Ağustos ayının ortaları.
Eğirdir Isparta’ya bir saatlik yol. Orada Askeri gazinomuz var. Önü plaj., geldim gazinoya. Neşem yerinde. Bir anons:
“Plaja giriş yasaklanmıştır. Derhal plajı boşaltın.”
Plajdakiler sorar gözlerle birbirinin yüzüne bakıyor.
“Ne oldu acaba?”
Kısa zamanda boşaldı plaj.
Gazinonun bahçesinde oturuyorum.
Gazino görevlisi Astsubay tanıdık. Yanına gittim:
Bizler emekli de olsak birbirimize hep Komutan deriz.
“Hayırdır Komutan önemli bir şey mi var.”
Ellerini açtı, boynunu büktü, gülümsedi.”
“Önemli bir şey yok abi. Komutanımız öyle emretti.”
“Niye ki?”
“İçeride televizyondan haberleri izliyordu. Bir haber geçti.-Sıcak havalar nedeniyle suda boğulma vakaları artı.- Emir verdi:
“Derhal plaj boşaltılsın.”
Bizde emri uyguladık. Yanımıza başka biri geldi:
“ Komutan bira satışı yasak diyorlar. Doğru mu?”
“ Doğru efendim. – Sıcakta bira içip çarpılıyorlar- gerekçesiyle, Komutanımız bira satışını yasakladı. Ben güldüm:
“ Birazdan çay içsek, çaydan ağzımız yansa çay da yasaklanır mı acaba?”
O da güldü:
“Orasını bilemem. Emir verilirse ben de gereğini yaparım.”

Bütün neşem kaçmıştı. Geri dönüşte düşünüyorum. Bu “EMİR” uygulamalarıyla neler yaşamıştık.

O yıllarda –Silahlı Kuvvetler- sigarası vardı. Aybaşlarında görevli bir arkadaş isteyenlerden paralarını toplar, Tekel’den sigaraları alır dağıtırdı. Bir gün bir emir:
“ Sigara alımı yasaklanmıştır.”
Nedenini sonra öğrendik. Komutanımız sigarayı bıraktığı için böyle bir emir vermiş.

Genç bir arkadaş nöbet dönüşü birlikteki güllerden bir buket hazırlayıp lojmanlarda kuaförlük yapan eşine, eşi de o gülleri kuaför salonuna götürüyor. Komutan eşi saçını yaptırmak için kuaföre geldiğinde;
“ Ayy… Ne kadar güzel güller.”
“Hanımefendi eşim birlikten getirdi.”
Ertesi gün bir emir:
“ Birlik güllerinden toplamak yasaklanmıştır.”
Komutanımızla eşi arasında nasıl bir konuşma geçti onu bilmemiz mümkün değil tabii.

Silahlı Kuvvetlerde bir de DEVAMLI EMİR vardır. Bir konuda nasıl davranılacağıyla ilgili emir verilir. Daha sonra emir konusu ortadan kalksa da uygulama yürürlüktedir. Eskiler bir bank nöbeti olayı anlatırlardı:
Komutan emir vermiş:
“Birlikteki tüm banklar boyansın. Kuruyuncaya kadar da kimse oturmasın, bank nöbeti başlatılsın.”
Nöbet başlıyor. Banklar boyanıyor, kuruyor, yerlerine taşınıyor. Ama o boş arazide yıllarca bank nöbeti devam etmiş. Bu nöbetin niye tutulduğu, kaldırmak gerektiği kimsenin aklına gelmemiş.

Hep böyle midir? Değil tabii. Ekmeğini yedim. Güzel günlerini de gördüm mesleğimin…

Padişah IV. Muradın içkiye olan yasağını hepimiz biliriz. Bazı kaynaklar IV. Muradın da içki müptelası olduğunu yazıyor.
IV. Murat sarayında içki kadehini doldurup kaldırırmış.
“Halkıma içkiyi serbest ettim.”
İçkisini içtikten sonra:
“Yasakladım” der boş kadehi masaya bırakırmış.

Pandemi döneminde 65 yaş üstü insanlara sokağı yasakladılar. Turizm sezonu açıldı.
“Yasağı kaldırdım” dediler.

İdarecilik böyle bir şeydir işte…
Önlem alamıyorsan yasakla gitsin...