Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
116. Bölüm

Şah İsmail Hatayi: Kızılbaş Oğuz Türkmen Liderliğinin Disiplinlerarası Bir Analizi

27 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Özet:
Bu makale, Safevi Devleti'nin kurucusu Şah İsmail Hatayi'yi, yalnızca etnik kökeni (Oğuz Türkmen) bağlamında değil, onu şekillendiren ve onun şekillendirdiği tarihsel, sosyolojik, psikolojik ve felsefi dinamikler üzerinden disiplinlerarası bir yaklaşımla incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, onun Ustaclu, Şamlu, Rumlu, Tekeli, Afşar, Kaçar, Varsak gibi Oğuz boylarına dayanan Kızılbaş konfederasyonunun karizmatik lideri olarak rolünü, bir Marksist tarihsel materyalist perspektifle (üretim ilişkileri, göçebe-yerleşik çelişkisi), sosyolojik bir bakışla (dini heterodoksiyi siyasallaştırma), psikolojik bir çerçeveyle (kolektif kimlik ve travma sonrası motivasyon) ve felsefi bir sorgulamayla (iktidarın meşruiyet kaynağının dönüşümü) ele alacaktır. Temel tez, Şah İsmail'in kişiliğinde, bir Türkmen kabile konfederasyonunun, bir Pers İmparatorluğu'na dönüşürken yaşadığı içsel çelişkilerin (tez-antitez) ve nihayetinde yeni bir senteze (Şiiliğin resmileşmesi) ulaşma sürecinin somutlaşmış halidir.

1. Giriş: Problematik ve Metodoloji
Şah İsmail (1487-1524), geleneksel tarih yazımında ya saf bir Türkmen kahramanı ya da bir Pers şahı olarak tasvir edilmiştir. Bu ikili ve indirgemeci yaklaşım, onun karmaşık kimliğini ve tarihsel misyonunu anlamakta yetersiz kalmaktadır. Bu makale, tez (Türkmen kabile gücü), antitez (Fars bürokratik-sünni geleneği) ve sentez (Şii-devlet kimliği) diyalektiği içinde, İsmail'in liderliğini çok katmanlı olarak analiz edecektir. Analizimizin metodolojik çerçevesi, Marksist (ekonomik taban ve üstyapı ilişkisi), psikolojik (kitlelerin manipülasyonu ve kolektif aidiyet), sosyolojik (dini mezhebin sosyal örgütlenme aracı olması) ve felsefi (iktidarın meşruiyet arayışı) bakış açılarının bir sentezinden oluşmaktadır.

2. Tarihsel ve Etnik Arkaplan: Oğuz Boyları ve Kızılbaş Konfederasyonu
Tez: Şah İsmail'in somut sosyal ve askeri gücü, Anadolu ve Azerbaycan'dan göç etmiş Oğuz Türkmen boylarından (esas itibarıyla Afşar, Kaçar, Varsak, Tekeli, Rumlu, Ustaclu, Şamlu) oluşan Kızılbaş konfederasyonuydu. Bu boylar, Safevi Tarikatı'nın lideri (Mürşid-i Kâmil) olan İsmail'i, hem dini hem de seküler liderleri olarak görüyorlardı. Tarihsel materyalist bir okumayla, bu boyların göçebe yaşam tarzları ve Anadolu'da Osmanlı merkeziyetçi devlet anlayışıyla olan çatışmaları, onları alternatif bir iktidar odağı arayışına itmişti. Şah İsmail, bu ekonomik ve sosyal huzursuzluğun somutlaşmış ifadesiydi.

Kaynakça: Faruk Sümer, Safevî Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü; Rıza Yıldırım, Turkomans Between Two Empires: The Origins of the Qizilbash Identity in Anatolia.

3. Marksist Bir Perspektiften İktidarın Ele Geçirilişi: Üretim İlişkileri ve Sınıf Mücadelesi
Marksist analiz, olayları sınıf çatışmaları ve üretim ilişkileri temelinde değerlendirir. 15. yüzyıl Anadolu'su ve İran'ı, göçebe Türkmen aşiretleri ile yerleşik Fars/Sünni kentliler ve toprak sahipleri (a'yân) arasında derin bir ekonomik ve kültürel çelişki yaşıyordu. Kızılbaş hareketi, bu bağlamda, merkezi devletin (Akkoyunluların) vergilendirme ve toprağa yerleştirme politikalarına karşı bir göçebe ayaklanması olarak da okunabilir. Şah İsmail, bu sınıfsal/itibari huzursuzluğu, dini bir ideoloji (Şiilik/heterodoks Sufizm) etrafında seferber ederek iktidarı ele geçirdi. Burada dini üstyapı, ekonomik tabandaki çelişkileri harekete geçiren bir araç işlevi gördü.

Kaynakça: İbrahim Mazlum, Erken Safevi Devleti'nde Siyaset ve Mezhep; Vladimir Minorsky, The Turks, Iran and the Caucasus in the Middle Ages.

4. Psikolojik ve Sosyolojik Boyut: Kolektif Kimlik, Travma ve Karizma
Şah İsmail'in liderliği, sosyal psikolojinin "kolektif kimlik" ve "karizmatik otorite" (Max Weber) kavramlarıyla anlaşılabilir. Babası Şeyh Haydar'ın öldürülmesi, Kızılbaş topluluklarında bir travma ve intikam arzusu yaratmıştı. İsmail, bu psikolojik durumu etkin bir şekilde yönetti. Kendisini tanrısal bir varlık (hatta bazı şiirlerinde Ali'nin tecessümü) olarak sunması, kaybedilen bir neslin (şehit edilen Safevi şeyhlerinin) intikamını alacak mesihvari bir kurtarıcı (mehdi) imajı yarattı. Bu, ona tartışılmaz bir psikolojik bağlılık sağladı. Sosyolojik olarak ise, marjinalleştirilmiş göçebe topluluklara güçlü bir aidiyet ve seçilmişlik hissi vererek, onları askeri ve siyasi bir güce dönüştürdü.

Kaynakça: Max Weber, Economy and Society; Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler.

5. Felsefi ve Siyasi Dönüşüm: İktidarın Meşruiyet Kaynağının Evrimi
Şah İsmail'in iktidara geliş süreci, antitezi de içinde barındırır. İktidarı ele geçirdikten sonra karşılaştığı gerçeklik, onu felsefi ve siyasi bir dönüşüme zorladı. Bir Türkmen kabile konfederasyonunun lideri olarak yola çıkmıştı (tez). Ancak, ele geçirdiği toprakların sakinleri Farsça konuşan, Sünni veya yerleşik Şii bir nüfustu. Bu yapıyı yönetmek için kabile örgütlenmesi yetersizdi. İşte bu noktada, antitez (Fars bürokratik devlet geleneği ve İmami Şiilik) devreye girdi. Şah İsmail, İran'ı fethetmesinin ardından, meşruiyet kaynağını sadece Kızılbaş Türkmenlerin dini inancından değil, devletleşmiş İmamiye Şiiliğinden almaya başladı. 1501'de Tebriz'de Caferi Şiiliği resmi devlet mezhebi ilan etmesi, bu radikal dönüşümün sembolik eylemidir. Bu, bir tür Hegelci diyalektik sentezdir: Türkmen Kızılbaş heterodoksisinin enerjisi ile Fars devlet geleneğinin kurumsallığının sentezi olarak Safevi Devleti.

Kaynakça: Said Amir Arjomand, The Shadow of God and the Hidden Imam; Andrew J. Newman, Safavid Iran: Rebirth of a Persian Empire.

6. Eleştiri ve Sorgulama: Bir Liderin İki Yüzü
Bu süreç bir dizi içsel çelişki ve eleştiriyi de beraberinde getirir:

İhanet mi Zorunluluk mu? Şah İsmail, devletleştikçe, onu iktidara taşıyan Kızılbaş Türkmen unsurlarından uzaklaşmış, hatta onların gücünü kırmak için Fars bürokratları ve İmamiye ulemasını kullanmaya başlamıştır. Bu, onu iktidara taşıyan sınıfsal dinamiklere bir ihanet midir, yoksa tarihsel bir zorunluluk mudur?

Şiilik: Araç mı Amaç mı? Şiilik, başlangıçta Kızılbaşları seferber etmenin bir aracı mıydı, yoksa İsmail'in kişisel inancının özü müydü? Devletleşme sonrasındaki politikaları, Şiiliği bir iktidar aracı olarak kullandığını göstermektedir.

Şiddetin Rolü: Sünni alimlere ve halka yönelik katliamları, dini bağnazlığın bir sonucu mu, yoksa yeni bir devlet inşasında korku yoluyla meşruiyet sağlama stratejisi miydi?

7. Sonuç
Şah İsmail Hatayi, basit bir "Türk mü, Fars mı?" sorusuna indirgenemeyecek kadar karmaşık bir tarihsel şahsiyettir. O, esas olarak Oğuz Türkmenlerinin (özellikle de Afşar, Kaçar, Varsak, Rumlu, vd. boyların) sosyal, ekonomik ve dini taleplerinin bir temsilcisi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, iktidar süreci onu kaçınılmaz olarak bir dönüşüme zorlamış, onu Türkmen kabile konfederasyonu liderliğinden, çok uluslu bir Pers İmparatorluğu'nun şahına dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, Marksist bir perspektifle ekonomik zorunluluklar, psikolojik olarak karizmatik otoritenin inşası, sosyolojik olarak dini bir mezhebin seferber edici gücü ve felsefi olarak da iktidarın meşruiyet kaynağının değişimi üzerinden anlaşılabilir. Şah İsmail'in hayatı, iktidarın, onu ele geçiren dinamiklerden farklılaşarak kendi mantığını dayattığı diyalektik bir sürecin tipik bir örneğidir.

Genel Kaynakça

Arjomand, Said Amir. The Shadow of God and the Hidden Imam: Religion, Political Order, and Societal Change in Shiʿite Iran from the Beginning to 1890. University of Chicago Press, 1984.

Mazlum, İbrahim. Erken Safevi Devleti'nde Siyaset ve Mezhep. İletişim Yayınları, 2021.

Newman, Andrew J. Safavid Iran: Rebirth of a Persian Empire. I.B. Tauris, 2006.

Ocak, Ahmet Yaşar. Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler. Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1998.

Sümer, Faruk. Safevî Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü. Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1992.

Weber, Max. Economy and Society: An Outline of Interpretive Sociology. University of California Press, 1978.

Yıldırım, Rıza. *Turkomans Between Two Empires: The Origins of the Qizilbash Identity in Anatolia (1447-1514)*. Brill, 2018.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL