Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Efrasya
Zaman bir çizgi değil, bir dairedir....
3. Bölüm

Efrasya’nın Kalbi: Nira’nın Labirenti

14 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Gece, Efrasya’nın üstüne ağır bir kadife gibi çökmüştü.
Sokaklar sessizdi ama sessizlik bir yokluk değil, bir varlık taşıyordu: geçmişin ve hatıraların nefesi.
Her taş, her çatlak, her sokağın kıvrımı bir duyguya aitti.
Nira adım attıkça, taşlar hafifçe titreşti;
gizli bir hatırlatma gibi, “burada yalnız değilsin” dedi.
Nira’nın içi fırtınayla doluydu.
Kalbi hem Efrasya’ya hem de kendi içine akıyor, her his birbirini tetikliyordu:
Arzu ve korku bir arada atıyor, özlem ve şüphe birbirine dolanıyordu.
“Ben buradayım,” dedi sessizce kendi kendine,
“ama gerçekten ben kimim?”
O anda rüzgâr değişti.
Sanki şehir kendi nefesini tutmuş, Nira’yı sınamak ister gibi sessizleşti.
Ve o sessizlikte, Efrasya’nın bir yanımsaması belirdi: taşlardan yükselen hafif buhar, çatlamış duvarlardan sızan ışık, kırık pencerelerde gölgelenen eski figürler…
Her biri bir zaman parçasının hatırlanışıydı; geçmişin, geleceğin ve olası tüm ihtimallerin yankısıydı.
Nira bir meydana çıktı.
Meydan, göz alabildiğine boştu; ama boşluk, dolu kadar canlıydı.
Havada bir sıcaklık vardı; nefes alıyor, nefes veriyordu.
İçinde bir ses duydu — sessiz, ama keskin:
“Beni sevmek, Efrasya’yı sevmektir.”
O cümle kalbine saplandı.
Çünkü aşk burada bir insana değil, bir varlık-hafızasına aitti.
Şehir bir sevgiye aç, ama aynı zamanda hırçın, kıskanç ve sınırları belirsiz bir varlıktı.
Nira, adımlarını yavaşlattı.
Her adımda zeminin titreşimi, onun kendi kalp atışıyla senkronize oldu.
Meydanın ortasında bir ayna duruyordu.
Yosunla kaplı, çatlamış ama büyüleyici.
Nira yaklaştı, eğildi ve kendi yüzüne baktı.
Ama gördüğü sadece bir yüz değildi:
Gözlerinde Efrasya’nın geçmişi, yıkıntıları, umutları ve kaybolmuş sevdaları dans ediyordu.
“Sen… buradaydın,” dedi bir ses,
“ve hâlâ benim içimde yaşıyorsun.”
Nira geriye çekildi.
Ses, şehrin ta kendisinden geliyordu; taşların, ışığın, gökyüzünün karmaşık titreşimlerinden.
Bu bir tehdit değil, bir davetti: “Gerçekten hazır mısın, Nira?”
Adımlarını takip eden bir ışık vardı.
İlk başta bir gölge sandı; sonra fark etti ki, bu gölge onun iç dünyasının yansımasıydı.
Aynı anda hem çekici hem ürkütücüydü: Nira’nın arzularını, korkularını, güvenini ve güvensizliğini tek bir siluette topluyordu.
“Sana ihanet etmedim,” dedi gölge,
“Sadece sana kendini gösterecek cesareti verdim.”
Nira, gözlerini kapattı.
Bedeninde ateş, ruhunda su, aklında rüzgâr vardı;
her bir duygu ayrı bir canlı gibi dolaşıyor, kendi varlığını hissettiriyordu.
Ve o anda şehir titreşti.
Sokaklar nefes aldı, çatlaklar ışık saçtı, gökyüzü kıpırdadı;
tüm Efrasya onun kalp atışıyla yaşamaya başladı.
Ve tam o anda, meydanın ortasındaki aynada bir çizik daha belirdi.
Bu kez çizik, kalp şeklindeydi, ama içinde küçük bir kapı vardı.
Kapı yavaşça açıldı ve bir kadın silueti ortaya çıktı:
Gözleri Nira’nın gözleriyle aynı renkteydi,
ama nefesi farklı bir zamanın melodisini taşıyordu.
“Ben… Efrasya’nın diğer yüzüyüm,” dedi kadın.
“Ve sen, burada yanlış zamanda doğdun.”
Nira dondu.
Kalbinin atışı göğsünde durdu gibi hissetti.
Gözlerini kırptığında, şehir kendi içsel nabzını yükseltti, taşlar hafifçe titredi.
Ve o anda bir ses fısıldadı, öyle ince ve uzak bir tonla ki, hem korkutucu hem büyüleyiciydi:
“Zaman dördüncü kez atacak… ve sen, Nira, şimdi seçimini yapacaksın.”


Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL