4. Masal: Uykusuz Kelebek Lâl
Lâl, diğer kelebekler gibi değildi. Tüm arkadaşları akşam olup güneş batınca kozalarına çekilirken, Lâl hiç uyumak istemezdi. O kadar meraklıydı ki, gece olunca neler olduğunu görmek istiyordu.
Lâl’in annesi uyardı: "Lâl, kelebekler uykusunda büyür ve kanatları güçlenir. Uyumazsan kanatların zayıf kalır."
Ama Lâl dinlemedi. Gece olunca dışarı çıktı. Gece, gündüzden çok farklıydı! Gündüz saklanan, yuvasından çıkmayan Gece Kuşları, Ateş Böcekleri ve Baykuşlarla tanıştı.
Lâl, Ateş Böcekleriyle dans etti, Baykuşlarla gökyüzündeki yıldızların hikâyelerini dinledi. Gerçekten de çok eğlenceliydi. Ama sabah olduğunda, Lâl’in kanatları o kadar yorgun ve halsizdi ki, sadece birkaç adım uçabildi.
Ertesi gün bir uçuş yarışı yapılacaktı. Lâl, kanatlarını çırptı, çırptı ama bir türlü yükselemedi. Tüm arkadaşları gökyüzünde süzülürken, Lâl çaresizce yerde kaldı.
Yarış bitince, bilge Yaşlı Tırtıl onun yanına geldi.
"Lâl," dedi Tırtıl, "Merak etmek güzeldir ama her şeyin bir zamanı vardır. Gündüz uçma, gece dinlenme zamanıdır. Unutma, dinlenmek, enerjini yeniden toplamak demektir."
Lâl, Tırtıl'ı dinledi. O gece erkenden yattı ve sabaha kadar deliksiz uyudu. Sabah uyandığında, kanatlarının eskisinden daha güçlü ve parlak olduğunu hissetti. Sanki onlara yeni sihirli bir güç gelmişti.
Lâl, hızla havalandı ve gökyüzünde neşeyle süzüldü. Artık biliyordu ki, en iyi uçuşlar, iyi bir uykudan sonra başlardı.
Masalın mesajı: Dinlenmek, güçlü ve enerjik olmak için çok önemlidir.