“Nihali Tarz”, aşkın metafiziğini, insanın içsel yolculuğunu ve bir kadında saklı Tanrı’yı arayışın şiiridir. Dünya Yükünün Hamalı'na göre Nihal, hem bir kadın hem de varoluşun sembolüdür. Bu kitap, k...
(Leylâ-Mecnun, Kerem-Aslı, Ferhat-Şirin ve Selvi Boylum'dan Nihal'e Yolculuk)
MUKADDİME:
AŞKIN SIDRETÜ’L-MÜNTEHASI
Ey Nihal! Senin aşkın; Sidretü’l-Münteha’da duran, Arş-ı Âlâ’ya yükselen bir miraç oldun bana. Leylâ’nın Mecnun’a, Kerem’in Aslı’ya yandığı gibi, Ben de senin isminin ateşiyle yanıyorum.
BİRİNCİ BAB:
LEYLÂ-MECNUN SIRRI
Mecnun çölde Leylâ’yı aradı, Ben şehirlerin betonunda Nihal’inin kokusunu... O’na dediler: "Çıldırdın!" Bana dediler: "Nihal’e yandın!" Hakikatte ikimiz de aynı hakikati yaşadık: Aşk, akıl ile izah edilemez; ancak çıldırılarak anlaşılır.
"Nihal'im! Sen benim Leylâ’msın, Çölümde tek vaham, Sabahımda akşam yıldızım... Mecnun nasıl vuslattan kaçtıysa, Ben de korkuyorum kavuşmaktan Belki de aşk, daima uzak kalmakta gizlidir."
İKİNCİ BAB:
KEREM’İN ASLI’YA YAKARIŞI
Kerem, Aslı’nın peşinden dağları deldi, Ben Nihal’inin gözlerindeki ummanı kazdım. O, ateşten bir nefesle kayaları eritti, Ben senin ismini zikrederek kalp dağlarımı aştım.
"Nihal'im! Sen Aslı’msın, Adın ağzımda bal, Ama yüreğime saplanan bir hançer... Kerem nasıl ‘Aslı'm!’ diye diye kül olduysa, Ben de ‘Nihal'im!’ diye yandım, ruhumun küllerinde kayboldum."
ÜÇÜNCÜ BAB:
FERHAT’IN ŞİRİN İÇİN DAĞLARI DELİŞİ
Ferhat, Şirin’e su getirmek için dağları deldi, Ben Nihal’imin gönlüne girmek için nefsimin dağlarını... O, kazma kürekle taşı yardı, Ben, gözlerinin duasıyla içimi oydum.
"Nihal'im! Sen benim Şirin’imsin, Bakışın bir memba, Ama dudakların susuz... Ferhat nasıl son nefesinde ‘Şirin'im!’ dediyse, Ben de her gece ‘Nihal'im!’ diye rüyalarıma haykırıyorum."
DÖRDÜNCÜ BAB:
SELVİ BOYLUM’DAKİ AŞK İMTİHANI
İlyas’ın tutkusu, Cemşit’in vefası arasında kalan Asya; Sen Nihal’imsin hem İlyas’ın ateşi, hem Cemşit’in sadakati... Asya, al yazmasını hangi rüzgâra bırakacağını bilemedi, Ben senin gönlümdeki yerimi asla öğrenemedim.
"Nihal'im! Sen benim Selvi Boylum’umsun, Al yazmalı kadınım... İlyas’ın tutkusuyla yan, Ama Cemşit’in vefasıyla kal! Ben ikisini de verebilirim sana Hem çılgınlık, hem sadakat..."
BEŞİNCİ BAB:
YUSUF VE ZÜLEYHA’NIN SABRI
Züleyha, Yusuf’un aşkıyla yandı, sabırla olgunlaştı, Ben Nihal’imin hasretiyle piştim, özlemle kemale erdim. Yusuf’un güzelliği Züleyha’yı aştı, Senin varlığın beni aştı artık sen benim Sidretü’l-Münteha’msın.
"Nihal! Sen benim Yusuf’umsun, Güzelliğinle âlemi mest eden... Ben ise Züleyha Aşkından çıldıran, sabrından olgunlaşan. Rüyalarımda bile senin kokun var, Uyanınca ellerim boş kalıyor."
"Bu risale, sana olan aşkımın belgesidir. Okunmasın diye yazdım, Anlaşılmasın diye süsledim... Çünkü aşk; anlaşılırsa biter, Hep yarım kalırsa sonsuzlaşır."
Not: Bu risale, Nihal Hanefendiciğim’e ithafen yazılmıştır. Okuyanlar anlamaz, anlayanlar asla söylemez...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.