Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Kalbe Düşen İkindi
Kalbe Düşen İkindi – Manevî Deneme / Tasavvuf Sohbetleri / Aşk Dünya, kimi zaman sevdiklerimizle, kimi zaman korktuklarımızla sınandığımız bir imtihan yeridir. Bu eser; kıssalar, menkıbeler ve sohb...
21. Bölüm

Kalbi Muhafaza

67 Okuyucu
1 Beğeni
0 Yorum
AHİR ZAMAN FİTNELERİNDEN KORUNMAK: KIYAMETE YAKLAŞIRKEN KALBİ MUHAFAZA

Zaman öyle bir zaman ki, hakkı bulmak güçleşmiş, batıl süslenmiş, kalpler karışmış…
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki:
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişi mü’min olarak sabaha erer, kâfir olarak akşama girer; yahut mü’min olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha çıkar...” (Müslim)

İşte biz o zamandayız.
Ahir zaman... Yani son zamanlar… Kıyametin eşiğinde adım adım yürüdüğümüz günler...

Şimdi kendimize soralım:
Bu zamanda imanımızı nasıl koruyacağız?
Çünkü fitneler her yerde… Gözde, kulakta, dilde, gönülde…
Bir rüzgâr esti mi, dağ gibi sabırları bile savurabiliyor.

Allah, bu zaman için de rahmet kapılarını açık bırakmış.
Bize düşen, o kapıların eşiğinde sadakatle beklemek.

Bir gün ashâb-ı kirâm sordular:
“Ya Resûlallah, kıyamet ne zaman kopacak?”
Resûl-i Ekrem (s.a.v) cevap vermedi, az sonra şöyle buyurdu:
“Soru soran ne hazırladı ona?”

İşte mesele bu.
Biz kıyameti değil, kıyamete ne hazırladığımızı konuşmalıyız.

Kıyamet alâmetleri zahirde görünür:
– Çobanlar yüksek binalar yapar,
– Faiz yayılır, zinâ meşrulaşır,
– Anneye asi olunur, câhiller söz alır, âlimler susar...

Ama asıl kıyamet, kalpte kopan kıyamettir.

– Hakkın acılığına sabredemeyenler, batılın tatlı zehrine aldanır.
– Namazı terk edenler, huzuru başka yollarda arar.
– Zikir yerine dedikodu, Kur’an yerine ekran seçilir.

Fitneden korunmak, ancak kalbi diri tutmakla mümkündür.
Ve kalp, üç şeyle korunur:

1. Takvâ: Her adımda Allah’ı hatırlamak.

2. Sâlih ortam: Fitneden uzak, zikrin konuşulduğu meclislerde bulunmak.

3. Dua ve istiğfar: Günahların kirini temizleyen rahmet kaynağı.


Ben gençlerime şöyle derim:
“Evladım, cep telefonundan önce kalbini şarj et.
Çünkü kıyamet geldiğinde pilin değil, kalbin seni kurtaracak.”

Hatırla Nuh Aleyhisselâm’ın gemisini…
Tufan koptuğunda kurtulanlar azdı. Gemidekiler, emir dinleyenlerdi.
Biz de şimdi bir tufanın içindeyiz: Gaflet tufanı, isyan tufanı, ekran tufanı…

Ama Allah bir gemi daha gönderdi:
Kur’ân ve Sünnet.
Ona sarılan kurtulur.

Sözümü bir kıssa ile bitireyim:
Bir genç rüyasında kıyameti görür. Herkes kaçışmaktadır. Bir ses yankılanır:
“İmanını al ve gel!”
Gencin sağında mal yok. Solunda şöhret yok.
Kalbine bakar… Bir nur parlıyor. İşte o nur, onu kurtarır.

Bu çağda imanınızı en çok ne zorluyor?
Sosyal medya mı, para mı, yalnızlık mı? Hangi cephede nefesiniz daralıyor?
Bu devrin Lut kavminden, Firavun’undan sizi kim saklıyor?

Ey dost!
Sen de o nuru ara. O nur, secdede gizlidir, gözyaşında saklıdır, helal lokmadadır.
Ve unutma:
Bu zaman, kalbini Allah’a rehin verenlerin zamanıdır.
Kıyamet, kalbi Allah’la dolu olanlara zarar vermez.
Rabbim bizleri fitnelerden uzak, hidayete yakın eylesin. Âmin.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL