Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
KENDİME RASTLADIM
Kendini bulma yolculuğu. İki ben'in çarpışması, Ruhun öte yüzü, Yarım kalmışlığın vücût bulmuş hali. Kendine itiraf etmekten korktuğun duyguların, Zamanın dışına paralel evrene açılan bir yarık. ...
2. Bölüm

Yolculuğun Derinleşmesi

29 Okuyucu
1 Beğeni
0 Yorum
Yolculuğun Derinleşmesi

O odadan çıktığımda sokak eskisi gibi değildi. Aynı taşlar, aynı duvarlar, aynı gökyüzü… fakat hiçbirinin yüzü tanıdık değildi.

Meğer insan bir yere değil, içindeki bir kapıya dokununca her şey yer değiştirmiş gibi görünürmüş.

Adımlarım beni nereye götürdüğünü bilmediğim uzun bir sokağa sürükledi.
Bir yokuş… sonra bir düz… sonra yine bir iniş.

Sanki şehrin yolları benim içimdeki iniş çıkışları taklit ediyordu. Her adımda geçmişimden bir gölge peşime takılıyor, her köşede unuttuğumu sandığım bir acı yeniden yüzünü gösteriyordu.

Çünkü yol, insanın içini dışına çıkarır.
Sen saklasan da o bulur.
Kaçsan da yakalar.
Sustuğunu sanırsın — yol seni senin sesinle çağırır.

Bir ara durdum.
O kadar derin bir sessizlik çöktü ki üzerime, kendi nefesimi bile duyamadım.
Sonra içimden başka bir ses yükseldi:

“Daha yolun başındasın.”

Kimin sesiydi bu?
Ben miydim?
Unuttuğum bir ben mi?
Yoksa yolun kendisi mi konuşuyordu bana?

Bir köşede yaşlı bir adam oturuyordu. Üzerinde eski bir hırka, ellerinde tesbih… Fakat yüzü garip bir şekilde tanıdıktı.
Sanki yıllar önce bir rüyamda görmüşüm gibiydi.

Yanına yaklaşınca başını kaldırdı ve bana bakmadan konuştu:

— Geldiğini biliyordum.

Ne demek bu?
Ben daha kendime bile varamamışken, o benim geldiğimi nasıl biliyordu?

Cesaretimi topladım:
— Beni nereden tanıyorsun?

Adam gülümsedi. Fakat bu öyle sıradan bir gülümseme değildi; insanın içini okuyan, hatta içindeki karanlığı bile aydınlatan bir gülümsemeydi.

— Sen, kendi sesinden kaçan bir yolcunun yüzünü taşıyorsun.

— Böyleleri yolu bulduğunda ben de onları bulmuş olurum.

Ne söyleyeceğimi bilemedim.Hızır mıydı bu.

Adam, elindeki tesbihi yavaşça dizlerine bıraktı ve başıyla ileriyi işaret etti:

— Orada bir sığınak var. Ama sanma ki seni içeri alacaklar. Önce kapının dilini anlaman gerekir. Her kapı görünür; fakat her kapı açılmaz.

Sonra sözleri daha derin bir yerden geliyormuş gibi yavaşladı:

— Asıl kapı senin içinde. Eğer onu açamazsan, taş duvarlar sana rahmet etmez.

Yürümemi söyledi.
“Git,” dedi, “ama gittiğini sanma. Yol seni götürüyorsa, giden sen değilsin.”

Adamın sözleri bir mühür gibi içime oturdu.
Ben yürüdükçe yol uzadı, yol uzadıkça içimdeki karanlık küçüldü.

Hafifledim.
Ya da yüküm değişti.

Bir süre sonra sığınağın kapısı göründü:
Solmuş ahşabı zamana yenik düşmüş, üzerinde belki de yüzlerce yıllık duaların izi vardı.

Tokmağına uzandım.
Tam dokunacaktım ki içimde bir ses:

“Henüz değil.”

Geri çekildim.

Kapının önünde, kalbimin atışlarını duyacak kadar sessiz bir rüzgâr esti.
Rüzgârla birlikte sanki bir perde kalktı içimden.

Bir anlığına şunu hissettim:
Ben aslında bu kapıya ilk kez gelmiyordum.
Bu yol bana yabancı değildi.

Ben buradan çok önce geçmiş, fakat hatırlamamayı seçmiş olmalıydım.
Ve o an, dizlerim çözüldü.

Kapının önünde sessizce oturdum.
Nereye gideceğimi, ne olacağımı, ne aradığımı bilmeden… yalnızca bekledim.

Bazen beklemek bile yolun kendisidir, dedim içimden.
Karanlık çöktüğünde kapı hafifçe aralandı.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL