Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
9. Bölüm

104 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Benim tek ilacım, huzurla gülen bir yüzde

Bedenim ateşlerde, yüreğim karda
Ciğerim parça parça nefesim darda
Sensiz kendimle baş başa kaldığım yerde
Ben sensiz çöllerdeyim, sen neredesin?

Sensiz hayallerim yıkık viranlık
Senin olmadiğın yer, kör bir karanlık
Sana hissettiklerimi sanma bir anlık
Ben sensiz dardayım burda sen neredesin

kalbimde sen,günlümde sen
Rüyalarımda sen varsın.
Belki sonsuza kadar.
Ben olursam, sende varsın
Her şeyimde sen varsın, sen yaşarsın

Dünyanın güzel gözü senin,
En tatlı ve güzel huylu olan sensın,
Her şeyin en güzelinin adı senın
Tanımadım,konuşmadım seninle
Bilmiyorum nasılsın ve nesın

çiçeğin en güzeli sensin,
En güzel kokan, kokunun adı sensın
Dünyanın en güzel gülüşü senin,
Hazreti süleyman camisinin ,
Çeşmelerinden akan ,
En saf ve temiz su sensın,

Gecenin koynuna koyulduğunda
Tavanlara bakıp ağladın mı yar
Yalnızlığın sesi duyulduğunda
Sigaranı yakıp ağladın mı yar

Biz gözgöze geldik mi
yüreğim yalım olur,
İçimde tutuşur
sen kalırsın herşey kül olur,
Ama sen müsterih ol,
Sen bakınca herşey ahsen olur,
Biz gözgöze geldik mi
geceler de sabah olur,

Bak şu doğanın güzelliğine sana benzer,
Çiçeklere konan arıların da sana ihtiyacı var,

Her tatlının ardında mutlaka bir acısı vardır

Ana yüreği görülür sizde
Her zaman iffet-i Şerefi bizde
Sevgisi tükenmez hep yanımızda
Yüreği ateşten har imiş ana

Anam gibi ağlayanı görmedim
Kalbimde sızlayan zar imiş ana
Gurbet ellerinde sefa sürmedim
Hayatta en sadık yar imiş ana

Kural böyle burada, elden ne gelir?
Bebekler bile her gün yaşlanır, eskir
Bugünümüze şükür, yarını kim bilir?
Artık anılarla avunur, güzü yaşarım

Bazıları her bahar aşık olurmuş
Çoktan geçti benim o çağlarım
Yaşı kemale eren artık durulurmuş
Ama her şeyi dün gibi hatırlarım

Cennet bulunmaz ki böyle yatarak

Yusuf’u kuyuya attırmadı mı?
Zennûn’u Yunusa yutturmadı mı?
Firavn’u denize tutturmadı mı?

Kulu azmayınca Hak belâ yazmaz
Fırtına çıkınca toprak mı tozmaz
Sanmayın bir karga kabiri kazmaz

Ona bir bilgi vereceğim
Huzurunu kaçırmak için
Bir öğrene görsün aşkı
Çiçeği o vakit seyredin.

Gördüğüm bir çiçek var
Malatya dağlarına yakın
Kaygının adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.

Gönlümden silemem ki
Ben sensiz olamam ki
Seni maziye gömüp
Hayale dalamam ki
Sensiz geçen her günlerim
Beni kalpten yoruyor

Yokluğun hayatıma
Prangalar vuruyor
Güneşim ol sevdiğim
Yine bahar geliyor
Baharda açan gülde
Senin kokun duruyor

Derlerse şu adam deli be deli
Nefse uymak haram, edeb edeli
Duysan vakit tamam, öde bedeli
Rabbim Allah de sen, bunalma gitsin

Allah diyerek her nefes sen inle
Her şarkısını nefsin, çalma gitsin
Bu dünya bu ceset kafes seninle
Ölümle kurtul sen, alçalma gitsin

Geçen gider geri gelmez
Ahmak olan bunu bilmez
Sâlih kimse ağlar gülmez
Boş geçmiş gençlik yılları

Ben kocadım deme sakın
Boş geçmiş gençlik yılları
Koşardınız akın akın
Boş geçmiş gençlik yılları
Sevdirmiş tozlu yolları

ve cok korkuyorlar anlayacagindan
bir ademoglunun
bir ademoglu oldugunu
o zaman bozulacak bu kavimlerin oyunu

bastan beri biliyorlar
sen aslini bulunca baskasi olmayacaksin
bastan beri biliyorlar
sen kendini bulunca onlara
bas kaldiracaksin

sen aslinda sadece bir cansin
ben gibi sadece bir nefes,
sadece bir insansin
ben gibi et, ben gibi kansin
ben kadar yürek, ben kadar ásksin

Vatan vatan tabii vatan vatan da
Esrar satan da var,karı satan da
Çıkıyorlar akşam güneş batanda
Erkekler değişmiş,dişi bozulmuş.

Bir kahveye kırk yıl hatır yok şimdi
Ne kırk yıl kırk saniye çok şimdi
Hatıra gönüle karın tok şimdi
Gaddar olmayanın işi bozulmuş

İyi varsa alınmasın sözüme
İyi miyi görünmedi gözüme
Bakarak kararmış üzüm üzüme
Kurunun yanında yaşı bozulmuş

Haramı helali incele de bak
Ya aptal diyorlar ya avanak
Haram dolu haram tencere tabak
Ekmeği bozulmuş,aşı bozulmuş

Edirne`den Van`a Van`dan Mersin`e
Muğla`sından başla yürü Kars`ına
Kapılmayan yoktur para hırsına
İzmir`i ,Konya`sı Muş`u bozulmuş

On bir yıl sonra gördüm yurdumu
Toprağı bozulmuş,taşı bozulmuş
Açamadım kimselere derdimi
Halkın yüzde yetmişbeşi bozulmuş

vakitsiz bir kol saatidir geçen zamanlar

yokluğunla yaşamayı da öğrendim
alışamadan
toprak kokusuna

Tek fotoğrafı da yitiktir
eksik çocukluğumun
istasyon yorğunu anılardan
küskün bakışların kaldı geriye

O tren gitti
yağmur yağdı
camların buğusunda
düşlere büyüdü özlemlerim

Ekmeğimizi bölüştük seninle
Ümidimizi
Bölüşülmeyeni bölüştük seninle
Bölüşülmezi
Sırrımızı bölüştük seninle
Aykırılığımızı

Gülüşümüzü bölüştük seninle
Gözyaşımızı
Sevgimizi bölüştük seninle
Yalnızlığımızı

Derya mai renkli olunca,
Fırat gibi yırtılıp akınca.
Bizim yasada ölene af çıkmaz,
Secdeye baş koymadıkça!

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL