeki kalemi yavaşça bırakarak. “Senin üzerindeki yük, sadece negatif enerji değil. Bu, kasıtlı bir gölgeleme, bir kara büyü eseri. İnsanlar, senin ışığını çekip almak, parlayan yıldızını söndürmek istemişler. Şu anki durumun, ilahi lügatle, 'Düşük Yıldız' halidir.”
Ece’nin gözleri doldu. İşte buydu. Doktorların ‘stres’, arkadaşların ‘kötü şans’ dediği şeyin gerçek adı buydu.
Hüseyin Hoca, elini defterin üzerine koydu. Sesi, sanki bir sırrı fısıldar gibiydi: “Bizim ocakta bir söz vardır: 'Yılanı Asuman Ederiz.' Yılan, en dipteki, çamurdaki haldir. Hastalık, musallat, umutsuzluk. Asuman ise gökler, zirve, kurtuluştur. Senin yıldızın düşmüş olsa da, benim görevim, bu ilmin sırrıyla, o yılanı yeniden Asuman'a, ait olduğu yere yüceltmektir.”
İlim ve Reçete
Hoca, bu dönüşümün nasıl gerçekleşeceğini anlatmaya başladı:
Yıldızname Bakımı ve Teşhis: Hoca, Ece'nin isminin ebced değeri ile doğum tarihinin rakamsal karşılığını topladı. Ortaya çıkan büyük sayı üzerinden, Yıldızname ilmiyle onun kişisel enerjisel haritasını çıkardı. Bu harita, büyünün hangi manevi noktaları hedef aldığını gösteriyordu.
Vefk ve Esma’ül Hüsna: Tedavinin ilk aşaması, koruyucu bir vefk yazılmasıydı. Bu vefk, kâğıt üzerine sadece kalemle yazılan bir metin değil; belli Esma’ül Hüsna (Allah'ın isimleri) ve Kur'an-ı Kerim'in belirli ayetlerinin harf ve sayı değerlerinin geometrik bir düzen içinde işlenmesiydi. Hoca, “Bu, senin ruhsal kalkanın olacak,” diye açıkladı. “Negatif enerjinin sana bir daha yaklaşmasını engelleyecek manevi bir şifre.”
Tılsım ve Arınma: Ece için özel bir tılsım hazırlandı. Bu tılsım, bir arınma ritüelinin başlangıcıydı.
Hoca, ciddiyetle Ece’ye döndü: “Tedavin uzun ve zahmetli olacak. Biz, yedi boyutlu boylama hamail koruma muskası yazacağız. Ama bu ilk aşamada, bedenindeki ağır enerjiyi kırmamız gerekiyor.”
Sehpanın altından, kurumuş otlar ve baharatlarla dolu küçük bir sandık çıkardı.
“Yarın sabahtan itibaren başlayacak. Sana özel tedavili tütsüler hazırladım. Bu kâğıt işlemler olacak, önünde yakacaksın. Bu, etrafındaki cin musallatı ve birikmiş ağırlığı dağıtacak.”
Ardından, kristal bir şişeye benzeyen, içinde berrak su bulunan bir kap uzattı.
“Ve bu, başlangıç. Bu suda Kur'an-ı Kerim Rukiye ayetleri okundu. Bu sudan 7 gün boyunca sabah akşam içeceksin. Bu, içindeki düğümleri çözmeye başlayacak.”
Ece, ilk kez, omuzlarında taşıdığı görünmez yükün hafiflediğini hissetti. Bu, sadece bir başlangıçtı. Önündeki yol zorluydu, ama Edep ile gelen artık biliyordu ki, o lütfu alacaktı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL