Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Karakuş Tümülüsü Soygunu Roman Hüseyin TURHAL
Adıyaman... Kartalların ve Kommagene Krallarının kadim toprakları. Karakuş Tümülüsü, binlerce yıldır Fırat’ın kenarında, Kommagene Krallığı’nın kayıp bir sırrını, efsanevi Kraliyet Mührü’nü saklıyord...
10. Bölüm

Bölüm 7: Yeraltı Tüneli ve Çatışma

15 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Karakuş Tümülüsü Soygunu
Bölüm 7: Yeraltı Tüneli ve Çatışma
Gündoğumuna dakikalar kala, Karakuş Tümülüsü’nün doğu tarafında sessizlik, Davut’un emriyle paramparça oldu. "Şimdi!" emriyle Komiser ve güvendiği dört memur, pusu kurdukları yerden fırlayarak ‘Kartal’ lakaplı eski meslektaşın üzerine doğru koştu.
‘Kartal’, paniklemek yerine alaycı bir gülümsemeyle Davut’u karşıladı. Elindeki metal kutuyu yere bıraktı ve hızlıca sağ cebinden küçük, parlak bir alet çıkardı. Davut, elindeki tabancayla üzerine atılmadan hemen önce, ‘Kartal’ aleti Tümülüs’ün ortasına doğru fırlattı.
Alet, yere düştüğü anda, Kommagene’nin antik taşları arasında kulak tırmalayıcı bir sesle patladı ve yoğun, göz yaşartıcı bir duman bulutu yaydı. ‘Kartal’ bunu bir kaçış manevrası olarak kullanmış, dumanın arkasına gizlenerek sütunların arasına doğru hızla ilerlemeye başlamıştı.
"Dağılmayın! Peşine düşün!" diye bağırdı Davut, gözleri yaşlar içinde yanındaki memurlara.
Arkeolog Nurten ise duman ve kaosun ortasında, aklını berrak tutmak zorundaydı. 'Kartal'ın kaçmaya çalışırken bile metal levha düzeneğini Kartal heykelinin pençesine mükemmel bir açıyla yerleştirdiğini görmüştü. Gündoğumu anı yaklaşıyordu ve Mühür'e giden kapı her an açılabilirdi. Nurten'in görevi, Mühür'ü kurtarmaktı, hırsızı yakalamak değil.
"Komiserim, kapı! Işın hizalanmak üzere!" diye haykırdı Nurten, dumanın içinden Davut’a doğru.
Tümülüs'ün batı tarafında, Roma Köprüsü’nün altındaki tünelde ise çatışma henüz başlamamıştı ama gerilim doruktaydı. Antikacı Ahmet’in gönderdiği maskeli iki kişilik ekip, Dar ve nemli tünelde ağır ekipmanlarıyla ilerlemiş ve Kommagene mezar odasına bağlandığını düşündükleri yere ulaşmıştı.
Tünelin ucu, eski taş duvar örgüsüyle kapatılmıştı. Tünel ekibinin lideri, el fenerini taş duvarın ortasındaki belirgin bir çatlağa tuttu.
"Burada," dedi telsizle 'Kartal'a. "Duvarı açmaya başlıyoruz. Patlama sesi duyulacak. Polisi buraya çekmek için yeterli olacaktır."
Tam matkaplarını hazırlarken, taş duvarın arkasından bir ses duyuldu: "Bence o patlama sesini duymayacaksınız."
Şaşkınlıkla geri çekildiler. Duvarın ortasındaki çatlakta, bir el feneri ışığı belirdi. Işığın arkasında ise, yüzü kararmış ve gözlerinde korkuyla karışık bir kararlılık olan Antikacı Ahmet duruyordu. Yanında ise, sıradan bir işçi gibi giyinmiş, ancak ellerinde demir çubuklar tutan iki kaba kuvvet adamı vardı.
"Ahmet?" dedi tünel ekibinin lideri. "Ne yapıyorsun burada? Kartal, bizi engellemeyeceğini söyledi."
Ahmet'in sesi, alışılagelmiş cilalı tondan uzaktı; keskin ve öfkeliydi. "Kartal'ın size söylediği, size verebileceği her şeyi içeriyor. Ben ise size şunu söylüyorum: Bu iş bitti. Tünel sadece bir aldatmacadır. Buradan geçemezsiniz. Kraliyet Mührü'ne dokunmanıza izin vermeyeceğim!"
Ahmet, Davut'tan gelen baskı ve ‘Kartal’ın kendisine karşı olan vefasızlığı yüzünden, son bir hamle yapmış, Tünelin çıkış noktasını kendi adamlarıyla tutmaya karar vermişti. Amacı Mühür'ü kurtarmak değildi; ne ‘Kartal’ın ne de polisin almasını sağlamaktı. Bu, onun vicdanının ve hırsının son çırpınışıydı.
Tünel ekibi lideri öfkeyle bağırdı: "Kenara çekil, yaşlı bunak! Yoksa seni ezeriz!"
Ve böylece, yer altının dar ve boğucu ortamında, Antikacı Ahmet'in adamları ile ‘Kartal’ın tünel ekibi arasında vahşi bir yakın dövüş başladı. Matkaplar, demir çubuklar ve yumruklar birbirine karıştı.
Karakuş Tümülüsü'nün üzerinde ise duman yavaşça dağılıyordu. Davut, ‘Kartal’ı takip etmiş, onu sütunların birinin arkasında sıkıştırmıştı.
"Bitirdin, Kartal!" diye bağırdı Davut, tabancasını sabit tutarak.
‘Kartal’, çaresizce sırıttı. "Bitmedi, Komiser. Daha yeni başlıyor. Bilgiyi hafife aldın. Tüneldeki o amatörler, sadece sana zaman kazandırmak için oradaydı."
‘Kartal’ın sözü, telsizden gelen bir parazitle kesildi. Bu, tüneldeki çatışmanın sesiydi.
"Komiser... çatışma var! Bir grup, tünelden sızmaya çalışıyor. Başlarında... Antikacı Ahmet'in kendisi var!"
Davut şaşkınlıkla donup kaldı. Ahmet'in tüneli savunmak için orada olması, ‘Kartal’ın planını tamamen alt üst eden bir beklenmedik gelişmeydi.
‘Kartal’ ise bu habere Davut'tan daha fazla şaşırdı. Yüzündeki alaycı ifade silindi, yerini saf bir öfke aldı. "O aptal! Benim emirlerimi çiğnedi!"
Davut bu anlık dikkatsizliği fırsat bildi. Hızla ileri atıldı ve ‘Kartal’ın elindeki son direncini kırdı. Bileklerine kelepçeyi takarken, gökyüzünde ilk ışık hüzmesi belirmeye başlamıştı.
Nurten'in Sesi: "Komiserim! Güneş doğuyor! Işın, Kartal'ın pençesinden süzülüyor!"
Nurten'in heyecanlı sesi, Davut’u yeniden ana görevine odakladı. Kartal heykelinin pençesinden süzülen ince, altın sarısı bir ışık huzmesi, Nurten'in işaretlediği noktaya, tümülüsün temelindeki küçük bir taşın üzerine düşmüştü. O taşın etrafındaki toprak yavaşça çökmeye başladı. Gizli Kapı açılıyordu.
Davut, kelepçeli 'Kartal'ı bir memura teslim etti ve tabancasını çekerek Nurten'in yanına koştu. "Nurten! Kapıyı koru! İçeri ilk biz giriyoruz!"
Kapı, Kommagene Krallığı'nın 2000 yıllık sırrını ortaya çıkarmak üzere aralanıyordu.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL