Gözyaşı ve Umut
Bu kitap, Gazze’nin dar sokaklarında, yıkık binaların gölgesinde ve bombaların karanlığında büyümeye çalışan yetim çocukların hikâyesini anlatıyor. Her sayfada bir çocuğun yüreğind...
Depoya süzülen ışık huzmesi, kırık kapıdan içeri giren üç silahlı adamın adımlarını ortaya çıkardı. Çizmelerinin yere vurduğu sert ses, Yusuf’un kalbinde yankılanıyordu.
Adamların yüzleri kapüşonla örtülmüş, silah namluları gölgeler gibi ağır ağır sağa sola dönüyordu.
Selma, Yusuf’un kolunu sıktı. “Yusuf… onlar bizi bulursa…”
Yusuf dudaklarını ısırdı. “Konuşma… nefesini bile sessiz al.”
Paslı varillerin arkasına çömeldiler. Yanlarındaki yaşlı adam nefesini tutmuş, gözleri kapıda. Bir adam tam önlerinden geçtiğinde, yerdeki boş teneke kutuya ayağı takıldı — tak!
Silahlı adam anında durdu, başını eğip karanlığa baktı. “Burada bir şey var,” dedi sert bir sesle.
Yaşlı adam fısıldadı: “Arka kapı… sessiz olun, yoksa buradan çıkamayız.”
Üçü sürünerek arka tarafa doğru ilerlemeye başladı. Tam kapıya yaklaştıklarında dışarıdan yeni sesler geldi — başka bir grup daha depoya giriyordu. İki taraf birbirini fark etti, bir anda bağırışlar, küfürler, silah sesleri…
Paslı kapının menteşeleri Yusuf’un dokunuşuyla inledi. Kapı açılır açılmaz dışarı fırladılar. Yağmur yüzlerine vuruyor, çamur ayaklarını yavaşlatıyordu. Arkalarında mermiler toprağa saplanıyor, metal fırtınası kulaklarında uğulduyordu.
Selma, nefes nefese koşarken Yusuf’a baktı: “Bunlar… savaşı sadece silahla değil, korkuyla da kazanmak istiyorlar.”
Yusuf başını salladı. “Bizi sustururlarsa, bütün dünya kör ve sağır kalır. O yüzden koş Selma… koş ve yaşa!”
Tam bu sırada önlerinden geçen dar sokak, çökmüş bir binayla kapanmıştı. Tek çıkış, yan taraftaki karanlık, su dolu tüneldi.
Yaşlı adam gözlerini kıstı. “Orası eski kanalizasyon. Yaşamak istiyorsanız, oradan geçeceksiniz. Ama… içerisi tek başınıza savaşmaktan daha korkutucu olabilir.”
Üçü de birbirine baktı… Ya geriye dönüp silahların önüne çıkacaklardı ya da bilinmez karanlığa adım atacaklardı.
Ve Yusuf fısıldadı: “Selma, karanlıkta yürümek, sessiz kalmaktan iyidir.”
Birlikte tünele girdiler… Ardında sadece yağmur ve kurşun sesleri kaldı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.