Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
Öz: Bu çalışma, Anadolu Alevi-Bektaşi geleneğinin merkezinde yer alan "Rızalık" (gönül rızası, mutual consent) kavramını, Çin kökenli bir felsefi ve dini sistem olan Taoizm (Daoizm) ile karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Her iki gelenek de, insanın kendisiyle, toplumla ve evrenle uyum (harmony) içinde yaşamasını hedefleyen etik bir yol (Tao/Dao veya Yol) önerir. Makale, Alevi-Bektaşi öğretisindeki "eline, beline, diline sahip ol", "özünü yokla" ve "tazmin et" ilkeleri ile Taoizm'deki Wu Wei (eylemsiz eylem), Tzu Jan (kendiliğindenlik) ve Tzu Jan (doğallık) ilkeleri arasındaki paralel ve farklılıkları ortaya koyacaktır. Temel argüman, "Rızalık"ın sadece toplumsal bir uzlaşma aracı değil, aynı zamanda Tao'nun evrensel düzeniyle bütünleşmenin bir tezahürü olarak da okunabileceğidir.
İnsanlığın farklı coğrafya ve kültürlerde ürettiği etik sistemler, temel insani kaygılarda şaşırtıcı benzerlikler sergiler. Anadolu'da şekillenen Alevi-Bektaşi öğretisi ile kadim Çin bilgeliği Taoizm, bu benzerliği kanıtlayan iki önemli gelenektir. Her ikisi de bireyin içsel arınmasını, toplumsal uyumu ve nihayetinde kozmik düzene erişmeyi merkeze alır. Bu çalışma, Alevi-Bektaşi yolunun nihai hedefi olan "Rızalık Yolu"nu, Taoizm'in evrensel "Tao" (Yol) anlayışı ile diyaloga sokarak, evrensel bir etik ilkenin nasıl farklı kültürel kodlarla ifade bulduğunu göstermeyi hedefler.
1. Temel Etik İlkeler: "Üçler" ve "Wu Wei" (Eylemsiz Eylem) Arasındaki Paralellik
Alevi-Bektaşi öğretisinin temelini oluşturan "eline, beline, diline sahip ol" (Üçler) kuralı, bireyin eylemlerini kontrol etmesi ve doğal olmayan, aşırı arzulardan kaçınması gerektiğini vurgular. Bu, Taoizm'deki "Wu Wei" (eylemsiz eylem/doğal eylem) ilkesiyle derin bir benzerlik taşır.
Eline Sahip Olmak & Wu Wei: "Koymadığını alma" ilkesi, kişinin kendi emeğiyle elde etmediği şeye el uzatmamasını, doğal olmayan yollardan (hırsızlık, hile) kazanç sağlamamasını emreder. Bu, Wu Wei'nin "zorlama olmadan, doğal akışa uygun hareket etme" prensibiyle örtüşür. Tao Te Ching'de (Laozi) şöyle denir: "Doldurmak için boşalt. Kıvranma. Sakinleş ki her şey kendiliğinden düzelsin." (Bölüm 22, çeşitli çeviriler). Zoraki eylemler (Wei), Tao'nun dışına çıkmak ve uyumsuzluk yaratmaktır.
Diline Sahip Olmak & Wu Wei: "Görmediğini söyleme, incitme" ilkesi, sözün gücünü kontrol etmeyi ve onunla zarar vermekten kaçınmayı gerektirir. Bu, Wu Wei'nin gereksiz konuşma, tartışma ve yargıdan kaçınma yönüyle paraleldir. Tao Te Ching, "Bilge olan söylemez, söyleyen bilge değildir" (Bölüm 56) ve "Doğru söz paradoksal görünür" (Bölüm 78) der. Burada kasıt, sessizliğin bilgeliği ve sözün ancak gerektiğinde, doğal ve uyumlu bir şekilde kullanılmasıdır.
2. Sorumluluk Bilinci: Özünü Yoklamak ve Kendini Bilmek
Her iki gelenek de hatayı dışsal sebeplere bağlamayı reddeder ve sorumluluğu bireyin kendisine yükler.
"Ayağına taş dolansa suç taşta mı sende mi?" sorusu, Alevi-Bektaşi düşüncesinde sorumluluğun içselleştirilmesinin en çarpıcı ifadesidir.
"Arif olan özünü yoklar" ilkesi, Taoist bir bilgenin (Sheng Ren) sürekli iç gözlem (nefs muhasebesi) halini andırır. Taoist düşünce, kişinin önce kendi içsel doğasını (Tzu Jan) anlamasını, kendi "Tao"suna uyum sağlamasını öğütler. Bu içsel uyum, dış dünyayla uyumun da temelidir. Wu Wei, bu içsel hali anlamadan ve kabul etmeden uygulanamaz.
3. Rızalık ve Telafi: Tao ile Uyumun Toplumsal Tezahürü
Rızalık kavramı, Alevi-Bektaşi öğretisinde sadece kişisel bir hal değil, aktif olarak inşa edilen toplumsal bir durumdur. "Döktüğünü doldur, ağlattığını güldür, yıktığını yap" emri, bu aktif inşanın manifestosudur.
Buradaki "telafi" (tazmin) eylemi, Taoizm bağlamında, evrendeki dengeyi (Yin ve Yang dengesi) bozduktan sonra onu aktif olarak yeniden tesis etme çabası olarak yorumlanabilir. Bir eylem (Wei) Tao'ya aykırıysa ve uyumu bozmuşsa, onun telafisi için yapılan eylem, Wu Wei'ye (uyumlu eyleme) dönüşür. Tavukları yiyen insanın parasını ödemesi, bozulan sosyal ve ekonomik dengeyi yeniden kurma çabasıdır.
Rızalık almak, mağdurun gönlünü hoş etmek, Taoist bir ifadeyle, onunla yeniden "uyum" (harmony) sağlamaktır. Bu, kişiler arası ilişkilerdeki Tao'yu yeniden tesis etmektir. Nihai hedef, tüm toplumun "Rızalık" içinde, yani kolektif bir uyum halinde yaşamasıdır.
4. İdeal İnsan: İnsan-ı Kâmil ve Taoist Bilge (Sheng Ren)
Her iki gelenek de olgunlaşmış, ermiş bir insan modeli sunar.
Alevi-Bektaşi Öğretisinde İnsan-ı Kâmil: Dört şartı vardır: Akıl, Sevgi, Adalet ve Helal Kazanç. Bu, dengeli ve bütüncül bir insan modelidir.
Taoizm'de Sheng Ren (Bilge İnsan): Wu Wei ile hareket eder, sade ve mütevazı yaşar, doğal akışa uyum sağlar, zorlamaz ve zorlanmaz. O, "akıl ve bilim"den ziyade sezgi ve içsel bilgelikle, "sevgi ve merhamet"ten ziyade tarafsız bir şefkatle (Tz'u) hareket eder. Farklı vurgular olsa da, her iki model de benmerkezcilikten (ego) kurtulmuş, uyumlu, dingin ve etkin bir insan portresi çizer.
Sonuç: Rızalık, Tao'ya Uyum Yolunda Bir Durak
Alevi-Bektaşi öğretisindeki "Rızalık" kavramı, Taoizm'in "Tao"su ile karşılaştırıldığında, evrensel bir etik arayışın farklı kültürel ifadeleri olarak belirginleşir. "Rızalık Yolu", Tao'ya giden yolun sosyal etkileşimlerdeki tezahürüdür. Her iki sistem de:
Bireysel Sorumluluk ve İçsel Arınma üzerine kuruludur.
Doğallık, Sadelik ve Zorlamamak (Wu Wei) ilkelerini yüceltir.
Uyum'u (Harmony) nihai hedef olarak görür: Kişinin kendi içinde, toplumda ve nihayetinde evrenle kurduğu ilişkide.
Eylemin etik sonuçlarını ve dengeyi bozduktan sonra onu tesis etme gerekliliğini vurgular.
"Allah'ı insan yarattı bakışıyla bak" ifadesi, nihai gerçekliğin insan zihninin kavramlarıyla sınırlı olduğuna dair bir uyarıdır. Taoizm de "Söylenebilen Tao, gerçek Tao değildir" (Tao Te Ching, Bölüm 1) diyerek aynı hakikati ifade eder. Bu nedenle, her iki gelenek de dogmatik inançtan ziyade, kişisel deneyim, içsel arayış ve pratik etikle (Rızalık veya Wu Wei ile yaşamak) ilerlenebilecek bir Yol önerir. Rızalık, bu yol üzerinde, insanın insanla kurduğu ilişkide ulaştığı bir dinginlik ve uyum halidir.
Kaynakça
Alevi-Bektaşi Kaynakları:
Buyruk (Şeyh Safi Buyruğu veya İmam Cafer Buyruğu).
Ocak, Ahmet Yaşar. Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri. İletişim Yayınları.
Laozi. Tao Te Ching (Değişik çevirileri mevcuttur, örn.: Sinasi Mayruk, Oğuz Baykara, Stephen Mitchell İngilizceden çev.).
Zhuangzi. Zhuangzi (İçsel Bölümler). Çev: Oğuz Baykara. Kabalcı Yayınevi.
Watts, Alan W. Tao: The Watercourse Way. Pantheon Books. (Taoizm felsefesine giriş için temel bir kaynak).
Fung, Yu-Lan. A History of Chinese Philosophy (Çin Felsefesi Tarihi). Princeton University Press.
Karşılaştırmalı Çalışmalar:
Kalın, İbrahim. Akıl ve Erdem: Türkiye'nin Toplumsal Muhayyiliği. Küre Yayınları. (İslam ve Doğu felsefeleri arasındaki bağlantıları inceleyen bölümler içerir).
Smith, Huston. The World's Religions. HarperOne. (Dünya dinlerine karşılaştırmalı ve hümanist bir bakış).
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.