Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
79. Bölüm

KÜÇÜK YATIRIMCININ DRAMI

29 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
KÜÇÜK YATIRIMCININ DRAMI

Bu yazımızda, kapitalist sistemin aktörleri ve ekonomi üzerindeki etkileri mercek altına alınacaktır. Zenginlerin, büyük sermayenin, küçük yatırımcıya karşı uyguladığı spekülasyon ve manipülasyon oyunlarının, özellikle döviz kurları ve Borsa üzerindeki "Ali Cengiz" yöntemleriyle küçük yatırımcının çöküşünü irdeleyeceğiz.
Türkiye’de Türk Lirası’nın (TL) değer kaybetmesiyle, vatandaşın ve küçük yatırımcının elindeki para hızla erimekte, âdeta pula dönmektedir. Bu durum, vatandaşı ve küçük yatırımcıları döviz, altın, dolar, gümüş gibi araçlara yönelmeye, mevcut birikimlerini korumak ve para kazanmak umuduyla geleceğe yatırım yapmaya itmektedir. Bir kısmı ise Borsa ve kripto piyasalarına yönelerek dijital para birimlerine yatırım yapmaktadır.
Ancak, zenginler ve para babaları, siyasetçileri ve iktidarı kullanarak ekonomi üzerinde, dövizde, Borsada ve Merkez Bankası nezdinde spekülatif ve manipülatif hareketler sergilemektedir. Bu hareketler ekonomi üzerinde yapay dalgalanmalar yaratarak küçük yatırımcıyı mağdur etmektedir.
Eğitim sisteminde, okullarda ne ekonomist eğitimi ne de tüm vatandaşlara yönelik ekonomi ve yatırımın temel kuralları, zenginliğin ve zengin olmanın sırları öğretilmektedir. Yatırım ve üretim konusunda yaşanan bu bilgi eksikliği, bilinçsizce yapılan yatırımların "batırım" ile sonuçlanmasına neden olmaktadır.
Doların sert yükselişi ve altındaki fiyat artışları, tüm mal ve hizmetlere yansıyan katmerli zamlarla ekonomik hayatı felç etti. Ticaretin dengesi bozuldu; alışverişte, insani değerlerin yerini "para" aldı. Bu durum, toplumsal ahlakta da bir yozlaşmaya yol açtı.
Doların ve altının bu sert yükselişi, küçük yatırımcıyı cezbetmiş, yatırımcılar yüksek fiyatlardan alım yapmıştır. Vatandaş ve küçük yatırımcılar, ellerindeki birikimleri bu alanlara yatırmakla kalmamış, üstelik kredi çekerek borçla yatırım yapma yolunu da seçmiştir. Ardından, doların sert yükselişin ardından bir gecede aniden düşüş yaşaması, küçük yatırımcıları ve borçla yatırım yapanları büyük zarara uğratarak şok etkisi yaratmıştır.
Zenginler ve para babaları, doları ve altını düşük seviyelerde (üç-beş seviyelerinden) büyük miktarlarda, milyonlarca dolar ve kilolarca altın toplayarak servetlerine servet katmıştır. Ardından, politika ve siyasetçileri kullanarak, döviz kurları, faiz ve borsa üzerinde manipülasyonlarla doları "balon gibi şişirmiş", yüksek fiyatlardan vatandaşın ve küçük yatırımcının eline patlatmışlardır. Milyonlarca doları yüksekten satarak kâr elde eden bu kesim, yaptıkları yüksek miktarda kâr satışlarıyla doları sertçe düşürmüş ve düşüşte tekrar alım yaparak servetlerini daha da büyütmüştür. Böylece, küçük yatırımcı bilinçli bir manipülasyonla batırılmıştır.
Şu an küçük yatırımcı ve vatandaşlar mağdur durumdadır. Kredi çekerek borçla yatırım yapanlar büyük zarar ve borç batağı içindedir; ellerindeki avuçlarındaki birikimleri de (bulgurlarından da) olmuşlardır. Yastık altındaki birikimleri de sıfırlanmıştır. Bugün Türkiye’deki milyonlarca küçük yatırımcı ve vatandaş perişan ve mağdur durumdadır. Bu mağduriyeti kim karşılayacak? Devlet bu borç batağına giren vatandaşın borcunu silecek mi? Kim yardım ve desteği verecek? Banka kredi borçlarını kim ödeyecek? Yoksulun, garibanın, küçük yatırımcının tüm serveti, zenginlerin ve para babalarının cebine girmiştir. Bu doların aniden yükseliş ve düşüşünde manipülasyon yok mudur? Eğer varsa, sorumlusu kimdir?
Küçük yatırımcıya büyük geçmiş olsun. Devlet, Sosyal Yardımlaşma Vakıfları, Dernekler ve zengin kesim, bir an önce küçük yatırımcıya ve vatandaşa nakit para desteği sağlamalı, aile başına 100 bin TL nakit destek vermelidir. Depolardaki, banka kasalarındaki atıl paranın ne devlete ne de vatandaşa bir faydası yoktur. Sosyal devlet anlayışı gereği, bütün vatandaşlara vatandaşlık maaşı verilmeli, her vatandaşın hesabına para yatırılmalıdır. Avrupa sistemine geçilmeli ki, vatandaşın eline geçen para ile alışveriş yapması sağlansın, böylece ekonomide canlanma, ticarette hareket ve bereket olsun. Vatandaş açlık çekmesin, parasızlıktan dolayı hırsızlığa teşebbüs etmesin.
Her şeye zam üstüne zam gelirken, zamlar âdeta yağmur gibi yağarken, halkın cebinde para kalmadı. Vatandaşın cebinde ekmek, simit alacak parası yok. Para olmadan alışveriş olmuyor, peki bu vatandaş nasıl geçinecek?
Avrupa düzeyinde, adil ve eşit paylaşımlı bir ekonomi sistemi dileğimle…
(24 Aralık 2021)
Hüseyin TURHAL
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL